"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck |
|
||||||||||
|
Sam Amca ara sıra çek şu yeğenlerinin kulağını yahu! Trampa Dayı Twittırı tivittırrlattırmış... Adamlarda yasak getirmişler Trampa Dayıya, dayı da küsmüş Twittıra... Hani tavşan dağa küsmüş de dağın haberi olmamış o misal işte... Bir de kulağımıza gelen duyumlara göre Trampa Dayı Japonya’dan acil koduyla Japon Yapıştırıcı istemiş. Hayır gider ayak ne yapacak ki acaba Japon Yapıştırıcıları? Trampa Dayının yandaşları beyaz sarayda tantana çıkartmışlar biraz. Dört tane vatandaş mortingen olmuş. Üzüldük tabi Trampa Dayı adına, desem yalan olur... Yine bir başka duyum, Trampa Dayının uzatmalı sevgilisi, kısaltmalı karısı oluyor ki Melena gacı, gacı mı dedim, bacı bacı da Trampa Dayıyı terk etme yoluna girmiş. Başkanlık döneminden de küskünlüğü varmış Trampa Dayıya, ’’Beni niye başkan yardımcısı yapmadın.’’ diye Trampa Dayının başının etini yiyormuş. Hatta yemekle de kalmıyor anasını ağlatmış, o zamanlar Trampa Dayının... Bu sefer çok başka duyum, Trampa Dayı başkanlığı döneminde kendi çalışma odasına ve de Oval Ofis denen yere gizli bir tünel kazdırmış dört sene boyunca. Baydın biraderinin Beyaz Saray da olmadığı zamanlarda gizlice Beyaz Saraya girip koltuğa oturacak ve de selfi çekip hemen Twittır da paylaşacakmış. Vallahi biz de Ciyanın ve de Efbiayın yalancısıyız... Ben de biliyorum kardeşim CİA ve FBI’ın böyle yazıldığını, bizimkisi biraz ortalığı bulandırmak, bulandırmak mı dedim, yok yok, sulandırmak... Hep böyle duyumlar geliyor gidiyor kulağımıza. Baydın Dayı da göreve başladıktan sonra, bir kaç gün içinde Beyaz Sarayda çiğ köfte partisi düzenleyip rakı içecekmiş. Partiye Trampa Dayıyı da çağırıp, ’’Gel barışalım emperyalizm için dünyayı sömürmek için yarışalım.’’ diyecekmiş. Trampa Dayının da ’’Yeter ki sömürü olsun bir sıfır olsun ya da on sıfır olsun bizim olsun.’’ mantığı ile hareket ederek Baydın biraderine destek vereceği sanılmaktadır... Baydın Dayı da Wheit Saraya, aman anlayın işte Beyaz Saraya yerleşmeden önce talimat vermiş, ben bu saraya yerleştim mi bir tane hamamböceği, bit, pire, sivrisinek istemiyorum burada demiş. Bunun üzerine de bütün beyaz saray çalışanları odaların hepsini ilaçlamışlar. Hamam böcekleri, bitler, pireler ve sivri sinekler de can verirken kahrolsun Amerika, kahrolsun emperyalizm, deyip öyle mevta olmuşlar...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Ahmet Zeytinci, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |