Mýzýkacýlar yanýldý. Kürt bölgelerinde DTP’nin çözümü dayatan siyaseti kazandý. Ama ne hikmetse ülkenin en büyük siyasi parti liderleri ve gazetecileri, yine bilindik mavallar okumaya baþladýlar. Sözgelimi son yirmi dört saatte, DTP’nin “kimlik siyaseti” üzerinden nemalandýðý yorumlarý çoklukla dillendiriliyor. Bu iddianýn doðru olduðunu bir an düþünelim, seçim kararý alýnýrken bireyin ait olduðu kimlik sorunlarýndan tutalým da ekonomik sorunlarýna kadar bir dizi sorunun çözümünü kolaylaþtýrmak için alýndýðýný biliyoruz. Öyleyse kendisini bu ülkede “kimliðinden ötürü” ezilmiþ olarak gören tek tek bireylerden tutalým da kitlesel olarak ifade etmek isteyen Kürtlerin “kimlik üstünden” kendilerini siyasal arenada ifade etmeleri kadar doðal olan bir seçmen refleksi kadar ne olabilir ki!
Kürt bölgelerindeki seçimler, daha önce belirttiðim üzere Mýzýkacýlarý bayaðý etkilemiþ. Örneðin, Taha Akyol, ilk þokunu atlatamamýþ olacak ki seçimi takip eden günde yazdýklarýnda DTP deðerlendirmesi yapmamýþtýr. Üzüntüsünden mi þaþkýnlýðýndan mý bilinmez. Yazýsýnda satýr arasýna yerleþtirdiði “AKP’yi en çok kriz vurdu. Krizden ziyade, siyasi kavgaya odaklanmýþ olmasý vurdu!” deðerlendirmesi tam bir abuk subuk örneðidir. Aslýnda “kavga” diye nitelendirdiði olay, AKP’yle Doðan grubu arasýndaki rant çekiþmesidir. Bu konuda uzlaþma arýyor ve Baþbakan’a “ Eðer patronumla uzlaþma yolunu seçersen bir sonraki seçimde seni ve partini destekleyici manipülasyon yaparýz.” mesajýný göndermektedir. Baþbakan’ýn geçmiþteki kavga deneyimleri ve akabinde “rantýn” söz konusu olduðu kavgalarda uzlaþma kimliði çok açýk ki bundan cesaret almýþ bay mýzýkacý. Bu konuda son derece uzlaþmacý olan Baþbakan’ýmýz Kürtlerin yükselen tarihsel kavgada uzlaþma çabalarýný görmeyecektir. Türklerin yumuþak karný milliyetçilikleriyle ayný paralelde siyaset üslubuyla devam edecektir.
Bir baþka mýzýkacý Fikret Bila’nýn temennisi de sanýrým sayýn Akyol’la ayný. Þu sözü çarpýcý,” Özellikle Diyarbakýr’da aldýðý sonuç, DTP’nin “Kürt kimliði” eksenli politikasýna bölgedeki desteðin azalmadýðýný, aksine, arttýðýný gösteriyor. DTP, “Kürt partisi” olma özelliðini daha güçlendirdi.” Bunun arka planýnda da “savaþa devam” dileði yatmaktadýr. Yine temennisi Türk demokrasi düzeyini yükseltme deðil, patronuyla mevcut iktidarýn gizli uzlaþma düzeyini yükseltmektir.
En has mýzýkacý en açýk seçik niyet okuyuculuðu yapmýþ. “.Demokratik platformun, silah ve dað kültürünün önüne geçmesi açýsýndan DTP oylarýnýn böyle bir ivme kazanmasý olumludur.
Ancak...
Güneydoðu ve Doðu’da sandýk kazanýmlarýyla DTP kendisi için bir coðrafya oluþturmak yolundadýr.
Sadece o bölgede yoðunlaþan oylarýnýn ayrý bir siyaset ve seçim coðrafyasýnýn sakýncalarýna da iþaret etmekte yarar var.
Bu bakýmdan AKP’nin bölgede hâlâ gücünü korumasý stratejik artýdýr.
Hiç deðilse bir harman oluþturuyor.” Bu tespiti yaparken gerçekten aklýnýn ayarlarýyla mý yapýyor yoksa demokrasi dýþý güçlerin genelde Kürt Sorunu’nun özelde DTP’nin özel savaþ yöntemleriyle bir oldu bittiye getirilmesi amacýnýn manipüle edilmesinin balans ayarlarýyla mý yapýyor… Esrarlý havalarý böyle kurtlar pek sever. Birkaç örnekle olaya açýklýk getirdikten sonra þunu açýkça belirtmeliyim ki DTP’nin farklý bir coðrafya yaratma niyeti varsa bunu terk etsin diyelim onlar da terk eder! Farklý coðrafya tamlamasý bir defa mantýk esas alýndýðýnda problemli. Orda zaten hiç de farklý olmayan bin yýllarýn yarattýðý bir coðrafya var ve bu coðrafyada yaþayanlar her dönemde farklý olarak görüldüler, asimile edilmek istendiler son yüzyýlda… iþte sorunun bu tarafý anlaþýlmak istenmiyor, ya hükümet politikasý olarak görülmekte ve güya AKP baþarýsýz olmuþtur bu politikayla ya da daha milliyetçi bir hafiflikle “kimlik siyaseti” olarak görülmekte ve DTP suçlanmaktadýr adeta aldýðý oy oranlarýyla… oysa o coðrafyadaki tilkilerin adýndan tutalým da otlarýn adýna kadar deðiþtirilmiþ çok tuhaf masallarla gelenekselleþmiþ bir devlet politikasýnýn üstüne son yarým yüzyýlda devlet terörü ve vahþet politikasýnýn iflasý, týkanmasý görülebilir ve bu yönde tespitler yapýlabilir…
Sorun çok boyutlu ve çözmek için hiç bu kadar büyük bir fýrsat yakalanmadý. Türkiye halký bu tuhaf akýl hocalarýndan çok kendi çocuklarýnýn ve ülkelerinin geleceði hesabý içinde olmalýdýr. Çünkü bir çeyrek yüzyýl sonra dünya yeni sýnýr sorunlarýna fiilen gebe olmaya baþladý. O halde “ ya tam kardeþlik ya da hep birlikte kölelik” olayýna kendimizi alýþtýrmak dýþýnda þansýmýz yok gibi görünüyor. Büyük patronlarýn kavgasý, gürültüsü, büyük vurgunlar gibi endiþelerinin sonucudur. Politik düzeyi çok dar bir endiþenin sonucudur. Hapislere týkýlan onlarca küçük Kürt çocuklarýnýn acýsý Türk annelerin, babalarýn, delikanlýlarýn, ablalarýn da acýsý olmalý. Türk gençlerinin bu tuhaf savaþta yaþamlarýný yitirmeleri Kürt annelerin babalarýn da sorunu olmalý.
Bu arada þunu belirtmeden geçemeyeceðim, DTP’nin seçim zaferi kimseyi korkutmasýn, çünkü DTP’nin temel seçim argümaný barýþ ve savaþ karþýtlýðý üstüne geliþmiþtir. Bunun içinde öncelikli olarak gerillayý silahsýzlandýrmayý deðil çatýþmasýzlýðý konuþmalý tartýþmalý Türk, Kürt aydýnlarý ve siyasetçileri…Ayrýca kimsenin ürkmesine gerek yok bence,kimsenin yaþam tarzýna müdahale eden bir yaklaþýmý yok DTP’nin, en doðal siyaset araçlarýndan yararlanýp Kürt bölgelerinde iktidar olmak istiyor. Bundan doðal ne var ki! Hem mýzýkacýlarýn VE Baþbakan’ýn söylediði gibi “kimlik siyasetini” DTP en az yapan partidir. Öyle görünüyor ki “tek devlet tek millet tek bayrak” söylemi hiç mi hiç fark edilmemiþ… Yani bu körlüðe, bu saðýrlýða yuhh denir, baþka da denmez. CHP, birkaç ay siyaseti kendi bakýþ açýsýnca ekonomik geliþmeler üzerinden yaptý, hatýrý sayýlýr bir yükselme yaþadý.Sanýrým Gürsel Tekin baþkanlýðý, CHP’yi o beklenen insana, emeðe saygý ve ezilenler için pozitiv ayrým gibi sosyal demokrat kimliðine kavuþacaktýr. Baykal’ýn dýþlayýcý bürokratik faþizm anlayýþý da bu seçimlerde iflas etmiþtir.
Saygýyla…..
Cengiz Maçoðlu
30 Mart 09