Havada sümbül, kapurcak, ýsýrgan ve menekþe kokularýndan tuhaf bir baygýnlýk dolaþýyordu. Yaðmur kokuyordu saçlarýn, çilek kokuyordu… Sen kýpkýrmýzý, sulu ve dalýndan az önce kaparýlmýþ bir elma kadar güzeldin. Ýnsanýn içinde dayanýlmaz bir ýsýrma isteðini kamçýlýyordun. Bir sana bakýyordum bir elmaya, bir de çileðe. Ýçlerinde en kýrmýzýsý, en tatlýsý, en sulusu senin dudaklarýndý.
Ve sen diþlerimin arasýndaki badem çaðlasýydýn. Biraz eþki, biraz nisan, biraz yeþil ve uykusundan yeni uyanmýþ bir yaþam kadar taze. Azýcýk avucumda kalsan zedelenecek kadar narindin. Bir marulun saplarý kadar beyazdý ellerin ve gözlerin bir marul gibi cam yeþiliydi. Her baktýðýmda bir yapraðýný aralar gibiydim, her baktýðýmda öncekiden daha güzel.
Kaç kere dedim size. Beni götürmeyin þu Ataevler Pazarý’na kardeþim. Laftan anlayan kim? Üþengeç falan deðilim ben. Hep ayný numra. Yine tazesini, sulusunu, irisini gösterip çarýk çürüðünü dayamýþ bize insafsýzlar.

AYNI PAZAR
Satýcý sergisini açmýþ soðanlarýný, patateslerini yeni gelin çeyizi gibi süslerken birisi usulcacýk yuvarlanýp ilerideki domates tezgahýna kadar yuvarlanýverdi. Satýcý görmedi ama yuvarlanan patatesi diðer tezgahlardaki enginarlar, portakal, muz gördü, Kerevizler, domatesler, biberler, limonlar hatta çilekler bile gördü.
Domates takýlmadan edemedi;
-Hayda, kumpire bak, yuvarlanýp gidiyoz diyordu. Doðruymuþ be.
Dolmalýk pek bir kibirli güldü. Çünkü o tezgahýn en irisi, en canlýsý, en gösteriþlisiydi.
-Kumpir deme alýnýr ha… Kostil de ona, tombalacýk kostilim yar baþýna gel.
Portakal niye eksik kalsýn. O da yýðýnýn en tepesinde yüz muluk ampul gibi tü tü tü…
-Kostil nerden çýktý ya, Onun adý kartol deðil mi?
Þemsiyeye iple asýlmýþ muz bir öteye bir beriye. Çocuk parkýndaki salýncaðý kapmýþ çocuk misali…
-Ne derseniz deyin, fakir gýdasý iþte. Eziðin teki. Ýster kartopu deyin, iþterseniz kaþýkçý elmasý. Çuvalý kaç para onun, kilosu kaça?
Patates, ezik deðilim ben diyecekti. Küçük siyah bir yerim var ama ezik falan deðilim. Bunlarla baþ edemem diye düþündü , konuþmaktan vaz geçti.
Kýrmýzý hançer gibi sergide yatýp duranacý biberin olan bitene tepesi attý.
-Yeter ulan. Uðraþmayýn garibanla. Yakarým hepinizi, gözünüzün yaþýna bile bakmam þart olsun.
Mart 2017 Bursa