[[K]]Buruk Turuncuyu Beklemek
(Zeliha DEMİREL) 16 Temmuz 2003 |
Yaşam |
| |
[[I]]İlk adına bile saygı duymadan kendi yaşının neredeyse üç katı büyüklükteki bir erkeğin yanına hapsetmiştim onu. Bir an beynimde çakan şimşeklerin şavkından ürktüm. Tanrım ben ne yaptım?... Gencecik bir kız. Yaşamının pembe penceresindeyken |
|
Sarımpatı Ve İhtiyar Dilenci
(Zeliha DEMİREL) 9 Mart 2003 |
Günlük Olaylar |
| |
Sanıyorum acı soğuk bir pazartesiydi. Sırtında torbası olan yerlere kadar uzun kirli paltolu dilenci görünümlü bir ihtiyar tek tek bu izmaritleri toplayıp torbasına dolduruyor, o birini toplarken arkasından bir diğeri izmaritle yeniden doluyordu. |
|
Ferforje Hanımların Rujlu Pencereleri
(Zeliha DEMİREL) 5 Mart 2003 |
21. Yüzyıl Gençlik Kültürü |
| |
Şarkının sırılsıklam ettiği yüreğimin tellerinin birkaçı kopar gibi oldu, sergi salonundan çıkıp sokağa attığım ilk adımlarda...Mavi çoraplı Osman yine babasının elini çekiştiriyor ve oyuncak gaz maskesi almak istediğini ağlamaktan boğuk boğuk olmuş sesiy |
|
Sevgiliye...
(Zeliha DEMİREL) 2 Şubat 2003 |
Özlem Şiirleri |
| |
Gece maviye çalsa, /
Sarhoş olsa, /
Adına mavi viyadükte düet yapsam... /
/
|
|
Su Gelini Oyunu
(Zeliha DEMİREL) 2 Şubat 2003 |
Sanat ve Sanatçılar |
| |
Hani resmin içinde yaşamak vardır ya, geçmişinize anılarınıza, adı konmamış hayallerinize aşklarınıza götürür sizi, kapılıp gidiverdim çerçevelenip dondurulmuş yaşamların içine... |
|
Mavi Çocuk ve Savaş
(Zeliha DEMİREL) 28 Ocak 2003 |
Yaşam |
| |
Bahçede resim yapan minik ilkokul çocuklarını seyrettim bir nefeslik... /
|
|
Eflatun Sokak
(Zeliha DEMİREL) 21 Ocak 2003 |
Deneysel |
| |
Eflatun sokakta gördüm kelebek kızın, ipek böceği kozası oğlana masum, eflatun bakışını... aynı masada, yan yana, yana yana oturuyor, gözleri fısıldaşıyor, yanakları eflatun kırmızısı çalıyordu tualden... |
|
Kırıtan Gün
(Zeliha DEMİREL) 16 Ocak 2003 |
Ortamsal |
| |
Bahçedeki ebegümeci ve yonca yapraklarına kırağı düştüğü, onların da kırağı giyinip, Edgar Degas' nın balerinleri gibi kırıttığı, tualden ayazı çalmış bir sabah... |
|
|
Geçtiğimiz hafta sonu Denizli\'ye 100 km uzaklıkta bulunan Aphrodisias\' ı gezdim. Müthiş heykeller vardı, hepsi de canlı gibiydi, çok etkilendim ve heykeller hakkında fikrimi soran bir arkadaşıma şöyle dedim: "Gözler... Çok etkilendim...Her biri başka bakıyordu.Kimi Şaşkın, kimi ürkek, kimi baygın, kimi de yorgun. Derin, ince, asil ve acemce bakanları da vardı...Hepsi de bir noktaya dikmişti gözlerini.Heykeltraşın dondurmayı unuttuğu kırmızı kemanıyla ionca ezgiler çalan, mermeri benizli kemancı kıza..."
|
|