Dünyaya geldiğinden, dünyada bulunduğundan, dünyadan gideceğinden hoşnut olan bir kimse görmedim. -Namık Kemal |
|
||||||||||
|
En yakınları hemen yanındaydı Günlerce mefkûresini anlatmıştı, hiç yılmadan şefkatini gönüllere yansıttı İbretin, ihsanın, ihlâs didarında ki farkını bizzat kendi yaşadı ve yılmadan anlattı Kasten gönül kırmadı, sabrı direniş saydı, kanaat etmeyi kalbin sahibinin aşkında anladı Hem yetim ve hem de öksüzdü Kalbi nazarın, lisan-ı halin, umud-u azmin, feday-ı gayretin eşiz sahibiydi Kırmadan, incitmeden hasretmeyi, tebessüm zenginliğini, dirayet kadirliğini öğütledi Kim kapısını çalsa, bir sual sormak için gözlerine baksa, nefsim demedi, vakti ödevi bildi Çilenin rengiydi, aşkın sezgisiydi Fevkalade sade ve tevazuu ehliydi, ne kadar eza edilirse şikâyet etmezdi Hamiyetin ve rahmetin bereketini ruhunun derinliğinden aksettiren bir aşk-ı nefesti Sizler gibiyim derdi, ten ve cismani olarak bedelli olduğunu ayan ederdi, ne ulvi rehberdi Güç ve kuvvet bizzat verilmişken Her türlü şer ahvale karşı korunmuşken, edep telakki etti, sahibim sen bilirsin dedi Ümmeti için ömür verdi, her halin ve vaktin esrar perdesini aşikâr eyledi, sevgi zerk etti Açlığın hamiyetli olduğunu gösterdi, nefsi hastalıkları işaret edip kalbinizi koruyun dedi Ruhun ihtiyacını, kalbi inşirahı anlattı Ecir ve ihsanın, vuslat adına takvanın, insanı yaşatmanın gayesiyle hep çırpındı Sinelere suskun nazarıyla taht kurdu, talim ve terbiye için hiç durmadı, sabırla okşadı Refikaları için rikkatini esirgemedi, her haliyle kefildi, sadelik namına bedelliydi, yaşattı Beşerin banisi, ümmetinin hamisiydi Hayvanat âleminin şefkat ve zarafet elçisiydi, mütemadiyen gözetirdi, esirgemedi İnsanlık adına ne muazzam bir müjdenin sahibiydi ve aşkın hakikat elçisi olarak ülfetti Nefsimizden daha ziyade seveceğimizi tembih etti, o nispette iman etmiş olacaksınız dedi Dilim söylerken, kalbim sukut etti Nefsi hastalıklarım irademe hücum ederek, kalbime neden takiye içindesin diye seslendi Aklım ve izanım bu vakitte neden sensizliğine çekildi, ruhumun figanı firkatime yetmedi Hangi lahzada hıçkırsam, uzlete çekilerek gözyaşlarımı umutla bıraksam sinem gülmedi Mustafa CİLASUN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |