"Anka kuşu gibi yalnızlığı adet edin! Öyle hareket et ki, adın daima dillerde dolaşsın ama seni görmek olanaksız olsun." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Hayat bize her şeyi yaşatarak öğretiyor. Acı çekiyorsunuz, yoksulluk çekiyorsunuz zamanında, daha sonra eliniz bollaştı mı maddiyatın da önemli olduğunu ama bunun yanında insanın manevi yönünün zenginliğinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini anlıyorsunuz. Hem ne demişler ‘'Paradan başka harcayacak hiçbir şeyi olmayanlar dünyanın en fakir insanlarıdır.'' ''Defolsun gitsinler o ışıklarda ellerinde bezler ile cam silen çocuklar.'' Tamam, gitsinler gitmeye de, bir de gidecek yerleri, yatacak yerleri yoksa anneleri babaları terk edip gitmişse. Atalarımız ''Uzaktan davulun sesi hoş gelir.'' derler. Fakirlik çekmeyen, çocuklarının da kendilerinin de bir eli yağ da bir eli bal da olan, varlıklı insanlar, o garibanların halinden anlayabilir mi? Bu devletin bir Anayasası var değil mi? En küçük yeni doğmuş bireyinden, yaşını başını almış en yaşlısına kadar herkesi birinci sınıf vatandaş sayan bir anayasa ya da biz öyle olduğunu zannediyoruz. O zaman o sokak çocukları da bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı sayılmıyorlar mı yoksa? Onlara bir sorun bakalım hangi birisi sıcak bir yuvanın özlemi ile yanıp da tutuşmamıştır ki? Verin ya ne olur camlarınızı sildiler mi kırmızı ışıkta bir iki lira servetinizden bir şeyler eksilmez merak etmeyin. Birçoğumuz beş on katlı, kimi yirmi katlı apartmanlarda günümüzü gün ediyoruz. Komşusunun dertleri ile dertlenen kaç kişi var, kaç kişi kaldı? Hasta komşunuza bir tas sıcak çorba götürmek çok mu zor? Asansörlerde bile birbirinin yüzüne bakmayan insanlar olduk neredeyse. Bir sabah günaydını ve hayırlı işleriniz olsun temennisi, ne güzeldir oysa. Korkmayın bunun için para pul istemiyor kimse. Apartman görevlisinin hatırını da mı sormuyorsunuz? Öyle ya eskiden bodrum katlarda otururlardı bir adları da Kapıcı idi... Belki insanlar tarafından kaydedilmiyor yaşadıklarınız ve yaptıklarınız. Yaşadığımız hayat asla bir kamera şakası değil tabi ki. Her şey var içinde acı, yoksulluk, kazanmak, kaybetmek, hastalık ölüm lakin insanlar kayıt etmese de sağımızda ve solumuzda ki Allah'ın görevlendirdikleri melekler her şeyi en ince ayrıntısına kadar yazıyor ve çiziyor merak etmeyin. Apartmanda oturduğunuz bir komşunuza rahatsızlık verdiyseniz, yan gözle baktıysanız, dar durumunda yardım etmediyseniz, fakiri gözetmediyseniz vatanınıza hainlik yaptıysanız. İnsan yapısı kameralarda bazen hatalar olsa da Rabbimizin kameralarında en ufak bir hata yok bunu iyi bellemeli insanoğlu. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |