..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > Numan Kurt




21 Nisan 2011
Benim Anam  
Numan Kurt
" Senin yanmayan öpülesi ellerin Duaya açılırdı bizim için Toprak kokulu yüzünde Küçük gözlerinde Sessizliği sevginin "


:AHJC:


BENİM ANAM

Unuttum, elleri nasıldı annemin
Unuttum, gözleri nasıldı bakarken
Kuru ot kokusu getirsin rüzgar
Yağmur usulcacık yağarken
Türkçenin ustası, şairlerin hası Ataol Behramoğlu böyle diyor anası için."Anneler Günü"nde okudum da duygulandım. Köy mezarlığında babamla yan yana yatan anamı düşündüm. Ben "ana" diyorum; çünkü o göçüp gittiğinde ben kırk sekiz yaşındaydım.O yaşa dek "ana" dedim hep, yine içimden öyle geliyor.
Benim anamın elleri sıcaktan yanmazdı hiç.Niye mi? Nasırlaşmıştı da ondan. Çocukluğumda,gençliğimde bir köy kadını olarak yaşamıştı o. Şimdi sıcak bir tencereyi tutarken anamın ellerini hatırlarım. Onun bizi sarıp sarmalayan, tencereyi sofraya getiren, tarlada çapayı sallayan, ineği sağan, hamuru yoğuran, unu eleyip ocağı yakan öpülesi ellerini. O eller ne güzel "içli çörek" pişirirdi bilir misiniz?
" Senin yanmayan öpülesi ellerin
Duaya açılırdı bizim için
Toprak kokulu yüzünde
Küçük gözlerinde
Sessizliği sevginin "
Her köylü kadını, anası gibi benim anam da o ağır yaşam yükünden şikayet etmezdi hiç. Ömrünce de hep sessizdi. Babamın ağır yükünü çekti yıllarca. Kendi sıkıntısını yaşardı. Bize yansıtmazdı bunu. Anadolu'nun pek çok yerinde yine aynı devam ediyor kadının çilesi ama; otuz-kırk yıl öncesinde köyümün analarını bir günlük yaşamıyla anlatayım. Diyelim ki bu bir yaz günü olsun:
Sabah gün doğmadan kalkılır.
Ahırda hayvanların yanına gidilir, ahır atılır, inekler sağılır, hayvanlar sığır sürüsüne katılır.
Çocukların ve kocanın çorbası, çayı hazırlanır, karınları doyurulur.
Tarlaya gidilecekse günlük azık hazırlanır, tarla yoluna düşülür.
Akşama dek tarlada çalışılır, öğle molasında da çalışanların yemeği verilir.
Gün batarken eve dönülür.
Akşam olmuştur,çocuklar,koca yemek bekler.
Sığır sıpa gelmiştir.
Onlar doymamışsa ot, saman verilir.
Daha aklıma gelmeyen bir yığın iş. Çamaşırdı, bulaşıktı derken bu insan üstü varlığın yaşamı, uğraşı sürer gider.
Bir ilkellik olan koca dayağı da vardır bazı analar için.
En ağır işçidir analar sizin anlayacağınız.
.............
Karacaoğlan'ın koşmalarında, güzellemelerinde Anadolu köy kadınlarının adı çok geçer. Çeşme başında gördüğü her güzeli seven bu halk ozanının şiirlerinde Elif, Ayşe, Eşe,Döne, Zeynep,Hürü...vardır.İşte benim anamın adı da Hürü (Huriye)'dü. O köy kadınlarından biriydi.Yaşlılığında kentte yaşasa da ellerindeki nasır, yüzündeki toprak rengi, kokusu hiç gitmemişti. Biz onun "Anneler Günü"nü ancak yaşlılığında kutladık. Köydeyken böyle bir günden ne onun ne bizim haberimiz vardı.
Rüzgarın kuru ot kokusu getirdiği köy mezarlığında yatıyor. Her ziyaretimde, ağabeyimin babamı defnederken söyledikleri aklıma gelir:"Biraz ara bırakın iki mezar arasında. Babam orada da bastonu çekip yürümesin!" Elbette bu bir şaka, bir espriydi. Rahmetli babamın hastalığında anam çok sıkıntı çekti, kimseyi üzmemek için sızlanmazdı bile.
Bütün Anadolu anaları gibi, köy kadınları gibi ezilen, sessiz kalan, bizim mutluluğumuzla mutlu olan anam, nur içinde yat. Yükünü çok çektiğin o sert görünüşlü babam da sensiz kalamazmış ki dört ay sonra yanına gitti. İnsan onların değerini yaşlandıkça her geçen gün daha iyi anlıyor.
"Tatillerde köye her gelişimde
Benim çok sevdiğimi bilirdin de
Hazır olurdu bir helke yoğurdun
Yaşlılığında yüzüne yansımıştı
Hep sıcak yedirdiğin çöreğin yumuşaklığı
Seni hayırla anıyoruz hep
Unutulmuyor hiç analığın
Sevgin "
.................................

Bu yazı 13 Mayıs 2007 Anneler Günü'nde yazılmıştır.

Numan Kurt



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın anı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gecenin Zifiri Karanlığı, Sis ve Sancı
İlginç Adamdı Benim Dedem
Köyümde Düğün Var (Dı)
Yoksulun Gönlü Zengin
Müdür Koltuğunda Yatan Fare
Karanlık, Ağaran Yol, Köpekler ve Korku
Önce Gerçekler, Sonra Özlemler ve Hayaller
Dön Geri Bak
Alişen Emmi'nin Dükkânı
"Şıp" Diye Sevmişim Ben

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Adı Yaşar'dı, Yaşadı Mı!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bak, Kimler Var, Unutulur Mu Hatıralar [Şiir]
Yılların Ötesinden [Şiir]
Güzel Günler Yaşadık [Şiir]
Bölük Pörçük (4) [Şiir]
Bölük Pörçük (3) [Şiir]
Ben, O Köyü Çok Sevdim [Şiir]
Baharda Özlerim Memleketimi [Şiir]
Elele Gezmek İsterim [Şiir]
Gül Yüzlü Anaya Mektup [Şiir]
Dayım Fotoğraf İstemiş [Şiir]


Numan Kurt kimdir?

1951 Nevşehir-Hacıbektaş-Sadık Köyü doğumluyum. İlkokulu köyümde,ortaokulu Nevşehir'de,öğretmen okulunu Kırşehir'de,eğitim enstitüsünü Konya Selçuk Eğitim Enstitüsünde okudum. 1972'den 1998'e kadar Mucur'da ve Ankara'da çeşitli okullarda çalıştım. 1998'de Ankara-Batıkent Mobil Lisesi edebiyat öğretmenliğinden emekli oldum. On yıl çeşitli dershanelerde ÖSS hazırlık kurslarında çalıştım. Şimdi köyümle,köyümün insanlarıyla,okullarda yaşadığım ilginç olaylarla ilgili yazıları bu blogumda ve köy sitemizde yazıyorum.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Numan Kurt, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.