..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > Mustafa Arif Razgartlı




16 Mart 2012
Yıldızlar Hep Kayarmı  
Mustafa Arif Razgartlı
Kıyıdan denize vuran ışıltılar denizin üzerinde özgürce dans ediyorlardı.Arada sırada geçen kayıkların motor sesleri karanlığın o acımasız perdesini yırtıyor olsalarda tekrar o sihirli ve acımasız ortam oluşuveriyordu.


:BBAA:
Bazı zamanlar ortamdan uzaklaşmak,kafamda oluşan düşüncelerden kurtulmak veya onları daha iyi analiz edebilmek için yanlız kalmayı tercih ederim. Geçmişte böyle zamanlarda arkadaş veya dostlarımla birlikte o eski meyhanelere giderdik.. Giderdik dediysem de, körkütük sarhoş olmıya değil tabiki ,birbirimize içimiz dökmek hoşumuza gider,ferahlamış ve rahatlamış olarak çıkardık oradan. .Zaman zaman bazı içkili lokantalara arkadaşlarla birlikte gittiğimiz olursada,ben içki içmediğimden sadece kola veya gazoz içer onların dertlerine ortak olmıya çalışıyorum.. Bazende,içki içmem,sigarayıda bırakalı uzun zaman oldu,ben sizin masanınza uygu düşmüyorum desemde;abi sensiz olmuyor.Sen bu masanın demirbaşısın.Otur içme bizi dinlediğin yeter, diyorlar..

Dün akşama doğru nedense biraz içimdeki sıkıntıyı atmak birazda değişik bir ortamda bulunma isteği ile hiç kimseye haber vermeden bazı zamanlar gittiğim deniz kenarındaki o içkili lokantaya yanlız olarak gitmeye karar verdim. Arabama bindiğimde vakit ikindiyi çoktan geçmişti. O bildik lokantanın önüne rabamı park ettim. Sıcağın verdiği rehaveti arabamdan dışarı çıkınca denizin o serin havasını soluklanmam atmıştı. Serin esen rüzgarın etkisi ile bir müddet deniz kenarında o vaziyetde uzaklara,taa uzaklara tanıdık veya tanımayı çok arzuladığım birini görmek için gözlerim sanki dürbünleşmişti.

-Hoş geldin abi.

Arkamı döndüğümde bizim emektar lokantanın sahibiydi.

-Hoş bulduk ustam..Nasılsın ?

-Sağol beyim iyiyim ,siz nasılsınız?

-İyiyim iyiyim... sağol..tekbaşıma şöyle kafamı dinlemek istedimde...

-İyi olmuş...Zaman zaman yanlız kalmak gerekiyor abi dedi... emektar dost lokantacı.

-Masayı dışarıyamı yoksa içeriyemi hazırlıyayım abi?

-Sakin bir yer olsun.

-Sen içkide içmezsin.

-İçmem ya...

-Tamam abi sen etrafı seyret ben masanı uygun yere hazırlıyayaım dedi.

Akşam üstünün o muhteşem sihirli ortamında deniz kıyısında dalgaların biraz hırçında olsa kıyıya vururken çakıl ve taşların üzerindeki o hışırtıları,güneşin deniz üzerinde sarı,kırmızı ,beyaz ve daha bir çok rengin karışımından deniz üzerinden güneşe yaptığı o şahane yolu da seyrederken sanki bambaşka bir alemde iki kişi şu anda yanyana burada imişiz gibi bir duygu kapladı içimi.Gayriihtiyarı yanıma baktığımda hala tek başıma ve yanlız olduğumu acı bir şekilde gördüm. Bu duygularla ellerim cebimde ıslak kumların üzerinde ne kadar yürüdüğümü hatırlamıyorum.Geri döndüğümde lokantanın ışıklarının yavaş yavaş yanmıya başladığını farkettim. Erken olmasına rağmen lokanta yavaş yavaş dolmıya başlamıştı. Burası nezih ve huzurlu bir yer olduğundan ailelerde geliyorlardı. Benim masamı lokantacı arkadaşım denizin kenarına sakin bir yere kurmuştu.Masama oturdum. Etrafı rahatsız etmeden seyre başladım. Kaliteli bir yerdi. Buranın adeti,kimse kimseyi rahatsız etmez,eğer rahatsız eden olursa ,yapılan nazik ikazlarada aldırış etmezse o kişi dışarıya çıkarılır ,gerekirse gideceği yere kadar götürülürdü.Ben buraya geldim,kararı kaçırırsam,buradan gidemezsem diye bir korku yoktu burada.Ne kararı kaçırtacak kadar içki verirler,nede o kişi kararı kaçırdığında onu burada alıkoyarlar. O durumdakileri yukarıdada söylediğim gibi arabayla evine kadar bırakırlar. Gecenin ilerlemesiyle masaların dolmasıda hızlandı.Eşiyle gelenler,hanım arkadaşıyla gelenler,erkek arkadaşlarıyla gelenler ve benim gibi yanlız gelenler.

-Abi ne verelim,gerçi masanı ustam donatmış ama ne ile başlamak istersin.

Garsondu.Kafamı kaldırdığımda mekan sahibi uzaktan bakıyordu..

-Alabalığınız vardır herhalde ?.

-Var abi.

-Hadi bir alabalık yapıverin.

-Tamam abi başka ?

-Sağolsun ustan herşeyi koymuş,şimdilik başka bir şey yok.

-Tamam abi.

Kola yı bardağıma döktüm.Ekmeği koparıp salatanın yağına bandırdım.Sarı zeytinden de bir tane aldım ve elimde kola bardağı sandalyeme yaslanıp hem denizi hemde etrafı seyre başladım. Denizin sularının kıyıya vuruşları sadece çakıllar üzerinde çıkan hışırtılarla belli oluyordu. Kıyıdan denize vuran ışıltılar denizin üzerinde özgürce dans ediyorlardı.Arada sırada geçen kayıkların motor sesleri karanlığın o acımasız perdesini yırtıyor olsalarda tekrar o sihirli ve acımasız ortam oluşuveriyordu. Motorsuz kayıkların küreklerinin suya dalıp çıkmaları sırasındaki çıkan o sesler belki bu akşamki duygulu halimden dolayı beni daha bir başka etkilemişti. Biraz uzakta da olsa kenarda bir kaç kişinin kimseyi rahatsız etmeden denize girdiğini ,yüzdüğünü görebiliyordum.

Zaman ilerledikçe masalarda muhabbetde koyulaşmıya başlamıştı. Lokantanın hemen hemen her tarafına konan hoparlörler den kimseyi rahatsız etmeden yayılan müzik sesi gecenin o ramantik havasını bir başka türlü yapıyordu.

Yan tarafımdaki masadan iki kişi oturuyorlardı. Hem yavaş yavaş içkilerini yudumluyorlar hemde masamdan bile zor duyulacak bir şekilde etrafı rahatsız etmeden muhabbet ediyorlardı.. Bir gönül meselesinden bahsediyorlardı.Bende onları hiç dinlemiyormuşum gibi davranıyordum ama konuşmalarıda bana ilginç gelmişti.

-Yahu dostum,kadına öyle bir tutuldumki sorma gitsin.

-Kadın senin bu durumuna her hangi bir şekilde olumlu veya olumsuz bir yanıt veriyormu ?

-Valla !

-Şunu bir anlatda ,iyice anlıyalım bakalım.

-Tamam abi...Dinle madem;

-Ben bu kadını bir mağazada alış veriş esanasında gördüm.Bir zaman farkında olmadan bakıştık.Daha sonra hiç umulmadık yerlerde karşılaşmıya başladık..Ben kadına bakıyor ve onun ilgisini çekmeye çalışıyorum,ama o hanım sanki ilgisiz gibi davranıyordu. Onun bu tutumu beni daha bir kamcıladı.Bende bu hanımın dikkatini çekmek ve onu tanımak için elimden negelirse yapmıya başladım. Neyse bir gün o kadar uğraşmamdan sonra merhaba dememe sadece merhaba ile karşılık verdi. Buda bir şey diye düşündüm.Gel zaman git zaman biz bu hanımla buluşmaya başladık. Ama buluşmalarımızda yanlış olan bir taraf yok. Her ikimizde gayet kibar ve nazik davranıyoruz birbirimize. Bu uzun zaman sürdü ve bir gün buluştuğumuzda,

-Bak canım dedi,ben bir başka yere tayin oldum.Yakında oraya gideceğim.Bu belkide bizim son buluşmamız demezmi ? Beynimden vurulmuşa döndüm.

-Eeeeee !

-Eee si varmı , dünyam karardı..sebebini sordum hıkmık etti ama beni tatmin edici bir cevap vermedi. Sadece benim bilmem gereken, bu işin burada son bulduğuymuş..

-Sen ne yaptın?

-Ne yapacağım abi , zorda olsa serde erkeklik var kendimi topraladım;Madem öyle istiyorsun peki dedim. Bu seferde o hanım şaşırdı. Yani hepsi bu kadarmı dedi. Sen böyle söylemedinmi,böyle istemedinmi dedim. o da,bütün söyliyeceğin " öyle istiyorsan öyle olsunmu " dedi.. Daha ne bekliyorsunki dedim. O kadar peşimden koştun o kadar bana dil döktün ve şimdi de madem öyle peki diyorsun. Yani sende benim bu iş burada bitsin dememi dört gözlemi bekliyordun..?

-Eeeeee !

-Kadın ağlamaya başladı.Bu seferde benim kafamın tası attı.Bu kadın benim sevgimi kendine oyuncak yapacakmış meğer.Benimle kedi fareyle oynadığı gibi oynamak istiyormuş meğer..

-Eeeeeeee !

-Tamam kızım madem sen böyle söyledin,sen tayin olduğun yere git ve benide unut tamammı.?Sen bu işi bu kadar kolay söyliyebiliyorsan bende buna bu kadar kolay cevap verebilirim dedim.Biz terk ettiğimiz hanımnın bir daha ayak topuklarına dönüp bakmayız kızım,biz erkeğiz be. Sana bundan sonraki yaşamında iyi şanslar dilerim....

-Helal olsun be..Eeeeeeee...

-Kadınlar işte, kalpsiz adam,benim duygularımla oynadın deyip ağlıyarak gitti.Gidiş o gidiş abi...

-Yavu valla tam bir film be...

-Öyle abi.

-O günden bu güne hiç ses soluk yokmu ,aramadımı veya sen aramadınmı onu ?

-O bir kaç defa aramak istedi cevap vermedim. Bende çok kırıldığımdan bir daha aramadım. Zaten bir müddet sonra gerçekten başka yere tayin oldu gitti.Bir daha hiç görmedim onu.

-Vaybe ... dedi arkadaşı

Anlatan adam gerçi bir daha hiç aramadım aramamda desede denize öyle bir bakışı vardıki ,sanki denizin üstündeki yakamozların arasından onu seçmeğe çalışır gibiydi.Onu tekrar görebilmek için neler vermezdi kimbilir.

-Boş ver dedi adam.

-Hadi şerefe içelim ...

Ve iki arkadaş masadaki dolu içki bardaklarını kaldırıp şerefe içtiler.

Ama,adamın kafasındaki o hanımın şerefine bu bardağı kaldırdığından hiç şüphem yoktu.

Mustafa Arif Razgartlı



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mechul Sevgili
Benimle Evlenirmisin?

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Randevu
Bu Kadın Bunları Hakettimi?
Berber
Canım Ablam - 2
Kahreden Çaresizlik
Defoooool...
Miras Paylaşımı
Canım Ablam
Üvey Babam
İçim O Kadar Acıyor ki


Mustafa Arif Razgartlı kimdir?

Yaşanmışları kimi zaman komik,kimi zaman da dramatik şekilde anlatmıya çalışırım.

Etkilendiği Yazarlar:
Fakir Baykurt,Reşat Nuri Güntekin,Ömer seyfettin,Ahmet Haşim


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa Arif Razgartlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.