Ne olur bir gündüz vakti,

Telefonunla uyansam,

Günaydın desen,

Günaydın desem,

Ayrılığımız rüyaymışçasına,

Bir rüya gördüm;

Sen yoktun desen..

Çağırsam seni,

Koşarak gelsen..

Sadece bir rüyaydı desem,

Sarılsak öylece,

Kalsak saatlerce..


Ne olur bir akşam vakti,

Çalsa kapımın zili,

Elinde küçük bir bavul,

Kısa bir seyahatten gelmişsin gibi,

Yüzümde seni görmenin saadeti,

Daha geç gelecektin,

Beklemiyordum desem..

Dayanamadım özledim desen..

Yaslansam omzuna,

Günlerce yaşasam öylece, orada..


Biliyorum, uyanmak zor gördüğün rüyadan,

Bilmiyorum nedenini, uyandıramıyorum.

Dön artık seyahatinden diyorum,

Duymuyorsun.

Ya sevdin, bilmiyorum,

Ya da hapsettin kendini oraya,

Düşüncelerinle ördün,

Kimi zaman nefes bile alamıyorsun,

Zorunda bir dünya..

Ya da gördüğün kaygısız bir rüya,

Uyanmak istemiyorsun..

Bilmiyorum..


Eşyalarımı toparladım,

Bisikletimi henüz yerleştiremedim arabama ama,

Geldiğim gibi gidiyorum işte..

Seni her özlediğimde,

Senle beraberizmişçesine

Süreceğim ışıklarına doğru karanlığın..

Biliyorum bisiklet sürmeyi sevdiğini..

Rüzgarı hissedeceğim yüzümde,

Yanımda sen varmışsın gibi umudu,

Hiç olmayacakmışsın gibi de umutsuzluğu bazen..

Bazı günler kabus, bazısı da rüya gibi,

Geçti ve gidiyor hayat..

Bazen otobüsünü kaçıran yolcu gibi hissediyorum.

Hayat kaçıyor, başkaları yaşıyor ve ben gidişini izliyorum.

Öylece durup bir an öfkelensem de,

Sonra arabama atlayıp yeni hedefler belirliyorum kendime..

Korkma kaçırmıyorum ben,

yaşıyorum hayatı..

Sadece sensiz, eksik, yarım..

Gel diyorum hadi gel.

yeni hayaller, yeni yollar açılacak,

biliyorsun değil mi sen gelsen?

Yeni bambaşka bir dünya,

Düşüncelerinin kalıplaşıp yaşam biçimin olduğu bir hayat yıkılacak,

Yerine yeni düşüncelerle, yenisi inşa olacak.

Daha az düşünmek olacak bu defa, keyifle çalışmak ve güzel yaşamak olacak..

Bolca okumak olacak mesela,

Yeni filmler izlemek,

Her boşlukta tatile kaçmak olacak,

Her sene en az üç ülke gezmek,

Yine bunaldığımızda yalnız kalmalarımız olacak

Yalnızlıklarımız olsun ki özlemlerimiz olsun,

Kariyerimiz de olacak, sonra ayrılıklarımız..

Sonra yeniden biraraya gelmelerimiz olacak.

Çünkü biz böyle sevdik yaşamayı,

Sıradan olmadan, uzaklaşıp yakınlaşmalarla,

Hep birarada olmanın monotonluğu yaşamadık hiç,

Yaşasaydık keşke, sıkılacak kadar çok uyuyabilseydim göğsünde mesela,

Teninin kokusuna boğulsaydım,

Kavga edecek kadar çok zaman geçirseydik,

Mesela yatağını düzeltmediğin için kızsaydım,

Ne biliyim bulaşık biriktirdiğin için ya da..

Keşke yaşasaydık ve bunaltsaydık birbirimizi;

Sonra yeniden bir soluk almak için gidip

Hiç gitmemiş gibi bir araya gelseydik..

olmadı..

Uyandıramadım derin uykundan,

Gördüğün rüyayı mı sevdin,

Uyuyor olma hissiyatını mı?

Yoksa gerçek dünyanın ağırlığını daha az hissediyor olmanın rahatlığı mıydı?

Bilemedim.

Uyandın şimdi biliyorum,

Hadi söyle ne olur?

Rüyanı sevdiysen, yeniden uyutup seni,

Usulca üzerini örtüp,

Gideceğim.

Hadi uyandıysan aç gözlerini ne olur,

Susma!

Git dersen gideceğim.