..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İçine koyabileceğin bir karanlığın olmadan, bir ışığın olamaz. -Arlo Guthrie
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Numan Kurt




31 Mart 2011
Yunnak, Değirmen, Kömbe  
Numan Kurt
“Şimdi Gölyeri,Kuruhüyük kaldı mı?” demiştim bir yazımda.


:AICI:



YUNNAK,DEĞİRMEN,KÖMBE

“Şimdi Gölyeri,Kuruhüyük kaldı mı?” demiştim bir yazımda.Kalmadı.Köyün etrafındaki tüm çayırlar kurudu,boz toprak oldu.İçinde küçük bir çay akan,kaynak suyunun çıktığı pınar bulunan Gölyeri ile ilgili anlatacaklarım var da ondan söze böyle girdim.


Gölyeri,bizim köyle Tataryeğenağa köyü arasında bir çayırlık.Diğer çayırlıklardan farkı içindeki çay ve pınar.Rahmetli babam sert görünüşlü bir adamdı.Yanında bırakın arkadaşça konuşmayı, ayağımızı uzatıp oturamazdık bile.Mahallenin çocuklarını “Hasan emminiz geliyor!” diye korkuturdu anneleri.Dövmediği,sövmediği halde bakışlarından korktuğumuz bu adam yaşlılığında da her şeye ağlayacak kadar duygusallaşmıştı.


Babam,1950’li yılların sonunda Ankara’da mide ameliyatı olmuştu.Sonradan “Yanlış yapmışlar,midemin çoğunu almışlar.” diye yakındığı bu ameliyattan gelişini hayal meyal hatırlarım.Eli midesinde,solgun bir yüzle bir akşam eve geldiğinde bizler evin bir köşesine büzülmüş,üzüntümüzü bile belli edememiştik.Annemin ağladığını biliyorum.


Köylümün hitap şekliyle Hasan Çavuş,yani babam, bundan sonra köyün tulumbalardan çıkan sert,kumlu suyunu hiç içmedi.Biz iki kardeş ona uzun süre Gölyeri’ndeki pınardan su taşıdık.Eşeğe heybeyi atar,testileri heybenin iki gözüne yerleştirir getirirdik suyu.Kaynağından pırıl pırıl büngüldeyen bu suyu tasla testilere doldururduk.Babamdan başka kimse içmezdi o suyu.Zahmetli de olsa bu su getirme işinin zevkli yanları da vardı.


Köyde o zamanlar elektrik yok.Doğal olarak çamaşır makinesinin adı bile bilinmez.Peki nerede yıkanacak kirlenenler?Haydi ufak tefek günlük kirlenenleri evde leğende yıkadın,kilimi palazı,yorgan yatak yüzü ne olacak? Bunun için de özellikle yaz sonlarında yunnağa gidilir. Şimdiki gençler “Yunnak da neymiş ?” diye düşünebilirler.İşte bu saydıklarımın yıkanması olayıdır yunnak.Ben Gölyeri’ne gittiğimizi hatırlıyorum.Genellikle traktörle gidilirdi;ama olmayınca eşeklerle gidildiğini de biliyorum.Çayırın ortasındaki küçük çayın yanına ateş yakılır.Üzerine kara kazanlar kurulur.Isınan suyla getirilen kirliler yıkanır.Sonra tokaçlanıp çayın suyu ile durulanır.Yıkananlar akşama dek kuruması için çayırın üzerine serilir.Biz çocuklara gelince:

"Billur gibidir kaynağında su
Koşarız bir çaput topun peşinden
Ne de tatlı gelir
Yorulunca
Çökelekli dürüm
Ve de bir tas pınar suyu
Çalışan analar,bacılar olur
Yorulan biz"

Akşam,yıkananlar kuruyunca eve dönülür.Anaların işi bitmez.Herifin,çocukların karnı acıkmıştır,sıcak aş gerekir.


……..

Ekinler,temmuz sonlarında biçilir.Buğdayın iyisi elenir,temizlenir,yeygilik için ayrılır.Un ya da bulgur yapılacaktır kış için.Değirmen yoktu köyümüzde.En yakın değirmen Kızılağıl köyündeydi,şosenin kenarında.Traktörle giderdik değirmene.Bir kez eşeklere çuvalları atarak da gittiğimizi hatırlıyorum.Ağabeyim giderken de gelirken de altı kilelik (yaklaşık iki üz kilo) çuvalları sırtlar atardı vagonete.Değirmene varınca her şey hazır mı? Sıra bekleyeceksin. Arkadaşım M.Ali Deveci ile bir gece Kızılağıl’da onun akrabalarında kaldığımızı hatırlıyorum. Büyüklerimiz de traktör vagonetinde sabahlamış olmalı.Buğdayı öğütmenin de ayrı bir keyfi vardır.

"Boşaltırsın buğdayı çuvaldan
Üstteki tekneye
Sıcak sıcak un akar
El yakar
Dolar alttaki tekneye
Değirmenci bağırır:
'Hey uşaklar!Geçiyor değirmenin boğazı'
Kürekle doldurulur çuvallara
Sıcacık un
Basacaksın o unu tıka basa
Eğilip bükülmesin çuval, giderken
Taş gibi ola"

Bu zahmetlerle eve getirilen un tandırdaki sacda yufka,çörek; göçmen fırınında kömbe olur.Yine buğdaydan yapılmış bulgurla bir pilav pişirip de serdin mi yufkanın üzerine tadına doyum olmaz.Daha önceki yazılarımda da zaman zaman belirttim.Tek amacım köyümün geçmişteki,bugün de kalıntıları olan kültürünü tanıtmak.Geleceğe olabildiği kadarıyla kendimce aktarmak.Köyümün insanları,köy dışındaki hemşehriler okursa ne mutlu bana.


......




7 Ocak 2010
Numan Kurt



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gecenin Zifiri Karanlığı, Sis ve Sancı
İlginç Adamdı Benim Dedem
Köyümde Düğün Var (Dı)
Yoksulun Gönlü Zengin
Müdür Koltuğunda Yatan Fare
Karanlık, Ağaran Yol, Köpekler ve Korku
Önce Gerçekler, Sonra Özlemler ve Hayaller
Dön Geri Bak
Alişen Emmi'nin Dükkânı
"Şıp" Diye Sevmişim Ben

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Adı Yaşar'dı, Yaşadı Mı!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak, Kimler Var, Unutulur Mu Hatıralar [Şiir]
Yılların Ötesinden [Şiir]
Güzel Günler Yaşadık [Şiir]
Bölük Pörçük (4) [Şiir]
Bölük Pörçük (3) [Şiir]
Ben, O Köyü Çok Sevdim [Şiir]
Baharda Özlerim Memleketimi [Şiir]
Elele Gezmek İsterim [Şiir]
Gül Yüzlü Anaya Mektup [Şiir]
Dayım Fotoğraf İstemiş [Şiir]


Numan Kurt kimdir?

1951 Nevşehir-Hacıbektaş-Sadık Köyü doğumluyum. İlkokulu köyümde,ortaokulu Nevşehir'de,öğretmen okulunu Kırşehir'de,eğitim enstitüsünü Konya Selçuk Eğitim Enstitüsünde okudum. 1972'den 1998'e kadar Mucur'da ve Ankara'da çeşitli okullarda çalıştım. 1998'de Ankara-Batıkent Mobil Lisesi edebiyat öğretmenliğinden emekli oldum. On yıl çeşitli dershanelerde ÖSS hazırlık kurslarında çalıştım. Şimdi köyümle,köyümün insanlarıyla,okullarda yaşadığım ilginç olaylarla ilgili yazıları bu blogumda ve köy sitemizde yazıyorum.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Numan Kurt, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.