Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Yıldızlar.. Onlar kimisine göre yolumuzu aydınlatan ışıltılar,kimisine göre göktaşları... Bana göreyse uzağımızda olan aşıklar. Yıldızlar, bir insanla birlikte doğar. Hayatı boyunca o insanı sever. Uzaktan onu görür ama asla ulaşamaz. İnsan onun farkında olmasa da o,sevdiğiyle sevinir, sevdiğiyle üzülür. Yanında olmak için çırpınır ama nafile. Kör aşık orda kalmalı, geceyi aydınlatmalıdır. Bir yaz gecesi,s evdiği sahile gelir oturur. Denizi seyreder uzunca. Jönümüzse heyecanla, inadına parlar denizin.S evdiği ısrarla denize bakmaya devam eder. Yine de ümidini kaybetmez yıldız, yanar yanar... Senelerce gözleri parlayarak bakar sevdiğine. Kızsa ne onun farkındadır ne gözlerinin. O gecenin güzelliğini sever yalnızca. Ayrılıklar geçer kızın hayatından. Gözyaşları bir bir süzülürler gözlerinden. Sonsuz parıltısıysa yağmurlarla bir olur akar yeryüzüne. Hüznünü sözcüklere dökmek ister ama yasaklıdır dudakları. Sessizce sevmelidir, derinden. Mutluluklar kapısına dizilir sevgilinin. Hayatında güneşler parlarken yolunu aydınlatamaz yıldız. Kahkahaları hep gündüzlere yöneliktir, sevgisi ışıklarla sarmaş dolaş olur yüreğinin karanlıkları bastırana kadar. Hani gözyaşları aktırdı ya sevdiği yıldız yağmurlarla bir olurdu.... Her hüzün gecesi ıssız geçmezdi oysa ki. Bazı zamanlar vardı ki gökteki meleğin önüne korkunç sis geçerdi. Haykırırdı parıltı, savaşırdı bulutlarla. Anlamazdı ki sislerin günahı yok, yanlış kavgaları vermekte. Toz konduramazdı sevdiğine. Bu yüzden hiç anlamadı yıldızsız karanlıkların, derin kuyuların sevgilinin kalbinde olduğunu. Doğumunu suçladı yıldız. O kadar şarkıya, şiire konu olmuştu güzelliği, sarhoş edici sevgisi ama o hiç bir zaman mırıldanamamıştı varoluş nedeninin en sevdiği şarkıyı. Mısralarında adı geçen hiçbir şiiri duygusallaığında fısıldamamıştı. Kalp atışlarını duyuramamıştı o kıza. Neden? Böylesine sadakatle severken kavuşmak için sonu beklemek neden? Milyonlarca benzerinin içinde farkedilememesi onun suçuydu sanki. Bazen sevdiği “yıldız”diyecek olsa milyonlarca adaşının içinden kendine seslenildiğini farkedemezdi bile. O gün gelir çatar sonunda. Kafasını kaldırıp yıldızı farketme zamanıdır. Gökyüzüne fırlattığı bakışında “Ne güzel yıldız” sözcükleri dökülür dudaklarından. Ne deniz güzeldir, ne de gece şimdi. Gökyüzü mutluğu hatırlatırcasına göz kırpar yıldıza. Yıldız sevinir sonunda. Halbuki için için ağlamaktadır. Yıllarca sevdiği kız gözlerini kapatır o gece sonsuz bir uykuya. Hüznüne dayanamaz kör aşık o da gider onunla. Hiç kavuşamayan sevgililer kavuşurlar nihayet. Kimsenin bilmediği bir yerde parıldarlar birlikte....
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İnci Çiçekoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |