Yalnızlık güzel birşey, ama birilerinin yanınıza gelip yalnızlığın güzel birşey olduğunu söylemesi gerekir. -Balzac |
|
||||||||||
|
hayır, çünkü görmezsen buna inanmazdın. Bunu kesinlikle görmeliydin. Üzgünüm. Ölmeyeceğim. Burada durup yazacağım. İçeceğim. Kanını sikeyim senin diyeceğim. Kavun likörü kokacağım. Zekamla bazı adamları göt edeceğim. Göt olacaksın çünkü senin dışında sevdiğim bütün adamlarla sevişeceğim. Yani beni sevmen için bir nedenin kalmayacak. Eşitiz ilkesini benimsemek zorundasın. Benim de hakkımdı yazdıklarımda mevsimlerin güzelliğinden bahsetmek. Bir doğa olayını abartıp aşk’a kelebek takmak. Seni sevmenin kutsal olduğuna inandırmalıydın beni. Gelecek vaadleri yerine bana yanında olduğum anı vermeliydin. Ve sen benim dışımda ki kadınlara bunlardan söz ediyorsun. Benden aldıklarını onlara veriyorsun. Üzerimden prim yapıyorsun. Sonra çiğdem beni çok sevmişti diyorsun. Çiğdem seni nah sevmişti. Seven insan gider mi? Ömürlüksün, ilahi. Başım çatlıyor inan. Sen sevilecek bir adam değil yatılacak bir adamsın desem bu seni yüceltir. Orospusun sevgilim. Ve ben aşkı temize çekemiyorum bedeninde, yazsam olmuyor. Kendini kelimelerime düzdürüyorsun. Özlemek seni facianın eşiğinden düşmek nikotin kokan ağzına. Oysa ben ağzı bozuk kalemi bozuk bir kadın olmayacaktım. Bunları yazıyor olmayacaktım. Kendimi bahara hazırlıyor olacaktım. Kendime yeni elbiseler alacaktım. Spor yapacaktım ve kiloma dikkat edecektim. Ayaklarımın ve yüzümün bakımını ihmal etmeyecektim. Beni düşünüyormuş gibi yapıp beni kendilerine alıştıran adamlar gidince onların hayatlarına sıçmayacaktım. melek kesilecektim yere. Masum olduğuma inanacaktım. Yani başa dönmem gereksede. Gene de sana dönmeyecektim. Bunu unut. Beni sevme ama saçlarımı ihmal etme demiştim. Asırlık acılar asılı duvarlardan beter bir kaderleri var her telin ayrı ayrı biliyorsun. Zulüm edilmiş bir iç taşıyorum. Kaburga kemiklerimin kırılıp organlarımın dökülmesinden ve bazen kafeinsiz kalmaktan çok korkmuyorum öksürürken. Kimseyi inandıramadım ciğerlerimle sevdiğime. O değil de kimse beni ciğerleriyle sevmedi. Abajur seçmek kadar zordu kendime kader biçmek. Aseton kadar hüzün kokuyordu üstelik. Ve dudaklarımdan taşan ruju silmiyordu parmakların. Yanaklarından rimel süzülen kadınlara hep hayran hayran bakarım. Ben çok çirkin ağlarım. Omzuna yaslandığım hiç bir adamın kokusunu doğru düzgün hatırlamam. Çünkü hiç birinin kendi kokusunu duymadım. Ve bunun ne kadar acı olduğunu bilmem yazmama gerek var mı? Benim ıslak bir şeylere ihtiyacım var ter gibi yaş gibi. Taş gibi bir yumruğa. Güçlü ellere. Keskin zekaya. Aptal ve tek gecelik orospu heriflerle ağızlarında aşk sevişmekten bıktım. Düşünmekten de. Benim yerime düşünecek birilerini ararken buluyorum hep kendimi. Yüzüm bana ihanet ediyor. 22 yaşındayım ve çok fazla gözlerimin etrafındaki kırışıklıklar. Tek derdimin bu olmasını ve kendi kokan bir adama sarılıp uyumayı öyle çok isterdim ki. Yani başa dönmem gereksede. Gene de sana dönmeyeceğim. Beni unut. Ben, kavun likörü kokacağım. Ve her fırsatta seni göt edeceğim. 08.04.2011 Çiğdem taş
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © çiğdem taş , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |