ANNEMİN ÖLDÜĞÜNE SEVİNDİM…!

İki bin yılının ilk günleriydi , Trabzon da çalışmaktaydım, annem ise Gemlik kumladaki evimiz de kalmaktaydı. Bir gün annem , kardeşimin evine gelmiş: kendisi daha önce felç geçirmişti , bir tarafını hissetmiyordu . Gelinde kendisini ellerini ve ayaklarını yıkaması için banyoya göndermiş , veya annem öyle istemiş tam bilemiyorum.
Zaten felç geçirmiş yaşlı kadın ayakta zar –zor duruyor, bu sırada banyoda ayağı kaymış yere düşmüş …! Acıyla bağırmış ve bakmışlar ki yere düşmüş ve kalkamıyormuş. Hemen hastaneye götürmüşler ve kalçasının kırıldığı anlaşılmış, Ameliyat edilmesi ve kırılan yere platin takılması gerekiyormuş.
Bana haber verdiler , tıp fakültesine kaldırdık ameliyat olması gerekiyor dediler bende zaten anneme bakmakla yükümlüydüm, eşime de haber verdim oda hastaneye gitti doktorları ile görüştü ve çok az bir kırığı olduğunu ve ameliyatla düzelebileceğini söylediler ve annem ameliyat edildi yine düştüğü kardeşimin evine getirildi .
O, ARTIK BİR YATALAKTI. Üstüne üstlük annemin birde şeker hastalığı mevcuttu her gün sabah akşam inisülün kullanıyordu . Sağlamken zar- zor bakılan insana birde yatalak iken ne kadar bakılacaktı bu bir soru işaretiydi .
Trabzon dan izinli gelmiştim .Bayrama iki gün vardı . Hemen soluğu annemin yanında aldım , yanına vardığımda annemi evin salonunda bir yatak yapmışlar ve oraya yatırmışlardı . Annem beni görünce ağlamaya başladı . Bende annemi bu durumda görünce çok üzülmüştüm .
Annem benim kahramanımdı çok güçlü bir kadındı bir günde yüz kilo zeytin toplardı , altı çocuk hem bize bakmış ve zeytin gündeliğine gitmiş bir kadındı şimdi ise karşımda yatalak durumda idi
Konuşmaya başladık , konuşurken annemde bir yandan etrafa bakıyordu bu durum dikkatimi çekti . Annem yatalak kalınca kendisinin bakımı konusu gündeme gelmişti , ablam ve eşim çok fazla ilgilenememişlerdi, bakımı geline kalmıştı. İşte bu yüzden annem konuşmalarda yanlış bir konu geçer gelinimiz alınır korkusuylakonuşmalarını gelinimizin duymamasına özen gösteriyordu öyle ya gelinde bakmazsa anneme kim bakacaktı böyle bir adayda yoktu …
Ayrıldıktan sonra ,gemliğe gitmek için bir dolmuşa bindim ve dolmuş yol aldıkça bende cama başımı dayayarak düşünmeye başladım.Annemle olan tüm hatıralar gözümün önüne geldi:
Annem, evimizin önünde ocak kurar , bize yemek yapardı . Tencere - tencere yemek yapardı , çamaşırlarımızı yine evin önüne kazan koyarak yıkar, bizi temiz giydirmeye gayret ederdi . dört oğlan ,iki kız birde babam vardı insan üstü bir çaba gösterirdi .
Hatta bazen ekmekte yapardı, tam buğday ekmeği bir tekneye doldururduk otuz kırk tane ekmeği ve bir ay bakkaldan ekmek almazdık.
Bununla da kalmaz Babama Fikri bir inek alalım bu çocuklar süt içer , yoğurt olur , doyarlar derdi ama babamı ikna edemezdi . Sebze bahçemiz vardı yaz aylarında burayı ekerdi.özellikle börülce ve bamya fidesi dikerdi , Evimizin bahçesinde tavuk beslerdi, Çalışır, çalışır , çalışırdı…!
Eh şimdi sıra bize gelmişti . dokuz ay karnında taşıyan , büyüten anne , şimdi yatalaktı , bir şeyler yapmak lazımdı .

Ertesi gün annemi tekrar görmeye gittim , bir gün sonra bayramdı.Gemlikten anneme biraz yiyecek malzemesi , kasaptan et , çay, şeker, bir şişede kolanya alı veriş yaptım.Eve girdim annem yine aynı pozisyonda yatıyordu beni görünce sevindi bende getirdiklerimi görmesini istedim . Sana bir şeyler getirdim annem dedim, sevindi , daha sonra gelimize cüzdanımı çıkararak bir miktar para verdim.
Annemin yatalak kalmasını bir türlü kabullenememiştim, annemle konuşuyorduk , Bu sırada evde gelinimizin annesi de bulunmaktaydı . Ben eve geldiğimde hiçbir şey dememişti , anemin de etrafa bakışları çoğalmıştı. Anlamıştım annem istenmiyordu ,
Bu sırada gelinimizle görüşmek için diğer odaya geçerken annesi bana doğru eğilerek ve ellerini açarak “ engin kimse ilgilenmiyor , biz yalnız kaldık , gelinimize verdiğim parayı kastederek bu iş otuz lira ile olacak iş değil dedi getirdiklerimi kastederek bunlar kaç gün yetecek , bu iş böyle olmaz diyordu . Ben Kendisine hiçbir şey diyemedim, söyleyemedim .sustum
Tekrar annemin yanına gittiğimde , gözleri yaş dolmuştu, konuşulanları duymuştu göz göze geldik Ben anneme sarıldım ve yüksek bir sesle , “ anne kalk , kalk anne” diye bağırdım , annemi kaldırdım ama annem ayakta duramadı kendini çaresizce yatağa bıraktı bende annemin kalkamayacağını anladım , annemle ve dalaşıp başka kimseye bir şey demeden evden ayrıldım.Bayram da da annemi ziyarete kızgınlığımdan dolayı gitmedim Kızgınlığım , ne gelinimize , ne annesine , nede bir başkasına idi ben yetersiz kalmıştım çaresiz kalmıştım ona kızdım..Nerden bilebilirdim ki bu görüşmenin annemi son görüşüm olacağını
Ben birkaç gün geçtikten sonra görev yerim olan sürmeneye döndüm , birgün adliyeye çağırdılar ve söylediler annemin öldüğünü
Annemin yüzü aklıma geldi , bindiğim uçakta yaklaşık iki saat boyunca gözyaşlarım aktı gözümden ,kimseyle bir şey konuşmadım.istanbula ve bursaya gelene kadar , zaten sabahta olmuştu .
Ertesi gün gemliğe geldim , cenaze levamazatçısından annemin defin için gerekli malzemelerinin alındığını öğrendim , eve vardığımda ise boylu boyunca odada cansız yatışını gördüm , açtım yüzüne baktım ,gözlerinde manasız bir bakış vardı …!
Suat engin yılmaz