hergün başka bir gündür diyerek yeni hayatlara görünür yenileri zihnimde öldürürüm.
Ben ağladıkça babam mezarında gülümser.Her derdin her sıkıntının bi acı bir basamak olduğunu düşünür.
Mezarının kenarındaki ayrık oyları dikenli bitkiler hayatı anlatır bana.
Anlattıkça yanlış numara der bana, elime her kıymık her diken.
Toprağa bir kuyu kazılır, kazgınların kazıdığı bir mezar benide içine alır, göz yaşlarım sağanak yağmurda bile farkına varılır.
Düşününce de düşündüklerim aklımda kenar arar bir fare gibi bir delik açmaya çalışır.Oda zamanla alışır kapalı kaldığının hükmünün verildiğinde bir vakit naif bir uykuya dalır.
Herşey olağandır bir dalga sesiyle toprağa karışır karışımın sonunda bir iksir oluşur oluşumda tek eksik gözyaşıymış oysa.
Artık kıvamındadır.
Sokulgan bir yılan, sevişgen bir mantar, yok olan bir beden sırnaşık bir sarmaşık misali sarılır.Sanki saklamay çalışır haşarattan bir börtüden sakınır.
Zaman geçtikçe bir et parçacığı ayrılır bir kemikten, bir burun düşer kıkırdaktan bir yağmuş düşez gözden sümükle beraber hıçkırığa karışır bir nefeste havaya karışır.
Artık beden de ne bir iz nede bir spermde beş dakikalık bir zevk kalır yok olur herşey doğaya karışır.Karbonhidrat fazlalığı yaratır, sonra yavaş yavaş bir gökyüzünün altında oluşan gök'e bir kuşak olarak katılır.
Koşup ulaşılmaz, ulaştığın anda tutulmaz göz yaşlarında rafting yapılmaz ve bir sonraki adıma her daim bir adım uzak olacak iken yakınlığın sersemleten kokusu buram buram bir arıyı yakınına çağırır.
Artık yok olur bir beden aslın da hiç var olmamış bir can, ötesi başka bir canan.Söylenen gizler gizlendikçe yalanlaşır yalanlar okundukça şuan doğrulaşır, her pişmanlık bir derin nefesle yeniden hayata karışır.
Yeniden bir yaşar canlı oluşur.Bir nefes alır doğadan her doğadan alınan bir nefes değişik yaşarlar doğurur bir tek spermle.
Ne sandığın değil kimsenin umrunda olan ne umduğunda değildi, nasıl göründüğündü.
Bir kadınsan fahişesin bir erkeğin altında şuursuzca inleyen.
Bir erkeksen eğer bir fahişesinde orgazm olan şuurlu bir gerzekten öte değilsin.
Bir kadın bir erkek bir beden de bağlanmışken bir terde oluşan su damlacığından ibaretsin.
Her ibaretin bir ibretlik olur.
Her ibrette geri dönüşümlü bir cam şişesi olup yalnızlığına döner güneşi gördükçe yeniden ihalede açık arttırılıp kendine kavuşursun.
Her acı her çizik bir derin darbe her darbe de yıkık bir beden, bir beden de binlerce kalpler.
Sevişmek boşalmak ise sadece ben bir nefeste yok olmayı, yok olup bulutları anneme kavuşmayı, babamın elini tutmayı her spermine değişirim.
Her sperm oysaki yavuz bir kısrak çoğaltır doğaya.
Her kırak kum piste koşmayı bekler.
Her dönüş bir yeni hayat bekler.
Bir hayat ise toprağa dönüp kavuşmak ister arkasından dökülen göz yaşlarına rağmen.