Edebiyat yaşamın öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediği biçimi verir. -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Baloncunun ipinde asılı olan balonlarız. Renkli ve havalıyız. Yaramaz çocuğun elindeki iğnenin ucu karşısında, patlamaya hazırız. - Senden patlama yapmanı bekliyorum. Patlamaya hazırdır. İçinde birikmiş olanı patlatıp ses getirecektir. Desibel seviyesini zıplatmak niyetindedir. Dokunulduğu anda ateşlenecektir. Yaşantısına anlamlar katarak katılımcılığını ve boş olmadığını sergileyecektir. Gerçeklerden uzak, yalanlarına yakın olmasını beklediği anları kollamaktadır. Patlamış mısırın beyaz rengindeki masumiyeti, yüzüne takınarak. - Ben öyle demek istemedim. Der ve patladığını sanır. İpin ucunda ama ipi kimin tuttuğundan habersizdir. İpi tutan el aşağıya çektikçe iner, yukarı çektikçe çıkar. Yer çekiminden bağımsız olduğunu zanneder. İnişlerini ve çıkışlarını kendinin içinde bulunduğu duruma bağlar. Bir an gelir, göçmen kuşları görür. Kanat çırparak uçuşan kuşların ardından bakakalıp, onlara yetişemediğine hayıflanır. Büyük işlerde parmağı olduğunu hisseder. Sağına ve soluna bakar. Büyük camlarla döşeli olan büyük binanın, kapısında yandaşlarıyla asılı olduğunu görür. Yalnız olmadığını anladığında içi burkulur. Büyük adamlar gelir. Ses tellerine, bir yudum suyla şifa bularak, höykürürler. Alkış seslerini duyar. Geceler ve gündüzler birbirini takip eder. Bir sabah sağına ve soluna bakar ve yüzleri buruşuk ve sönük olan yandaşlarını görür. Üzüntülerine de sönük halde ortak olur. Masumiyeti sevmez. Yanakları kırmızı, sarı saçlı, mavi gözlü ve kısa şortunun üstünde renkli gömleği olan çocuğun elinde olduğunu görür. Çocuğun sevincine katılmayı, mutluluğunu ve neşesini paylaşmak istemez. Olmadığı kadar gergin olduğunu hisseder. Çocuk kadar küçücük olmayı sindiremez. Şeytanın bir şey demesine gerek kalmadan, çocuktan kurtulsam diyerek kendi kendine söylenir. Coşkusuna yenik düşen çocuk, parmaklarını açar. Çocuğun mutlu ve neşeli olmasını kıskandığından, kendi neşeli ve mutlu olur. Adrenalinin çoğalacağını sanarak gülümserken, göremediği tellere takılıp, yok olur. Havasız kaldığı poşetin içindedir. Kalemlerin, silgilerin, boya kutularının ve defterlerin olduğu yerdedir. Onları küçümser. Poşetin içinden çıkıp şişirilmeyi ister. Üç kuruşa satılır. Esir olduğu poşetin yırtılarak açıldığını anlar. Elden ele gezerek, muslukla yakınlaşır. Ağzını şaşkın şekilde açar ve içine su dolmaya başlar. Satılmanın coşkusuyla sululaşır. Ağır ağabeylerine benzemek isterken, yüzünü duvara çarpar. Korkar. Düştüğü yeri ıslatır. - Renkli balonlarım var. Uçan balonlarım var. Diye haykırır şişman baloncu ve güler. Otobüs durağıyım. Yaşam duraklarında durmasını bilenlerin korunağıyım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Tepe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |