Adalet hakkýnda birkaç söz

Adalet, sarmaþýk kadar kol atan, papatya gibi açýk, menekþe kadar narin bir hukuk kavramýdýr.
Topallasa da, yavaþta gitse varacaðý yeri bulur. Hangi þart olursa olsun adalet kendi yönünden
saptýrýlamaz.

Adalet bir binanýn köþe taþý, kilit noktasýdýr. Bu taþa hiçbir kimse manivela vuramaz.

Adalet ne kazanmak için pahalý, ne de kaybetmek için ucuzdur. Ucuz adalet çok pahalýya mal olacaðý gibi, pahalý adalet, adalet deðildir.

Adaletin yükü toplumun rahatsýzlýðýyla artar. Toplumun huzuru adaletle orantýlýdýr. Düzenin eðriliði, adaletle yok olur.

Adalet ruhun gýdasý, besini veren de kendi özsuyudur.

Adalet, devletin amacýdýr, gücünü koruduðu sürece.
Devlet, tabii afetlerde, baþta deprem maðdurlarýnýn yýkýlan konutlarýný yeniden
yapar, kendi yýktýðýný görmezlikten gelir, aynýyla beyan.






Ne yazýk ki az da olsa istisnalarý oluyor.

Devlet çarkýnýn koruyucu kanatlarý, bazen yapacaðý yerde yýkýyor, erdireceði yerde öldürüyor. Benliðimde yaþattýðým, büyük saygý duyduðum devlet anlayýþýný, böyle bir tabirle ifade etmek zorunda býrakýldýðým için, kendimi þansýz addediyorum. Temel insan haklarý, kamuoyu, kamu yararýný, mesken masuniyetini hiç sayarak, adeta devlet otobüsünü bir ailenin üstüne sürüyor. Sonra da inkâr ve tevil yoluna sapýyor. Ýnkâr edemezsin, ölü ve yaralý var, tevil yoluna sapamazsýn. hepsinin belgesi var.

Bu otobüsün -Devlet-i temsil eden þoförü, TBMM Baþkan vekili koltuðunda oturuyor.


Olay, 1946 yýlýnda yasanýn gerektiði þekilde satýn alýnan, 775 sayýlý yasayla, tekrar arsa bedeli ödenerek, T.C. Tapu Senedi taþýyan konut, soðuk bir kýþ günü,(28.12.1977 ) hiçbir gerekçe gösterilmeden önce kýsmen, sonra da yýkým ve tahliye kararý alýnarak tamamen yýkýlýyor. Bu konut, Filistin’de esir kampýnda deðil, Baþkent’in göbeðinde, yýkanlar da iþgalci askerler deðil
O zamanki Ankara Belediye Baþkaný, TBMM Baþkan vekili Ali Dinçer’in görevlileridir.

Ortada hiçbir imar suçu bulunmayan bir konutla, kýsmen yýkýk durumdaki evin içinde kýþý çýkartmaya çalýþan aileden, Molla Tok’un ölüsü, ve de maðdur olmuþ kiþiler, en kötüsü yara almýþ Devlet’im var.

Hal böyleyken, otuz yýldýr sýrasýyla Ankara Belediyesinin ilgili birimlerine, yazýlý ve þifahi olarak 20, Valilik ve Ýl Mahalli Ýdareler Kurulu’na 6 dosya, Cumhurbaþkanlýðýna 1, 4 kez TBMM Dilekçe Komisyonuna olmak üzere, 25 civarýnda dilekçe, 15’e yakýn 19’ar sayfalýk belgeleri içeren dosya, son olarak 30.11.2004 tarih, A.01.1.DÝK 6738 ilgi numaralý dilekçe verdiðim halde, gerekçe gösterilmeden, Ýçiþleri Bakanlýðý’na verilmesi istenince verilen dosyanýn sonucu beklenip, bildirilmeden, 14.02.2006 tarih, 8434 Karar numarasýyla, TBMM Dilekçe Komisyonu gündeminden çýkarýlmýþtýr. Zaman aþýmýna uðramýþsa, (hoþ onu da söylemiyorlar) devlet hiyerarþisi ve bürokrasisi nedeniyle, -Devlet- anlayýþýna sahip çýkýlamamýþ, sürüncemede kalmýþtýr. Sahip çýkýldýðý zamanlarda da, yalan ve tevil yoluyla, bürokrasimiz konuyu saptýrmýþtýr.

Sitemi ziyaret edeceklere, üzülerek ve böyle bir suçu utanarak, kendimi þanssýz addederek, açýklamak durumunda kaldým. Beni baðýþlamanýzý dilerken, gerçek Devlet hizmetlilerine de ayný dileklerimle saygýlarýmý sunarým.


DOKUNULMAZ

Tarihi, coðrafyasý ne söylesem hali bu
Belgeliyle, belgesiz, il, idare Vali bu
Az deðil otuz sene þerik gibi davrandý,
Ali yýktý Âli’yi, Dokunulmaz Âli bu.


Devlet, tabii afetlerde, baþta deprem maðdurlarýnýn yýkýlan konutlarýný yeniden
yapar, kendi yýktýðýný görmezlikten gelir, aynýyla beyan.