..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Aşık olmayan âdem / Benzer yemişsiz ağaca. -Yunus Emre
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Mustafa Arif Razgartlı




28 Ağustos 2011
Canım Ablam - 2  
Mustafa Arif Razgartlı
Gözlerimi açtığımda hastanedeydik. Baş ucumda canım annem, eşim, ablam ve eşi vardı.,.


:BCFC:
Birden döndüm adamda benim gibi ayağa kalkmış yavaş yavaş bana doğru geliyordu. “ Sormaya korkuyorum ama…” dedim. Adam yanıma gelip elini omzuma atarak “Tam düşündüğünüz gibi” dedi. “Nasıl olur. Bu zaman kadar…” “Malesef bu işler böyle yürüyor. Anneniz,babanız sağmı?” diye sordu. “Annem sağ, ama bu zamana kadar bana en küçük bir şey söylemedikleri gibi hissettirmediler bile.Ama nasıl olur,nasıl olur…” dedim.
Bilinç altım, sanki bu olayı bekliyormuş gibi benden önce olayı kabullenmiş görünüyordu. İkimizde ayakta camın yanında dışarısını seyrediyorduk.
Adam anlatmıya devam etti “ Sizcede uygunsa artık açık açık anlatmakta bir zarar görmüyorum.” Dedi. “Derinden gelen bir sesle “Buyurun !”dedim.
“Annenizin ailesi baştanda söylediğim gibi hali vakti iyi birileriydi. Annenizden başka çocuklarıda olmayınca tüm servetleri annenizin mirascısı durumunda olan size ve kız kardeşinize kalıyor.”
Ayakta sallanmıya başladığımı gören adam koluma girerek masamın önündeki koltuklara oturmama yardım ediyor. “Kızkardeşim…. Kız kardeşim…” diye söylenmiye başlayınca adam” Evet kızkardeşiniz” diyor. Boş gözlerle karşımda oturan adama bakıyormuşum. “Beni nasıl buldunz” diyebildim. “Çok uzun hikaye ama sonunda hem seni hemde kız kardeşini buldum.
Böyle durumlarda evlatlık verilen çocuklar hem evlatlık verilenlerin mirasına hak kazanıyor hemde kendi anne ve babalarının miraslarınıda alıyorlar. İşte bunun için tüm bu çabalarım”
Ne söyliyeceğimi bilemiyordum. Tekrar ayağa kalktım. Camın önüne geldim. Adamda camın önüne geldi. “Kızkardeşim şu ande nerede” diyebildim. “Burada.İstanbul’da” dedi. “Görüşmek istersen oda seni görmek istiyor” dedi. Bir müddet düşündükten sonra “Bana birkaç gün müsaade edermisiniz,kendimi hazırlamam gerekiyor da” dedim. Adam “tabi” dedi. “Burada nerede kalıyorsunuz” dedim. Adam bana kartvizitinin arkasına kaldığı otelin adını telefon numarasın yazıp verdi. “Sizi arayacağım” dedim.


Akşam eve geldiğimde annem halimden bir şeyler yolunda gitmediğini anlamış olacak ki “Hayrola evladım,iyi görünmüyorsun” dedi. “Evet anneciğim öyle” diyebildim. “Anlatmak istermisin” dedi. “Başka çarem yokki ama yemekten sonra” dedim.
Bu arada eşim de halimi hiç beyenmemiş “Ne oldu” diye soruyordu. Başka çare bulamadığımdan odamızda bir yandan üstümü başımı çıkarırken bir yandandan kısaca olayı anlattım. Arkamı döndüğümde eşim yatağın üzerine oturmuş kocaman gözlerle bana bakıyordu. Ağzından ”n’olacak” kelimesi çıktı. “Bilmiyorum. Yalnız sen bildiğini belli etme yemeğe inelim” dedim.
Bahçeye annem,eşim ve ben havuzun başındaki koltuklara oturduk. “Bak anneciğim bu zamana kadar seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Şimdi sana bir şey soracağım beni seviyorsan lütfen doğruyu söyle” dedim. Annem birden ayağa kalktı birkaç adım attı havuzun başında durdu.Sağ elini ağzına götürdü. Çok derinden gelen bir sesle “Demek öğrendin” diyebildi. “İşte evladım senelerce hep bu andan korktum.Bu anla karşılaşmamak için buraya İstanbul’a taşındık. Ama kader bizi burada da buldu.”
“Niye bu zamana kadar bana söylemediniz anneciğim” dedim. “Seni okadar çok seviyorduk ki kaybetmekten korktuk. Hem anneannen seni ve kız kardeşini ne arayıp ne sormuştu. Sanki Olanlardan seni ve kız kardeşini sorumlu tutuyordu. Bende daha sonra anneanneni çok aradım ama bulamadım. Sana anlatmamamızın bir sebebi de yanlış insanlarla karşılaşıp kötü duruma düşmemen içindi evladım” dedi. Yerimden kalktım annemin yanına geldim. “Beni bu yaşa kadar baktınız, büyüttünüz, bana evlatlık olduğumu hiç hissetirmediniz size karşı borcumu ne yapsam ödeyemem. Bilseydim de sizi nasıl terk ederdim ki ?… siz benim annem ve babam değilmisiniz?”
Bütün olanları, büroma gelen adamın anlattıklarını olduğu gibi anlattım. “İşte herşeyi öğrendin oğlum, artık ne düşünüyorsun” dedi. Eşim “Bak birde kız kardeşin ve yeğenlerin varmış, ne güzel” dedi . Annem,eşim ve ben havuzun başında birbirimize sarılmış olarak bir müddet öylece kaldık. Neden olduğunu bilmiyorum ama hepimizin gözyaşları boşanmıştı.

Eşimle otelin önüne geldiğimizde ofisime gelen avukat yanında bir kadın ve bir erkekle otelden çıkıyordu. Eşim “Bunlar olmasın” dedi. “Bilmiyorum !” dedim. Arabamın içinden uzaktan onları izliyorduk. Biraz yürüdükten sonra durdular. Ofisimiz gelen adam kadına güler yüzle bir şeyler anlatıyor,kadında yüzündeki tebessümle onu dinliyordu. Ayrıldılar. Kadın ve yanındaki adam caddenin yukarısına doğru gitti, ofisime gelen adamsa aşağıya doğru yürüdü. Eşim “Gel çıkalım” dedi. Birlikte kadınla adamın arkasından eşimle bende yürümeye başladık. Bir müddet sonra pastane gibi bir yere girdiler. Eşimle bende arkalarında oraya girdik. Onların oturduğu masanın yanındaki masaya oturduk. Ismarladıklarını ve ısmarladıklarımızı yerken onların konuştukların duyabiliyorduk. Kadın “Bak hayatım avukat oğlan kardeşimi bulmuş” dedi. Kocası “ Ne güzel hayatım bak seninde bir kardeşin oldu kutlarım seni.Hem bu durumuda kabullenmiş” dedi. Biz eşimle duyduklarımız karşısında sanki büyünün bozulmasını istemiyormuşuz gibi sessiz sessiz oturup yandaki masanın konuşmaların dinliyorduk.
Adam “Bak canım,şu anda kardeşin şu masaya gelip şuraya dikilse, ben senin yıllardır görmediğin erkek kardeşinim dese ne yaparsın” Kadın bir an durakladı ve “Boynuna öyle bir sarılırım ki yıllardır hiç tatmadığım,nasıl olduğunu bilmediğim kardeş kokusunu doyasıya içime çekmiye çalışırım” derken kadın iki kolunu göğsünde kavuşturup gözlerini kapadı. Gözünden yaşlar akmıya başladı.
Kocası kadına kağıt peçete uzatarak “Al canım” dedi.
Artık eşimle bende yerimizde duramıyorduk. Elimde olmadan masamdan kalktım…Yürüdüm… Onların masasının önünde durdum. Kadın hala kollarını göğsünde kavuşturmuş o vaziyetde ağlıyordu. Benim masalarının önüne yaşlı gözlerle gelip durarak kadına içten baktığımı gören adam da ayağa kalktı, kadında ayağa kalktı. Masanın karşı tarafında kızkardeşim ve eşi,beri tarafında ise ben ve eşim öylece konuşmadan duruyorduk. Ben kadına kadında bana bakıyor ikimizde ağlıyorduk. Sadece “Abla… Ablacığım” diyebildim.

Gözlerimi açtığımda hastanedeydik. Baş ucumda canım annem, eşim, ablam ve eşi vardı.,.


Artık benimde bir ablam ve yeğenlerim var. Her fırsat bulduğumuzda birbirimize gelip gidiyor.Yılların bıraktığı hasreti gidermeye çalışıyoruz.Hepimiz çok iyi kaynaştık, büyük bir aile olduk.
Hepimiz o kadar iyi anlaşıyoruzki…
Ha bu arada gerçek annemden bana düşen mirası,ablama kabul ettirmek çok zor oldu ama olduğu gibi ablama bıraktım.


Mustafa Arif Razgartlı

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Canım ablam
Gönderen: Zümrüt Mimoza / , Türkiye
29 Ağustos 2011
Çok duygu yüklüydü. İlk bölümü okuduktan sonra merakla bekliyordum. Okurken inanın ağlayarak okudum. Yüreğinize sağlık.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bu Kadın Bunları Hakettimi?
Berber
Kahreden Çaresizlik
Miras Paylaşımı
Canım Ablam
Üvey Babam
Dört Oğlu Vardı
Aldınmı Arabadan Ham Bostanı
Böbreğini Alabilirmiyim
Keriz

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Randevu
Mechul Sevgili
Defoooool...
Yıldızlar Hep Kayarmı
Benimle Evlenirmisin?
İçim O Kadar Acıyor ki
Bir Yaz Gecesi
Haydiii Gevrek Gevrek Akşam Simidiii...
Ya Vicdanım Ya İşim
N'olur Anne,bizde Kurbanlık Alalım


Mustafa Arif Razgartlı kimdir?

Yaşanmışları kimi zaman komik,kimi zaman da dramatik şekilde anlatmıya çalışırım.

Etkilendiği Yazarlar:
Fakir Baykurt,Reşat Nuri Güntekin,Ömer seyfettin,Ahmet Haşim


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa Arif Razgartlı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.