Tüm mutsuzluklar yokluktan değil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Anne sütü vermeyen anneler bunu yapıyor. Her güzelliğin bir zorluğu vardır kelimesi dökülüyor dilimden, gerçeği bilseler çok çaba sarfederlerdi diyorum. Kelimeler kifayetsiz kalıyor bazen; cahil insanlardan. Ben onlara güzellikleri anlatırken hemen savunmaya geçip bir sürü bahane sıralayanlar yok değil. Üzülüyorum, ama yinede anlatmak, bilgilendirmek ve öğretmek/ öğrenmek hedefim. Sebepsiz hiçbir şey olamaz ki, belki birileri öğüt alır belki ne yapacağım endişesi taşıyıp çevresinde (özellikle yaşlılar, babaanne ve ananelerden) bebek ağlamalarına daha dayanıksız, hemen biberonla beslemeye zorlayanlar çok. Bu da bebeğin emme refleksini azaltarak annesini emmek yerine kolaycılığı; biberonu seçmekte ilk sebep. Anne sütü çok önemli arkadaşlar. Çocuğun veli nimeti, hayata dünyaya gelişin devamı için en önemli zırhı, bağışıklık için olmazsa olmazlardan. Onun dışında o kadar çok önemi var ki; anne ile temasında kendine güveni, sevgiyi oluş gayesini hissediş.. Faydalarını araştırıp bulabilirsiniz. Benim değinmek istediğim konu, bazı annelerin süt verme dönemlerindeki zorlukları ve bunlarla nasıl başa çıkması hususu. Normal bir doğumda hemen bebek kucağa verilip emzirme olayı gerçekleşiyor. Ne var ki öyle kolay değil. Nasıl olacağı hususunda hemşirelerinde dediği gibi; sık sık emzirmek sütün çoğalmasıyla doğru orantılı. Bu esnada çatlama yada başka sorunlar memede oluşabiliyor. Bunu herkes yaşıyor. Ben en kötüsünü yaşamış biri olarak yinede kızıma süt vermeyi kesmedim. Tüm acıya katlanarak emzirmeye devam ettim, üstelik sezaryen doğum yapmıştım. Bir hafta boyunca süt gelmemişti, göğüslerim acıdan ve gerginlikten bir de ameliyat yerimin acısı eklenince daha da kötü olmuştum. Hastanede bir iki gün kaşıkla mama verilmişti. Bu beni üzüyordu ama elimden bir şey gelmedi. Ben yinede emzirmek için çabaladım. Ve çabalarım sonuç vermeye başladı. Sık sık emziriyordum kızım zaten yorulup uyuyordu. Henüz meme başı da olmuyor ilk zamanlar. Sabrın sonu selamet derler ya hani, bende öyle oldu. Sonunda başardım. Ne biberon ne de mama vermeden iki yıla yakın kızımı emzirdim. (ek gıdalara tabiî ki geçtik, ama yinede emzirdim) Bunu çok istiyordum, araştırmalarım doğrultusunda anne sütü çok önemliydi çünkü. Sıradan bir şey değildi, yaradanın hediyesiydi bu, bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılaması için. Biz kim oluyoruz da (ey anne!) onu bu güzellikten mahrum bırakıp günah işliyoruz. Kendi kafanıza göre süt yetmiyor lafları, ya da az geliyor aç kalıyor gibi durumlar asla olamaz. Ben bunun en zor dönemlerini yaşadım gördüm. Bazı durumları ayırarak söylüyorum; (ağır travma vs. durumlarında hormonlar bozulabilir ve süt gelmeyebilir) anneler iyi bir anne eğitimi almak zorundalar. Çok eskiye gidersek sütanne bile tutan bir nesilden geliyoruz. Bunlar boşuna mı tutmuşlar. Sütün değeri daha o zamanlar bilinirken, şimdiki dönem ne kadar yazılar makaleler yazılsa dahi keyfe bırakılır olmuş. Ne yazık! Üzülüyorum o yavrucaklara, mahrum kaldıkları için. Bu belki kansere davetiye çıkartıyor. Çünkü bağırsak gelişimi tamamen bozuluyor mama döneminde, hatta kabızlık vakaları daha çok oluyor. Hayatı boyunca bazı eksiklikler yaşıyor bu çocuklar. Bunları anneler bilseler daha çok gayret ederlerdi herhalde, ben öyle düşünüyorum. Çocukluğumda ve şimdiki dönemde çalışan anneleri bilirim. Çocuğuna anne sütü versin diye; sütünü sağıp vermeye çalışan. Bilinçli olanlara selam olsun. onları kucaklıyorum. Farkındalık her daim olsun diyerek sözlerimi sonlandırıyorum. Allah her şeyi kuranda yazdım diye boşuna demiyor. Bebek için gerekli en önemli gıda annesinin sütü ve onun şefkatli kollarıdır. Allah sağlıklı nesil yetiştirmeyi nasip etsin inşallah. Zaman ayırıp okuyan tüm dostlara selam ve sevgilerimle…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hamdiye HATİPOGLU (DNZ), 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |