Senin bunu bilmenin onemli olmadigini anladim; seni gercekten sevdigimi. Ego, gurur ve bencillikten siyrilmis bir sey bu benimkisi. Hayal edebiliyor musun, sana birsey ifade ediyor mu bilmiyorum, malum cagimiz 'ben cagi'. Arada gururum kapimi caliyor, kapidan kovdugum egomun bacadan girmeye calistigi da olmuyor degil. Ama almiyorum iceri onlari; çünkü ben sevmeyi seviyorum. Sevilmeye ihtiyac duydugum da oluyor elbette ama gecistiriyorum o duygumu, nasilsa boyle yasamaya da alistim diye teskin ediyorum kendimi, usulca birkac damla gozyasi akitip gecmesini bekliyorum sevilme istegimin. Neyse ki geciyor o his de hersey gbi. Dunya donuyor, bir kez yikandiginiz bir irmakta bir kez daha yikanamiyorsunuz hani oyle diyordu ya Herakleitos, ben de inaniyorum ona, evet, o nehir gibi zaman da akiyor ve gidiyor. Hem Hermann Hesse de oldukça basit bir şekilde 'Nehir akar.' diyor. Nehir akıyor, zaman geçiyor, herşey değişiyor. Bu dusunceyle rahatliyorsunuz, evet simdi sevilmek istiyorum ama panik yapma! cok kisa bir sure sonra bu his de gececek diyorum kendime. Ama 'sevgim' azalmiyor, dinmiyor, gecmiyor bir turlu. Zaten gecmesini istemiyorum da; çunku beni insan yapan, yasatan tek duygum 'sevmek'. Hem zaten ben nefret de edemiyorum, ofkemi zamana yayip uzunca bir sure sahiplenemiyorum onu, her zaman diyorum ya nefretim cok karaktersiz diye. Her hissim geciyor benim 'sevmek' disinda. Duygularindan arinmis, dunyanin maddiyatini amac edinmis kisiler vardir ya, işte onlardan biri olamam ben, olursam kendimi sevemem, kendimi sevmezsem de yasayamam ben. Kendimi ve seni severek olmek istiyorum. Hayır, aslında kendimi ve seni severek yaşamak istiyorum ben, cok mu cocukca? Yasadigim dunyanin maddi olmayan tek yani 'sevgim' olsun istiyorum; mesleki hirslarim, toplumsal sayginlik çabam, maddi doyum elde etme istegim, resim yapmak, fotograf cekmek gibi edinimlerim, siiir kitabi cikarma hayalim, işte bütün bu saydıklarım benim maddiyatim olsun... Hayati yasanir kilan, zeminde yasamimi devam ettiren yakitim ise sadece 'sevgim'. Ne çok sevgi dedim değil mi? Hoscakal simdi. Belki sen bilmeyeceksin ama, ben hep seveceğim.