..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herkesin derdi başka. -Orhan Veli
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Hakan Yozcu




20 Aralık 2015
Mehter Marşını Bilmeyenler İçin  
Hakan Yozcu
Burada şunu belirtmek istiyorum. Sayın Zorlu Töre yalnız değildir. Arkasında büyük bir kitle vardır. KKTC’yi seven, burasını vatan bilen tüm Milliyetçi düşünceye sahip ve kendisine ülkücü diyen bütün vatanseverler Sayın Zorlu Töre ile birliktedir. Mehter Marşını anlayamıyorsanız o zaman Mehterin ne olduğunu araştırıp ne anlama geldiğini öğreniniz. Ha, o zahmette de bulunmayacaksanız, buyurun, sizin adınıza onu da ben yapıp buradan paylaşayım:


:ACHE:
KKTC Bütçe görüşmeleri devam ediyor. Ama gelin görün ki bu bütçe görüşmeleri bazen komik, bazen üzüntü verici olaylara da sahne oluyor.
     Görüşmelerde, düşüncelerini anlatmaya çalışan Sayın Zorlu Töre, anlamsız ve hiç kimse tarafından kabul edilemeyecek bir protestoya maruz kaldı.
     Sayın Töre konuşurken, CTP’li iki vekil, alay edercesine telefonlarını açıp mehter marşı müziğini dinleyerek salona girdiler.
     Bu, hangi anlayışın bir ürünüydü anlayabilmiş değilim. Orası milletin meclisi değil mi? Milleti temsil etmiyor mu? Seçilmiş vekiller, yine seçilmiş bir vekile nasıl böyle bir saygısızlık yapabiliyor?
     Sayın Töre, bu millet tarafından seçilmiş, takdir görmüş bir vekildir. Orada da milleti temsil etmektedir. Dolayısıyla Sayın Töre’ye yapılan bu haksız davranış doğrudan millete yapılmış demektir. O nedenle bu davranışın doğru olmadığını ve hiç yakışık almadığını ve saygısızca olduğunu belirtmek istiyorum.
     Sayın Töre de haklı olarak bu olaya tepki göstererek “Çıkıyorlar, alayvari Mehter Marşını çalıp karşımdan geçiyorlar. Buyurun geçin. Ben, Mehter Marşı ile büyüdüm. Dinlediğim zaman da duygularım çok yüksek olur. Bu ülkede milli ve manevi değerler yaşatılmazsa Kıbrıs Türk halkının geleceği felaket olur” dedi.
     Gerçekten bu yapılan davranış hiç hoş değil. Sayın vekillerin daha dikkatli olmalarını, yapacakları davranışlarda nezaket kurallarını gözetmelerini rica edeceğim. Meclisin kalitesini düşürmesinler. Bunu yapmaya hiçbir vekilin hakkı yok…
     Burada şunu belirtmek istiyorum. Sayın Zorlu Töre yalnız değildir. Arkasında büyük bir kitle vardır. KKTC’yi seven, burasını vatan bilen tüm Milliyetçi düşünceye sahip ve kendisine ülkücü diyen bütün vatanseverler Sayın Zorlu Töre ile birliktedir.
     Mehter Marşını anlayamıyorsanız o zaman Mehterin ne olduğunu araştırıp ne anlama geldiğini öğreniniz. Ha, o zahmette de bulunmayacaksanız, buyurun, sizin adınıza onu da ben yapıp buradan paylaşayım:
Mehter, Osmanlı Yeniçeri Askeri Bandosu Dünyanın en eski askeri bandolarından biridir. Yeniçeri Ocağının bir parçası olan Mehterin ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmiyor.
     Bazı kaynaklar 1365 yılında kurulduğunu belirtirken, 1362 yılında kurulduğu kabul ediliyor. Orhan Gazi, Yeniçeri Teşkilatı kurulacağı zaman Hacı Bektaşi Dergâhı’na gelir. Yeniçeri Ocağı için Dua ister. Hacı Bektaş, “Bunların adı Yeni Asker, ‘Yeniçeri’ olsun diyerek ‘Cenabı Hak yüreklerini ak, pazularını kuvvetli kılıçlarını keskin, oklarını tehlikeli, kendilerini daima galip buyursun’ diye dua okur.”
     Türklerin MÖ orduda takım halinde müzik aletlerinin çaldığı da bilinmektedir. İlk yazılı Türk Belgeleri olan Göktürk Kitabeleri “Tuğ Takımlarından” bahseder.
Divan-i Lugatit-Türk’te Hakan'ın huzurunda nevbet vurulduğu anlatılır. 16 Türk devleti 12 asır boyunca mehter'i egemenliklerinin simgesi olarak kullanmışlardır.
Mehter Marşı, Türk kahramanlık havalarını en güzel bir biçimde yansıtır. Mehterin psikolojik etkisi gerçekten çok büyüktür. Dinleyenlere büyük bir cesaret, özgüven ve coşku verir. Dinleyende heyecan ve azim uyandırır. Türklere şevk ve heyecan verirken, düşmana korku ve endişe verir. Onların cesaretini kırar…
Mehterin yürüyüşü bile anlamlıdır. İki ileri bir yana biçiminde olan yürüyüş biçimi “Doğuda ve Batıda en güzel biziz.” der adeta. Her şeyin imalarla yürütüldüğü o dönemde bu, önemli bir ayrıntıdır.
Mehter Takımı, Mohaç Meydan Muharebesi’nde 500 kös, Çaldıran seferinde 300 kös ün bulunduğu bilinmektedir. İstanbul'un Fethinde ise 270 zurna 150 boru 300 davul ve sayısız kös'ün olduğu bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmet, Mehter eşliğinde İstanbul surlarından şehre girmiştir…
Mehter takımı sadece savaş zamanında düşmanları etkilemek amacı ile çalınmaz. Mehter Takımı, her gün padişahın bulunduğu yerde; yani padişah seferde ise çadırın önünde, değilse saraydaki muayyen yerinde ikindi namazından sonra nevbet vururdu. Bundan başka yatsı namazından sonra üç fasıl mehter çalınıp padişah'a dua edilir, sabaha karşı divan halkını namaza kaldırmak için yeniden nevbet vurulurdu.
Batı müziğinin en önemli isimlerinden biri “Mozart” da Mehter’den etkilenmiş ve Türk tarzında besteler yapmıştır. Buna örnek olarak Türk Marşı”nı söyleyebiliriz. Yine “Bizet” gibi önemli bir besteci Mehterden etkilenerek beste yapmıştır. Ayrıca Batı orkestralarının zilleri mehterden aldığı bilinmektedir.
Evliya Çelebi, “Seyahatname”sinde Sultan 4. Murat devrinde büyük bir ordu olayını şöyle anlatır: “Mimarların mı yoksa Mehterlerin mi alayda önceliği konusunda karar verilemez. Bu hususta görüşmek üzere Mimarbaşı ile Mehterbaşı, Sultan Murat’ın huzuruna çıkarlar. Mimarbaşı başlar söze: “Padişahım! Mehterler, pirsiz esnaf olup Cemşid sanatını tutmuş bir alay Deccal kavmidir. Biz, padişahımıza saraylar, selatin camileri, köprüler yaparız. İslam Ordusunda lüzumumuz, hizmetimiz vardır, elbet mehterlerden evvel geliriz” der.
Bunun üzerine mehterbaşı da şu iddiada bulunur: “Padişahım! Hangi bir tarafa gitseniz mehabet, şevket, salâbet ve şöhretiniz için, dosta düşmana karşı davul, kudüm, nefir döverek gitmeniz lazımdır. Cenk Meydanlarında gaziler cenge salmak için köslere biz tokmak çalarız ve askeri şevke getirip biz kaldırırız, padişahımız bir şeye üzülse, huzurunda on iki makam, yirmi dört şube, yirmi dört sul, kırk sekiz terkip musiki faslı edip, padişahımızı neşelendiririz. Eski hükema saz ve söz hanende, ademin gönlüne safa verir, demişler. Biz de ruha gıda verir esnafız. Bahusus ki nerede Resulullah’ın âlemi olsa, orada dabl-ı Al-i Osman bulunmak gerekir.
Bunun üzerine Sultan 4. Murat, mehterlerin mimarlardan evvel geçmesini irade buyurur…”



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bu Halk Darbe İstemiyor
eğitim Yaz Boz Tahtası Değildir
"Kıbrıslılık" Üzerine
Sayın Bahçeli’nin Tarihi Hatası
süleyman Demirel’in Ardından
Türkiye Bu Kadar Zengin mi?
Ydh Ya Siyasi Olur Ya da Siyasi Parti Doğurur
Yeni Bir Oluşum Mu?
Dedikodu Olmasa
Gönlüm Meral Akşener’den Yana

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sessizliğin Hikayesi Üzrine
İnciraltı Şairleri
Bir Bahar Bekliyorum Üzerine
Denizli Türk Dünyası Şairleri Buluşmasının Ardından
Her Şey Gülüşünde Saklı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Meseller ve Kurucuova Ağzı
Cevahir Caşgir’den "100süz Şiirlerim"
Orhan Pamk'un "Kar" Romanı
Boyacı’ya Büyük İlgi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Acı Ektim [Şiir]
Vakit Gelince [Şiir]
Kara Güzel [Şiir]
Hayallerim [Şiir]
Gönlümün Tacısın Yar [Şiir]
Kurban Olurum [Şiir]
Nerdesin? [Şiir]
Yüreğimde İhtilal Var [Şiir]
Hayat Seni Çözemedim [Şiir]
Helallik İstiyorum [Şiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doğumluyum. Kuzey Kıbrıs'ta yaşıyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. 20 yıl çeşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptım. Uzun yıllar Yenivolkan ve Güneş Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptım. Şu an Habearkıbrıslı ve Güncelmersin Gazetelerinde yazıyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Şiir, öykü ve tiyatro oyunları yazıyorum. Bu alanlarda çeşitli ödüllerim var. Kendime ait basılmış "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Başka" isimli iki adet öykü kitabım var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yıl Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevinde bulundum. Halen Başbakan Yardımcılığı Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlığı'na bağlı Müşavirim.

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.