..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Seviyorum, öyleyse varım. -Unamuno
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Kent > KERİM ALİ




2 Ocak 2010
Yakup Ağa/ Aslanhane Camisinde Namaz  
KERİM ALİ
Eski Ankara sokaklarında dolaşan Yakup ağa'nın kendi ağzından öyküsü


:EBCC:
O gün Ulus halinde işlerimi bitirdikten sonra birkaç parça siparişi almak için Çıkrıkçılar yokuşuna doğru yola koyuldum. İkindi namazını da Aslanhane camisinde kılayım dedim. Çıkrıkçılar yokuşunun dar sokaklarında dükkânlara gire çıka, camiye vardım. Bu bin ikiyüzlü yıllarda yapılmış bir Selçuklu camisi-dir. Caminin duvarları taştandır, içindeki sütunlar ve tavan ise ağaçtan yapılmadır. Kale duvarlarının hemen altındaki bu cami az aşağıdaki Ahi Evran camisine benzer. Her ikisi de birer mimari şaheser değildirler ama içlerine girildiğinde verdikleri sadelik duygusu muhteşemdir.
Caminin avlusundaki şadırvanın başına vardım. Ezana daha vakit vardı. Etrafta cami duvarının dibinde uyuklayan bir sakallı dışında kimse yoktu. Ceketimi ve şapkamı çıkardım. Şadırvanın duvarındaki askı-lıklardan birine astım ve kurnaların birinin önüne oturdum. Allah’ım ne kadar da yorulmuşum… Ayaklarımın sızısını oturunca hissettim. Derisi güneşten iyice katılaşmış ayakkabılarımı sonra da çoraplarımı çıkardım. Çoraplarımı ayakkabılarımın üzerine serer gibi koydum. Öylece ortalıkta duran takunyalardan bir çiftini ayaklarıma geçirdim. Yürümekten şişmiş kırk dört numara taraklı ayaklarım daha bir büyük gibi duruyorlar. Ayaklarımı öylece kurnadan akan soğuk suyun altına tuttum. Buz gibi soğuk suyun altında ayaklarım ne kadar rahatladı anlatamam. Ayaklarım üşümeye başlayınca kurnayı kapattım ve sırtımı şadırvana çevirip bir müddet öylece yüzüme vuran güneşin altında rahatlayan ayaklarımı seyrederek oturdum. Nasırlı ayaklarıma baktıkça sanki daha önce hiç görmemiş gibi ayak tırnaklarımın ne kadar biçimsiz olduklarına hayret ettim. Kimi içine kimi dışarı bükülmüş tırnaklar sanki ayakkabıya girmeye itiraz eder gibiler. Çıplak toprağa basmayı seven ayak ayakkabıya zor alışıyor. Öylece boş boş düşünerek ne kadar oturdum bilmem. Etrafta abdest almaya gelenler çoğalmaya başlayınca ben de kollarımı sıvadım ve abdest almaya başladım. Nasırlı ellerim de ayaklarım gibi büyüktür. Ellerimi evvelki gün incittiğim sol başparmağıma dikkate ettim. Tırnak kan toplamış. Belli ki tırnak düşecek. Yavaşa yavaş abdestimi aldım.
Caminin girişinde köy camilerine benzer küçük bir hol vardır. Bu holün sol tarafında isterseniz ayak-kabılarınızı verebileceğiniz bir de vestiyer bulunur. Ben ayakkabılarımı hep vestiyere veririm. Bunu biraz da ayakkabıları alıp kutucuklara koyan çocuğa para vermek için yaparım. Ben ayakkabılarımı verip içeri girdiğimde ezan okunmaya başladı. Caminin önüne doğru yürüdüm. Minberin hemen yanına bağdaş kurup oturdum. Sağ omzumu minberinin ağaç gövdesine yasladım.
Elimi minberin ağaç oymalarının üzerinde dolaştırırken benden önce kaç kişinin daha bu camide hem de tam benim oturduğum yerde oturduğunu düşünmeden kendimi alamadım. Herkes de bu olur mu bilmem ama ben buraya her geldiğimde bu sekiz yüz yıllık camide benden öncekilere giderim. Kaç kuşak buradan geçti gitti ve ben de yolcuyum derim kendi kendime. Bazen babam gelir aklıma. At arabalarıyla yük taşıdığımız, parasızlıktan han’dan oda tutamayıp atların yemlerini yedikleri oluklarında uyuduğumuz günler. Allah’ım derim içimden gitsin gitsin de gelmesin o günler geri.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: hayatın içinden
Gönderen: Aysel AKSÜMER / , Türkiye
12 Şubat 2011
Betimlemeleriniz çok güçlü. Yazdıklarınızı gözümün önünde resmettim adeta. Hem manevi duygular hem ruh hali, geçmiş ve gelecek arasında köprü çok güzel kurulmuş. Okumaktan haz aldığım bir yazıydı. Tebrik ederim. Saygılarımla..

:: İnişler ve çıkışları ile...
Gönderen: Mehmet Ali Özler / ,
7 Temmuz 2010
İnişler çıkışlar, dipler üstler, sefillik ve bolluklar, acılar sevinçler… deseler ki bunların sırf acılı yönlerini bir daha yaşama imkanın var; tatmak uğruna da olsa tekrar ve tekrar evet derdim. Günlerce aç kalmaya, yıllarca zindanlarda yaşamaya, aşk acısı ve hastalık acısı çekemeye. Sadece ve sadece tatmak, bilmek ve var olmak uğruna. Amin.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Elveda
Ormanda Krallık Seçimi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
İki Darbe Bir Kitap [Deneme]
Neşet Ertaş / Yolcu [Deneme]
Şeftali Ağacı [Deneme]
Katil [Deneme]
Rahatsız Beyinler [Deneme]
Ala Kargalar ve Özgürlük [Deneme]
Zamanın Sahibi Olmak ve Memento Mori [Deneme]
Yazmak Üzerine [Deneme]
Kırılma [Deneme]
Çakıl Taşları [Deneme]


KERİM ALİ kimdir?

İyi bir okuyucuyum. İlgi gösterdiğim alanlarda derinlemesine okurum. Yazılarım esas itibariyle gözlemlerim ve düşünce dünyamda oluşan fikirlerler ve sorgulamalarla doludur. Zaman zaman öykü denerim. Sorulmamış sorular ararım. Yazmak bence düşünmenin en önemli aracıdır. Okurken yazarla birlikte düşünür, yazarken de okuyanla birlikte düşündüğümü düşünürüm.

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan'ın tarzını seviyorum. Tarihi romanları atlamam. Gerilim türü yazanlardan sürekli takip ettiklerim vardır.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © KERİM ALİ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.