..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Öyküsel > Mustafa CİLASUN




30 Nisan 2011
Aklıma Geldikçe İçimi Sızlatan Bir Acıydı!  
Mustafa CİLASUN

:AEIH:








Sendelediğim yıllardı!

Sevgili babam, takatinin son demlerini yaşıyordu!

Kolay değil, yorulmuştu!
İhtiyaç sahibi, olmamıza rağmen, emekli olacağım diyordu!

Konu komşu, akraba ve her bir dost, sakın ha!
Emekli olma diyorlardı!

Henüz neyi düşüneceğimi bilemediğimden!
Sadece bakıyor ve dinliyordum!

Zavallı babam öyle hiddetleniyordu ki, ağzından çıkanı kulağı duymuyordu!
Haklıydı belki.

Günlerden bir gün, sefertasıyla! Yemek götürmüştüm.
Babamı, kan ter içinde görmüştüm!

Sümer bez fabrikasında çalıştığından ve çok saf bulunduğundan!
En ağır işi, samimiyetin ve sadakatin anıtı durumunda bulunan babama vermişlerdi!

O yıllarda sürekli bir iş,
Aslanın, midesindeymiş!

Canım babamda, bir vasıf yok!
Cevvallik, asla bulunmuyordu.
Hamiyet ve hakkaniyete düşkünlüğü bilinmiyordu!

Hak ve hukukun!
Ne olduğunu kestiremiyor!
Zavallı babam, her ne derlerse,
Öylece inanıyor ve yapıyordu.


Acıma hissi bulunmayanlar!
Uyanıklığı marifet sayanlar!
Kendi işlerini dahi, fütursuzca!
Gariban babama, yaptırıyorlardı!

Zavallı babam,
Kan ter içinde kalmaz mı?
İşten geldiğinde,
Kahvaltı dahi yapamazdı!

Gelir gelmez uyur ve yatardı!
Oturduğumuz ev, bir odadan müteşekkildi!
Abdesthane, bahçenin en sonundaydı!
Bir zaman sonra dolan, fosseptik çukuruna!
Bir temizlik yapmak gerekmekteydi!

Çatık kaşlı büyük babam!
Belediye yerine!
Zavallı babama talimat yağdırırdı!

Naçar kalan babam, Yarı uykulu kalkardı!
Bir bizlere bakardı! Ve birde fosseptik çukuruna!
Başı önüne düşerdi! Öylece kalakalırdı!
Annem, haydi efendi, babam kızar derdi!

Babam, sana da, babana da diyerek, bazen sallardı!
Dayanamazdı.
Sendeleyerek kalkardı!
Ağır ve aksak çukurun yanına varırdı!

Eline verilen bir teneke,
Doldur ve boşalt komutundaydı!
Çilekeş babam, naçardı!
Çocuklarının hatırına, hep yapardı!

Bir gün abdest haneye gittiğimde, kömürlüğün önünde bir miktar para gördüm. Öyle oldum ki, sevinçle doldum! Eğilip aldım, etrafa baktım.
Gören kimse olmayınca, Usulca, cebime koydum! Sessiz ve derinden,
Kimseye haber vermeden, Sokağa daldım!

Bir solukta, süratle koşarak, bakkalda yerimi aldım! Bir miktar fıstık ve birde, şeker sucuğu aldım! Birazını yedim ve doğruca, fabrikanın yoluna koyuldum!

Babama vermeliydim bunları…
En çok o hak ediyordu!

Arka sokaktaki mahalle komşumuz Derviş amca!
Hayırdır, bu saatte nereye diyerek, ahvalimi soruyordu!

Babama gidiyorum,
Ona yiyecek götürüyorum!
Öylemi aferin.

Sen oraya kadar yorulma!
Ben onun yanına gidiyorum,
Sakın merakta kalkma!
Senin aldıklarını, kendisine teslim eder anlatırım dedi!
Peki dedim, ona inandım, Nede olsa koskoca bir amcaydı!
Sevinçle hemen yanından ayrıldım.
Hayal etmeye başladım! Yiğit babam, kim bilir nasıl sevinecek diye Merakının hazzıyla yutkundum!

Eve doğru geldiğimde, ablam arkadaşıyla beni arıyormuş!
Azar işittim ve ne olduğunu, merak ettiğimden sordum!

Ketum kesildiler, dudakları dahi hiç kıpırdamıyordu!
Ters giden bir şeyler olduğunu idrak ediyordum!

İliklerime işliyordu! Odaya girdim ki, annem çok celalliydi!
Bileğimden tutar tutmaz, alaşağı etti, biraz çırptıktan sonra!
Nihayet, sual etmeye başladı!

Her şeyi, olduğu gibi bir solukta!
Anlatıverdim korkusuzca…
Derviş amcayla gönderdim babama dedim.

Fakat annem ablama, bunu hemen götür bakkala diyerek, kesin bir talimat verdi! Bakkalın söylediklerine inanacaktı!

Şükürler olsun ki, bakkal, Amca merhamete geldi! Ablama çocuğun bir suçu yok, Olduğu gibi doğru dedi!

Nihayet yeniden evimize geldik ve anneme bilgi verdik! Annem yeniden çırpmaya başlamıştı, Canım çok yanıyordu! Gözyaşlarım, yanaklarımdan
Teklifsizce akıyordu!

Kim bilir, artık ağlayamamam,
Sinemin kireçlenmesindendi!

O bulduğum para, annemin, taksit parasıymış!
Nerden bilirdim, hiç bilseydim, bunları yaşar mıydım?

Hayatımda, ilk kez denk gelen parayı, nasıl harcamalıydım!
Hiç mi babamı sevindirecek, Bir eylem yapamazdım!

Çilekeş babam, eve gelmişti ona bakıyordum!
Hiçbir ses çıkmadı!
Yatağına, yatmaya yöneldi!

Dayanamadım,
Yutkunarak sordum.

Baba sana!
Derviş amcayla, fıstık,
Ve şeker sucuğu yollamıştım!
Aldın mı?
Babam garip bir şekilde bana baktı!

Neden bahsettiğimi,
Sanki hiç anlamamıştı!
Yeniden denedim!
Baba sana… Göndermiştim!

Babam yüzüme bakma gereğini duymadan yatağına uzandı ve yattı!

Duygulandım!
Yorganı kaldırdım!
Baba aldın mı?

Babam ısrarım karşısında dayanamadı!
Gözlerini açarak bir kez daha baktı!
Biraz durakladı! Daha sonra beklediğim meramı!
Bir çırpıda, ben öyle bir şey almadım la noktaladı!

Bir anda içim kan ağlamıştı yüreğim dağlanmıştı!
Amca dediğimiz komşular!
Böyle yapmamalıydı!
O an, o kadar kızmıştım ki, acıma hissim, hasara uğradı!

Artık amcalara!
Ön yargılarımla bakıyordum!

Derviş amca terki diyar etti fakat ben ona hakkımı! hala
Helal etmiyorum!
Çünkü!
Güven duygumu çalmıştı!



Mustafa CİLASUN



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın öyküsel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yadettiğim Bir An, Ruhuma İşleyen Zaman!
Hicran Ne Söylerim, Boyun Bükeyim!
Bizzat Efendim Talim Ettirmiş ve Öğretmişti!
Kalbim Sızlar, Gözlerden Yaş Çıkar, İçim Ağlar!
Ne Firkatti Meftun Eden, Gönlü Vakfettiren!
Gönlümün Yakarışları,umutların Haykırışı!
Kar Etmiyor Çırpınışlarım, Sessiz Gözyaşlarım!
Yazık, Çok Yazık, Hala Bakıyor Alık Alık!
Gönül Dil-i Hal, Sükut Etmiş Melaldir!
Kimi Sevsem Ülfetiyle Aşka Erişsem!

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Buselerimi, Sessizliğin Pervazlarında Gizlerim!
Her Lahzada Bir Fark Var, Sırrını İçinde Saklar!
Beklemek Kar Etmedi, Nasip Sükût Ettirdi!
Yürekte Düğümlenir Sukut Ettiren An!
Ruhumun Suskun Hicranı ve Ah U Zarı!
Ey Hicran Aldanan Ben Olayım!
Kalp Hata Etmez, Nefs Vuslata Eriştirmez!
Söyleyemedim, Kalbimin Figanıyla Yetindim!
Kırdın Ümidimi, Yıktın Şu Gönül Lânesini!
Gönül Hüzne Ram Olunca Neyleyim!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çaresiz Kaldığım An! [Öykü]
Haksızlığa Sabretmek! [Öykü]
Sokak Arasında Gezerken… [Öykü]
İntihar Eden Kadın! [Öykü]
O Kız! [Öykü]
Erenler ve Hanımlar! [Öykü]
İsimsiz Mektup! [Öykü]
Silinemeyen Bir Hicrandı! [Öykü]
Bir Feryadın Yansıması… [Öykü]
Beyan Uygulamayla Orantılı Olursa Makbuldür! [Öykü]


Mustafa CİLASUN kimdir?

Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa CİLASUN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.