İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
Son numara kızım henüz 6 yaşında, bana öykünerek “şair olacağım” demiş. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum; Feyza’nın şair olduğunu ispatlayarak yazdığı şiiri gösterdiler bana… Şiir; “Vay sözüm vay!” mısrası ile başlıyordu… Şiirin hepsini vermeyeceğim ama çok hoşuma gitmişti. Şiirde vurgulanan felsefe 6 yaş grubundakilerin çok üstündeydi. Ben de yazmaya şiirle başlamıştım ama bu kadar mükemmel değildi benim yazdığım ilk şiirim. Hem ben şiir yazmaya başladığımda 6 değil, 16 yaşındaydım… Kızım Feyza bu kez kendini bana ispatlamıştı… O bir çocuk şairdi… Feyza yazdığı şiirden dolayı benden övgü dolu sözler alınca onun iki yaş büyüğü Hayrunisa da yazar olacağını söylemez mi? “Kızım”, dedim “yazarlık öyle sandığın kadar kolay değil, hayal dünyan zengin olacak” der demez; “hayal dünyam zenginidir” dedi. “Haydi ispatla o zaman” “İspatlayayım” dedi başladı anlatmaya… “Bu hikâyeyi ilk kez ve şimdi hayal ediyorum.” Yaramaz mı yaramaz bir kız varmış, annesi ona ‘iyi ol’ demiş, kız annesini dinlememiş küsmüş ormana kaçmış. Ormanda yalnız başına gezen yaramaz kız bir ağaca çıkmış, ağaç, ‘çıkma düşersin’ demiş yaramaz kız dinlememmiş. Yaramaz kız ağacın en yüksek dalına çıkınca ağacın yaprakları sallanmaya başlanmış ardından ağacın kendisi… Kız korkmaya başlamış, evden kaçtığına bin pişman olmuş, annesinin sözünü dinmediğine hayıflanmış ve bir ses duymuş: “Benden korkma! Benden korkma! Benden korkma!” Kız, kekeleyerek cevap vermiş; “Be be ben ko kor korkmuyorum ki!..” “Ama titriyorsun” demiş aynı ses. Kız yine kekeleyerek; “Yo yooo yokk ben titremiyorum rüzgâr beni sallıyor” Aynı ses; “Rüzgar değil, Rüzgarperisi seni sallıyor” demiş. “Rüzgar perisi mi?” “Evet” “Beni niye sallandırıyor ki?” “Çünkü sen yaramazlık yaptın, evden kaçtın ve şimdi yalnız başına ıssız bir ormanda, bir ağacın dalındasın” “Evet ama pişmanım!” “O halde seni uyarıyorum, hem ben seni uyarmak için geldim, önce ağacın yapraklarını, sonra ağacı sonra da seni salladım, sen de farkında oldun mu?” “O halde ne yapayım?” Rüzgarperisi kıza; ‘iyi ol’ der ve kız uyanır ki; yatakta annesinin kucağındadır… Annesine bu kez bir başka sarılır ve hep iyi olur… Şair kızım Feyza’ya ben puan vermiştim, Hayrunisa’ya da siz puan verin, bu kız yazar olur mu? Şimdi tekrar yazarlığa dönecek olursak; yazarlık Allah’ın çok az insana verdiği bir madendir lakin sabır ve sebatla bu madeni işlemek insanın inisiyatifine kalmış bir tercihtir…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şevket Başıbüyük, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |