..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilen sever. -Leonardo da Vinci
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > Mustafa Acungil




30 Eylül 2010
Hapþýrtan  
Mustafa Acungil
2009 TBD Bilimkurgu Öykü Yarýþmasýna bu öyküyle katýlmýþtým. Kriz kavramý üzerineydi yarýþmanýn konusu. Domuz gribinin nemenem bir þey olduðunun henüz anlaþýlmadýðý bir dönemdeydik. O günlerin çaðrýþýmlarýyla yazýlmýþ bir öykü...


:ACJB:
20 Ocak 2023
Güneydoðu’da Büyük Salgýn
Kaynaðý belirlenemeyen salgýn üç ilçeye sýçradý. Yakalananlarýn büyük kýsmý belirtileri göstermelerinden iki üç gün sonra ölüyorlar. Kýþ þartlarý yüzünden ulaþým sorunlarý yaþanan etkilenmiþ bölge karantinaya alýndý.

20 Mart 2023
Doktor Kemal pencereden yeni doðan güneþe baktý. Dýþarýsý karla kaplý olduðu için ortalýk gün gibi aydýnlanmýþtý hemen. Kar pencerenin hizasýna geliyordu. Kapýnýn önünden itibaren açýlmýþ iki tarafý adam boyu geçitlerden okula gittiði çocukluk günlerini hatýrladý. Kar hala o kadar çok, hava hala o kadar acýmasýzdý.

Onu Amerika’nýn en sýcak eyaletlerinden birinden, yýllarýn çabasýyla ulaþtýðý araþtýrma laboratuarýndan bu soðuk getirmemiþti. Çok daha acýmasýz bir þey getirmiþti: Ýki ay önce ortaya çýkan ve þimdiye kadar yayýldýðý üç ilçede nüfusun yarýsýndan fazlasýný yok eden salgýn.

Ailesine, sonra ülkesine, sonra tanrýsýna kafa tutarak bu topraklardan ayrýlmýþtý ve hepsini geride býrakmýþtý. Kadere karþý ayaklarý üzerine dikilmenin en etkili yolu olarak gördüðü doktorlukta karar kýlmýþtý. Ýsyan duygusunu ölüme yönlendirmiþti. Uzmanlýðý ölümün en korkunç aracý olan öldürücü salgýn hastalýklardý.

40 yaþýnda böyle bir salgýn için doðduðu ilçeye dönerken arkasýnda iki büyük baþarý vardý: Potansiyelini gerçekleþtiremeden dizginlenmiþ iki salgýn hastalýk. Ýkisinde de uykusuz çalýþan, ismini duyurmak ve iyi bir þey yapmak için kendini helak etme noktasýna kadar zorlayan binlerce araþtýrmacý ve doktor daha yolun yarýsýna gelemeden, o iþi bitirmiþti. Elinin altýndaki imkânlarýn bolluðu sayesinde ve ölüme karþý inanýlmaz hýrsýyla geçmiþte hiç görülmemiþ iki yeni hastalýk dizginlemiþ, binlerce insanýn yaþamýný kurtarmýþtý.

Telefon çaldý.
- Doktor Kemal
- …
- Evet sayýn Baþbakan. Artýk yeni vaka yok. Yayýlma kontrol altýnda.
- …
- Ne yazýk ki, önemli bir þey tespit edemedik. Hastalarýn genetik yapýlarýna kadar inceledim. Hastalýk mekanizmasýný ele vermiyor. Ölümler baþlamadan önce köyde bir hapþýrýk salgýný olmuþ. Ama bu mevsimde bunun normal olup olmadýðýný bilmiyorum. Elimde yeterli veri yok. Ölümler baþladýðýnda ise her þey çok hýzlý.
- …
- Türkiye’ye o kadar da baðlý olmadýðýmý biliyorsunuz. Ama merak etmeyin, mesleðime baðlýyým. Ölüm þimdilik beni yendi, ama bu hastalýðýn sýrrýný çözene kadar dönmeyi düþünmem. Merak etmeyin.
Telefon kapandýktan sonra tekrar dijital analiz duvarýnýn baþýna döndü. Üç boyutlu çok karmaþýk bir model üzerinde konu ile ilgili beyin haritasýný çýkarmýþtý. Saatler sürecek düþünce seanslarýndan birine daha daldý, verilerin arasýnda kayboldu.

20 Nisan 2023
Sabaha karþý yatak odasýndan çýktý. O banyoya giderken eþi yatakta yorgun, uyuya kalmýþtý. Sonunda Amerika’daki iþleri toparlayýp gelebilmiþti. Çocuklarýn okulu devam ediyordu, anneannelerine emanet kalmýþlardý.

Duþ kabinini açmak üzere uzanmýþken, banyodaki tüm cam yüzeyleri sallayacak kadar sert hapþýrdý Kemal. Gülümsedi. Telaþa gerek yoktu. Hastalýk ölmüþtü. Bir aydýr izi yoktu. Sadece geçmiþte toplanmýþ veriler üzerinden ve iyileþenleri inceleyerek ipucu oluþturacak bir þeyler bulmaya çalýþýyordu.

Duþ kabinine girdi. Ýçeriden kapattý. Suyu açarak istediði sýcaklýða getirdi. Kolu kaldýrýp suyu duþa yönlendirdi. Çarpacak suyu karþýlamak için yüzünü kaldýrmasý tetikledi. En az deminki kadar þiddetli hapþýrýklardý. Islak zeminde ayaklarý da kayýnca hapþýra hapþýra duþa kabinin bir kanadýný parçalayarak dýþarý düþtü. Kýrýklar tenini çiziyordu. Ama hala hapþýrmaya devam ediyordu.

“Karen, sakýn gelme!” Baðýrdý. “Çalýþma odamdaki tüplü maskelerden birini tak. Sakýn buraya gelme!”

Tenindeki kýrýklarý ayýkladý. Islak bir havluyla çizikleri siliyor, önemli bir kanama var mý bakýyordu.

Tehdit eden bir durum olmadýðýný anlar anlamaz, cep telefonuna koþtu. Baþbakandan baþlayan uzun bir aranacak listesi vardý. Doðduðu ilçede çalýþýrken tüm izolasyon kurallarýna uyduðundan emindi oysa. Bu hapþýrýðýn baþka anlamlarý da olabilirdi tabii. Ama köylülerin hapþýrýk krizleriyle ilgili anlattýklarý kulaðýndayken, tesadüf umutsuzca gülünç bir kelimeydi.

21 Nisan 2023
Sanal toplantýya evinden katýldý. Milli Güvenlik Kurulu rutin zamanýnýn dýþýnda toplanmýþtý. Katýlýmcýlarýn her biri ayrý bir mekândaydý. Bir yandan çalýþmalar devam ederken, sýk sýk kýsa toplantýlar yapýyorlardý. Bazen küçük gruplarla daha kýsa, bazen þimdi olduðu gibi tüm kurul.

Ýsmi kimin koyduðunu kimse bilmiyordu, ama herkes Hapþýrtan diyordu artýk.
Cumhurbaþkaný tekerlekli iskemlesinde güçlü üst bedeniyle nerdeyse gürleyerek konuþtu:

“Çaresizliði kabul edemem Kemal Bey! Sizi tanýyorum. Geçmiþinizi biliyorum. Çaresizlik kelimesinin sözlüðünüzde olmadýðýný da biliyorum. Bana bir öneri getirin. Türkiye’nin tüm kaynaklarý elinizdedir. Gerekirse yasalarý da deðiþtirerek, bu belayla etkin bir þekilde savaþmak için her þeyi yaparýz.”

Doktor Kemal’in aklýnda bir resim vardý. Ama önce son verileri dinlemek istedi. Ýlgili bakanlar anlatmaya baþladýlar.

Saðlýk Bakaný on yýldýr bu görevdeydi. Kendisinden önce uzun süre ayný koltukta bulunmuþ bir bakandan görevi devralmýþtý. Teþkilatýna son derece hâkimdi ve iyi bir bilgi akýþý saðlamýþtý. Hapþýrýk krizi Türkiye’nin her yanýnda gözleniyordu.
Ulaþtýrma Bakaný, hapþýrýðý hapsetmek için hayatý tamamen durdurmaktan baþka çare olmadýðýný söyledi. O kadar çok yerde o kadar kýsa sürede baþ göstermiþti ki, bu noktalarýn tamamýný izole etmek imkânsýzdý.

Asker ve sivil güvenlik alanýnda yetkili kiþiler konuþtuðunda bu tür dramatik önlemler almanýn riski ortaya çýktý. Ölümlerin bir aydan önce baþlamasý beklenmiyordu. Ama çok yayýlmýþ olan hapþýrýk krizini izole etmeye çalýþmak, devasa boyutta bir çaba gerektirecek ve kesinlikle paniðe yol açacaktý. Kontrol bir kez elden kaçýrýlýrsa, devlet otoritesinin tekrar kurulamamak üzere ortadan kalkmasýndan endiþe ediyorlardý.

Baþbakan, Cumhurbaþkanýnýn otoriter varlýðý yanýnda sinmiþ gibiydi.
Kimsede yeterince hýzlý bir çare umudu yoktu. Doktor Kemal dâhil.
Cumhurbaþkaný Mustafa Uysal tekrar Doktor Kemal’e hitaben konuþtu:

“Kemal Bey, ben bu memlekette terörü yok ettim. Annem Kürt diye bazýlarý tarafýndan, Türkiye Cumhuriyetine derin baðlýlýðým yüzünden baþkalarý tarafýndan sürekli ateþ altýndayken yaptým bunu. Baþbakan olarak geçirdiðim on yýlý bu davaya adadým. Irakla Gümrük Birliði ve sýnýr serbestliðine geçtiðimizden beri býrakýn terör bölgesi olmayý, Türkiye’nin gelir getiren önemli bölgelerinden biri yaptýk Güneydoðu’yu.

“Geçen sene daha önce onlarcasý denenen suikast giriþimlerinden biri, kýsmen baþarýlý oldu. Ýki bakanýmý kaybettim. Vücudumun alt yarýsýný doktorlar hala hayata döndüremediler, ama bir aylýk yoðun bakýmdan sonra ben döndüm.

“Halkým yüzde seksenin üzerinde bir oyla beni bu makama getirdi. Engellerime raðmen getirdi. Çünkü onlarý yüzüncü yýla gururla ulaþtýrdým.

“Bu kadar mücadeleyi sonunda bir hastalýða karþý pes etmek için vermedim. Her zaman yapýlabilecek bir þey vardýr. Lütfen ulaþtýðýnýz tüm sonuçlarý paylaþýn bizimle.”

“Benden beklenen bir çare olsa da…” Cumhurbaþkaný gürledi: “Durum onu gösteriyor ki sizden bir çare önerisi bekleyemeyeceðiz doktor. Bulmuþ olsanýz, þimdi uyguluyor olurduk. Böyle bir yük altýnda hissetmeyin kendinizi. Kýsýtlama koymadan, ulaþtýðýnýz sonuçlarý paylaþýn sadece. Doktor olmasak da ülkeyi yönetme deneyimimiz buradakilerin hepsinin toplamýnda yüz yýlý geçer. Dinliyoruz, lütfen önemli olmadýðýný düþünerek hiçbir þey atlamayýn.”

Kendini hayatýnda ilk defa yolun sonuna gelmiþ ve çaresizce sýkýþmýþ durumda hisseden Doktor Kemal, söylenenleri hazmetmek için bir an sessiz kaldý. Sonra silkindi, oturduðu yerde duruþu biraz dikleþti. Bu adamý her ne kadar pek sevmese de haklýydý. Þimdi Türkiye gibi bir ülkede yüzde seksenin üzerinde oy almayý nasýl baþarmýþ olduðunu daha iyi anlýyordu. Konuþmaya baþladý:

“Sorularýnýzý genel bulgularýmý aktarmayý bitirdikten sonra alabilirim. Ama önce ulaþtýðým tüm sonuçlarý size kesintisiz aktarmak istiyorum.”

Türkiye’nin en önemli insanlarý pür dikkat dinliyordu.

“Öncelikle Hapþýrtan’ýn bazý karakteristiklerini tespit etmiþ durumdayýz.

“Bulaþtýðý kiþide iki ay kadar hiç belirti göstermiyor. Taþýyýcýlar bu aþamada bulaþtýrýcý olmuyorlar ama bu kadar uzun süre tespit edilemeden taþýyýcý olarak kaldýklarý için fark edilmeden coðrafya üzerinde daðýlabiliyorlar.

“Sonra iki aylýk hapþýrma dönemi geliyor. Yüksek ateþ ya da grip benzeri belirtilerin hiçbiri olmadan sadece zaman zaman yaþanan hapþýrýk krizleri bu dönemin karakteristiði… Hastalýðýn temel yayýlma yöntemi bu. Taþýyýcý parçacýklar havada uzun süre asýlý kalabiliyor ve solunum yoluyla baþka taþýyýcýlar oluþmasýna sebep oluyorlar. Hapþýrtan’ýn hapþýrma krizlerini beyinden tetiklediðini düþünüyoruz. Daha önce görülmemiþ derecede karmaþýk ve çözemediðimiz bir mekanizmasý var. Sanki ‘akýllý bir hastalýk’. Üstelik hapþýrýk krizleri normalde de arada bir yaþanan hapþýrýk nöbetlerinden farklý deðil. Sadece nadiren görülmek yerine, her birkaç günde bir oluþuyor.

“En son, ortalama hastalarýn yarýsýnýn ölümüyle sonuçlanan aþama var. Ýki ya da üç gün içinde hafif ateþli grip belirtileri gösteren hastalar ya iyileþiyor ya ölüyor. Ölümün beyinle ilgili henüz çözümleyemediðimiz bir süreç sonucu gerçekleþtiðini düþünüyoruz.

“Ölüm oranýnda belirgin deðiþkenlikler var. Alkol, sigara gibi vücudun normal çalýþmasýný etkileyen dýþ maddeler, vücutta zaten var olan kronik hastalýk kaynaklý zayýflýklar, vücudun direncini düþüren soðuk ortam gibi etkenler ölüm oranýný artýrýyor.

“Ayrýca kullandýðýmýz tüm ilaçlar da ölüm oranýný belirgin bir þekilde artýrdý. Hiçbir müdahale görmeyen, vücudun genel çalýþmasýna aykýrý maddeler kullanmayan ve olumsuz ortamlarda bulunmayan gruplarda sað kalma oraný yarýnýn biraz üzerinde.”

Genel Kurmay Baþkaný bu noktada dayanamayarak söze girdi: “Öldürmek üzere rafine edilmiþ bir hastalýk gibi. Ortaya çýktýðý yer açýsýndan da ele alýndýðýnda biyolojik bir saldýrýnýn hedefi olabilir miyiz?”

Doktor derin bir nefes aldý: “Son birkaç on yýldaki salgýnlarýn pek çoðunda çok olasý bir sebep olarak bunun üzerinde durduk. Þu ana kadar Hapþýrtan kadar incelikli bir salgýnla karþýlaþmadým. Tesadüf sonucu geliþmiþ de olabilir. Ama düþük bir olasýlýk…”

Söylenmeyen hüküm havada asýlý kaldý: Türkiye’nin baþýna bela örmeye çalýþan birileri vardý.

Dýþiþleri Bakaný söz aldý: “Böyle bir hesabý olan birileri varsa bile, kontrol edebileceði ölçeði çok aþtý. Henüz hiçbir ülke durumun farkýnda deðil ama Türkiye’nin insan hareketliliði bakýmýndan yoðun iletiþim içinde olduðu ülkelerde, magazin haberlerinde hapþýrma krizlerinin yaygýnlaþmasýyla ilgili notlara rastlanmaya baþlandý. Belki de Güneydoðu’da yaþadýðýmýz ölüm dalgasýyla baðlantý kurmaya baþlamýþlardýr. Ama tabii hapþýrýk krizleri o zamanlar çok gündeme gelmemiþti…”

“Sayýn Cumhurbaþkaným” diye sözü alýrken Doktor Kemal’in yüzü kaçýnýlmazýn habercisi bir elçi katýlýðýndaydý. “Bu, bildiðimiz haliyle medeniyetin sonu olabilir. Bilindik hiçbir yöntemle çözülemeyen ve yayýlmasýnýn engellenmesi neredeyse imkânsýz bir hastalýkla karþý karþýyayýz. Ölüm oraný çok yüksek! Ýnsan nüfusu toplu bir yýkým yaþayýp sonrasýnda düzenini yeniden inþa etmek zorunda kalacak...”
Sözünü bitiremedi.

Mustafa Uysal, pek de uysal olmayan bir havada kararýný beyan etti: “Ölümü engelleyemezsek, ölümü yönetiriz.”

Yüzünde bir çözüm bulduðunun iþareti ýþýltýlar vardý.

23 Nisan’a kadar kuruldan kimse uyumadý. Bulabildikleri küçük aralarda kestirerek Cumhurbaþkanýnýn verdiði temel fikri uygulanabilir bir plan haline getirmeye çalýþýyorlardý.

23 Nisan 2023
23 Nisan kutlamalarý tüm yurtta iptal edildi. Türkiye’nin tümünün gözü sabah 9’da baþlayacaðý ilan edilen Ulusa Sesleniþ konuþmasý için ekranlardaydý. Baðlantýlarý iyi muhabirler bulduklarý ipuçlarýyla yorumlar yapýyorlardý, ama kimse tam olarak ne olduðunu çözememiþti. Üstelik Türkiye’de bulunan yabancý basýn temsilcilerine de ‘çok önemli’ kaydýyla canlý yapýlacak oturuma katýlmalarý daveti gönderilmiþti.

Meclis’in bahçesinde büyük bir alan hazýrlanmýþtý. Milli Güvenlik Kurulu eksiksiz olarak Cumhurbaþkanýnýn tekerlekli sandalyesi için ayrýlan platformun arkasýnda yer almýþtý. Mustafa Uysal’ýn yakýn korumalarý dokuza bir dakika kala onu yerine ulaþtýrdýlar.

Günlerin uykusuzluðuyla her zamanki kararlý ve güvenilir yüz ifadesini korumakta zorlanan Cumhurbaþkaný, verilen iþaretle konuþmasýna baþladý:

“Bu kutlu Meclis’in bahçesinden Türk halkýna ve tüm dünya insanlýðýna sesleniyorum.

“Bu Meclis yüz üç yýl önce kurulmuþ ve yüzyýl önce yeni bir devlet kurmuþtur. Þimdi bu yüz yýllýk devletin tüm dünyayla birlikte yeni bir ateþle imtihan günüdür.

“Ölüm kapýmýzda ama onunla baþ edecek gücümüz var. Ey halkým, hepimiz bir gün öleceðimizi biliyoruz. Ama bir hastalýk yüzünden pek çoðumuz için o gün beklediðimizden daha yakýn gerçekleþebilir.”



Cumhurbaþkanýnýn konuþmasý bir saat sürdü. Çanakkale Savaþý ve Atatürk’ün askerleri savaþmaya deðil ölmeye gönderdiði sahne konuþmanýn can damarýydý. Þimdi de kalanlarýn güçlü bir Türkiye olarak yola devam edebilmesi için nasýl ölüneceðini seçmek gerekiyordu.

Nisan-Eylül 2023
Ayný gün Meclis olaðanüstü ve kesintisiz toplantýya baþladý. Uyku, yemek, temel ihtiyaçlar… Hiçbir þey için ara verilmeyecekti. Ülkenin yönetimi özel bir oylamayla Cumhurbaþkaný yönetiminde Meclis’e devredildi. Yasama, yürütme ve yargý birleþmiþ, yargý organlarýndan belirli sayýda kiþiye özel olarak milletvekilliði statüsü verilmiþti.

Tüm çalýþmalar yüksek ölüm oranlarýna raðmen sað kalanlarla toplum hayatýnýn sorunsuz bir þekilde devam ettirilmesine ve süreçte demokratik düzenin ve toplum düzeninin zarar görmemesine odaklanmýþtý.

Alkol ve sigaranýn hastalýk üzerindeki etkisi tüm topluma anlatýldý. Alkol ve sigara satan yerlerin hastalýk riski kalkana kadar satýþ sorumluluðundan vazgeçmesine imkân tanýndý. Satmaya veya tüketmeye devam etmek isteyenlerse kararlarýnda serbestti.

Kamu yönetimiyle ilgili önemli pozisyonlardaki her kiþi için en az beþ yedek belirlendi ve bunlara Hapþýrtan bulaþtýrýldý. Böylelikle her önemli pozisyon için en az bir canlý ve hastalýða baðýþýklýk kazanmýþ insan kalmasý saðlandý. Güvenli bir yedek oluþtuðunda pozisyonu halen taþýyan kiþiye de Hapþýrtan bulaþtýrýlýyordu.
Türkiye ölümün karþýsýnda birleþip tek yürek olmuþtu.

Hastanelerde Hapþýrtan bulaþtýrma üniteleri oluþturuldu. Kýþ þartlarý yaklaþmadan, hazýrlanabilecekleri en iyi þartlarda tüm Türkiye vatandaþlarý Hapþýrtan’la buluþturulmuþtu.

Türkiye, Ekim’e baðýþýklýk kazanmýþ kýrk milyon nüfusla girdi. Kalaný ölmüþtü.

Dünya Türkiye’nin önerisini umursamadý. Tüm güçleriyle Hapþýrtan’ý yenmeye çalýþtýlar ve yenildiler. Kullanýlan ilaçlar ölüm oranlarýný artýrdý. Yaz boyu kaçan insanlar, sonunda kaçýþýn mümkün olmadýðýnda, yanlýþ zamanda yakalandýlar hastalýða. Kýþ gelmiþ, Hapþýrtan’ýn öldürme oraný yüzde ellilerden seksenlere çýkmýþtý. Toplumsal düzenin bu kayýplarý karþýlayamamasý sonucu ülkelerin yönetimleri birer birer çökmeye baþladý. Kaos Hapþýrtan kadar öldürücüydü.

29 Ekim’de Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yýlýnda BM Türkiye’yi oy birliðiyle Güvenlik Konseyi daimi üyeliðine seçti. Ekonomisi saðlýklý iþler durumda, ordusu görev baþýnda, yönetim kademeleri eksiksiz çalýþan Türkiye’den baþka ülke yoktu.

Hapþýrtan’la mücadele Türk modeliyle tekrar baþladý ve dünyanýn kalanýndan ne kurtarýlabilirse kurtarýlmak üzere yaz aylarýnda vefat etmiþ Mustafa Uysal’ýn planý devreye alýndý. BM’deki özel birimin baþýnda Mustafa Uysal’la aylarca dirsek temasýnda çalýþmýþ Doktor Kemal vardý.

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Teþekkürler.
Gönderen: Mustafa Acungil / , Türkiye
11 Ekim 2010
Türkiye Biliþim Derneði'nin bilim kurgu öykü yarýþmasýnýn kelime sýnýrý yýllardýr 2 bin. Bir hayli zorlayýcý olabiliyor gerçekten.

:: filmi yapýlýr..
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
3 Ekim 2010
Konu güzeldi, fikirler de iyi. Sadece hastalýða karþý uygulanan planýn halka kabul ettirilmesi kýsmý çok hýzlý geliþtiðinden bence inandýrýcýlýðý biraz zayýf. Bu kusuru da bir yarýþma için yazýldýðý ve belli bir kelime sayýsý sýnýrlandýrmasýyla boðazlandýðý için ben hoþgörüyorum. Param olsa filmini yapardým. Saygýlar Mustafa Bey.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bilim kurgu kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Birleþik Soylar
Gelecek Postasý 15 - Zenginleþtirilmiþ Doðal Zeka ve Çaðdaþ Robotlar 1 - Otobot
Gp 23 - Sanal Mevcudiyet 6 - Yine Yeni Yeniden Beden
Gp 21 - Sanal Mevcudiyet 4 - Saðlam Kafa Saðlam Vücutta Bulunur
Kurgu'nun Sonu
Gp 22 - Sanal Mevcudiyet 5 - Yeni Bir Lojistik
Gelecek Postasý - 7 - Bir Zamanlar Amerika - 2
Gp 19 - Sanal Mevcudiyet 2 - Olmayan Mülkün Temeli Nedir?
Gp 18 - Sanal Mevcudiyet 1 - Ýliþkiler, Ýliþkiler, Ýliþkiler
Gp 20 - Sanal Mevcudiyet 3 - Sertifikalý Paralel Mevcudiyetler

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Su Döngüsü [Þiir]
Ýkizler [Þiir]
Gözden Irak / Gönülden Irak [Þiir]
Kelimelerle Bile [Þiir]
Namütenahi [Þiir]
Yürüyüþ [Þiir]
Mesai [Þiir]
Nostalji [Þiir]
Þehir [Þiir]
Dumankan [Þiir]


Mustafa Acungil kimdir?

Öðrenmek, öðretmek, okumak, yazmak. . . Hayatýmýn temel belirleyici unsurlarý. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mustafa Acungil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.