|
Kar Taneleri
(Dervişe Kutlu) 7 Nisan 2004 |
Bireysel |
| |
 Salondaki camın önünde oturup geçen zamanı saydım düşen kar tanelerinde. Kar taneleri usul usul yağıyordu. Bazıları camları aşıp saçlarıma tutunuyordu. Nasıl gelmiştim buraya, ne zaman gelmiştim?.. |
|
|
Başak Saçlı Kız
(Dervişe Kutlu) 30 Temmuz 2004 |
Aşk ve Romantizm |
| |
 Başak saçlı kız aşkla ilk kez tanıştığında bahara doğmuş gibi hisseder kendini, ardından aşk yoğunlaştıkça bir yangın hissetmeye başlar içinde ve nedenini bir türlü anlayamaz... |
|
|
Söyle Bana Aşk mı?
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 1 Haziran 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| -Gözler kalbin aynasıdır; sözler kapı dışarı. Eller aşkın ağları; kördüğüm sarmış gönülleri. Görülen bir gerçek, bir rüyaymış/ ...Siyah saçlı, ceylan bakışlı genç, kızıl ellerini genç kızın yüreğine dokundurduğu geceden sonra an’lar an’ları ta |
|
|
Yürek Vuslatı İsterse
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 12 Haziran 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| -Mevlevî uzatmış elini dervişin gönlüne. Derviş uzatmış elini Mevlevî’nin gönlüne. Dinlemişler bir süre birbirlerini. Sonra bakışmışlar…-
|
|
|
Aşksızlığın Ne Olduğunu Gel Bende Gör
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 18 Haziran 2005 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| -Sultan oturmuş genç kızın yanı başına. Okumaya çalışmış onu uykusunda. Aşk gibi, hicran gibi bir şeymiş. Eksikmiş, eksik olduğu kadar da fazla. Bir rüya tadında da tammış aslında. - |
|
|
Aşkın Sırat Köprüsünde Tango
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 1 Ağustos 2005 |
Deneysel |
| |
 Sadece birbirimizin gözlerine baktık. Ne müziğin sesi, ne figürlerin canlılığı, ne de rüzgâr kaçırabildi o anı. An’ı kıpırdatan bir tek yürek çarpıntısı oldu. Kalktım, kendi gözlerimden onun gözlerine yol aldım. |
|
|
Masal - A Aşk II
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 20 Nisan 2008 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Gün Dağı’ndan gelen nehir aşkın nehri, Doğanur nehrin ışığı oldu. O nehirden su içenler bir daha asla sahte aşkın susuzluğuna kanmadılar.
|
|
|
Aşkın Sırat Köprüsünde Tango
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 12 Nisan 2008 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Adam yemeğini bitiren biri gibi geçmişini dudağına götürüp son kez sildi. Ve masanın üzerine bırakıp yeni bir ilke doğru ilerledi. Kadın, geleceğini serdi önüne. Hayatının en güzel yemeğini tatmak üzere önündeki ordövrü kenara itti. Adam, bir insanın kaderine yaklaşması gibi yaklaştı. |
|
|
Söyle Bana Aşk mı? (- I - )
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 23 Haziran 2007 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| - gel, / benim yüreğim seninkinden az yalnız değil,
gel, / az hasretli değil, gel, / sevdaların hepsi sana ait, /
sen onları toplamadan / onlar seni toplayacak / gel...
|
|
|
Masal-ı Aşk -ı-
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 14 Nisan 2008 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Doğanur, dikkatle baktığında hortum içinde bir şey olduğunu fark etti, fakat ne olduğunu bir türlü kestiremiyordu. Birden bir gök gürültüsü duyuldu. Gökyüzünde şimşekler çakıyor, sanki garip bir yaratık kulağının dibinde inleyerek bağırıyordu. Çakan şimşeklerden biri gelip hortuma vurdu. Yeryüzünde bir patlama oldu. Doğanur atından savrularak yere yuvarlandı. Başını kaldırdığında ... |
|
|
Aşikar Bir Sırdır Öz
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 18 Mayıs 2011 |
Fantastik |
| |
 Yüzünün her telinde bir korku titremesi… Tel tel dökülüyor ve damla damla kayboluyordu… Gözünü açtı, gökyüzüne baktı. Gökyüzü, simsiyah saçlarını gümüş bir ay tarağıyla tarayan gizemli bir kadın gibiydi; sırtı dönüktü; saçları toprakla bir olmuştu. Bu görüntüye kapılmamak, gecelik kadının peşinden gitmemek için kendini zor tuttu. Ellerini yumruk yumruk sıktı. İçine yüklediği ne kadar çığlık varsa hepsini yıldız yıldız haykırdı. Her yan haykırışla yıkandı. Az sonra kapısı çaldı; yıkıp giden sesinin küllerini toplamak isteyenler vardı. |
|
|
Akarsu
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 11 Şubat 2009 |
Çocuk |
| |
 Bir varmış, bir yokmuş. Cömertliğe hiç rastlanmayan, yardımseverliğin yok, bencilliğin çok olduğu bir ülke varmış. Bu ülkedeki insanlar yüreklerini evlerinde bırakarak dışarıya çıkarlarmış. Evlerine misafirliğe gelen biri olduğunda da yüreklerini kırk siyah sandığın içine saklar, misafirlerine kapılarını öyle açarlarmış. .. |
|
|
Güneş
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 14 Şubat 2009 |
Çocuk |
| |
| Bir varmış, bir yokmuş. Kimi yürekler sımsıcak, kimi yürekler sopsoğukmuş. İnsan bir masalın içinde hem var hem yokmuş. Masalların içinde gerçekler gün yüzü gibi aydınlıkmış. Bunu görebilen ancak gönlü sıcak insanlarmış... |
|
|
Bir Uçurum Vakti
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 22 Aralık 2009 |
Bireysel |
| |
| Yüreğimi öğütürken yeniden yapmayı başarmak çok zor geliyor. Sırtımdaki pamuğun tonluk ağırlığı belleğimi ezip geçiyor. Kendime ağırım, canıma, özüme. Özümden ölesiye uzağım. “Uzaklaş ki geri dönebilesin!” |
|
|
Ruhumdan Uzak
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 4 Haziran 2010 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| Sana gelişim, aşkın yüreğimde şahlanışı gibi... Kapıyı çalıyorum. Giriniz, diyorsun. Usulca adım atıyorum. İşte, masanın başındasın. / Gülümsüyorsun; gülümsüyorum. Havadan sudan konuşuyoruz. Sen, “Kahve içer misin?” diye soruyorsun. “Olur” diyorum. Bir telefon ve birkaç dakika içinde gelen iki orta kahve. / Bana kahvemi uzatırken ellerimiz çarpışıyor. Bir anda derin bir sessizliğin kenarına ilişiyoruz... / Yutkunuyorum. Aşkımı, kahvemle birlikte içime akıtıyorum. |
|
|
Değiştirilemeyecek Kader Anlarından Biri: Berceste
(Dervişe Güneyyeli Kutlu) 15 Eylül 2011 |
Aşk ve Romantizm |
| |
| “Sırrımda kabaran bir çıban var. Susmaya devam edersem patlayıp beni de seni de berbat edecek. O yüzden gidiyorum. Uzaklarda benim içimde patlatacak bir bombayı da kendimle götürüyorum. İçin rahat olsun. Kimse bu sırrı öğrenmeyecek. Benimle birlikte yok olup gidecek.” |
|
|
Şiir sayfasına yazacakları var yüreğimin
Sözlerin bittiği yerde bekliyor anlatacakları
Gözlerinizi kapatın,
Açın gönlünüzü sonuna kadar;
Ben oradayım...
|
|
