MEB Sayın Özer'in konuşmalarını eleştiren bir yazıyı yeni yazdım. Yaptığı konuşmaların insani ilişkiler taşımadığı gibi, Sayın Özer'in narsist açıklamalar yaptığından söz etmiştim. İddialarımın tamamından vazgeçiyorum. Sayın Özer, düşünme becerisinden yoksun birinin tavrını sergiliyor.

Sayın Bakanın yeni açıklaması... Buyurun, bakın. "Öğretmenlik Meslek Kanunu sembolik olarak öğretmene duyulan saygının bir ürünüdür. Biz Öğretmenlik Meslek Kanununu tüm öğretmenlerin özlük haklarının iyileştirilmesi için yapmadık. Biz Kariyer Sistemini sistematik içerisinde öğretmenlerin lisansüstü çalışmaları, master, doktora çalışmaları ve belli bir kıdem yılında bir sistematik çerçevesi içerisinde bir özlük hakkını destekleyecek bir mekanizma olarak inşa ettik. Yani bunu basitleştirip de “Öğretmen yeterliliğini ölçüyormuş, ölçmüyormuş.. Ya bir tane kıytırıktan bir sınavla öğretmen olunur muymuş?” diye bunu süfli bir şekilde saçma sapan bağlamların içerisine koymak öğretmenlere saygısızlıktır”

Küçük bir anekdot anlatmak istiyorum, sonra konuya devam edeceğim.

Aleksandır İskender ya da bilinen adıyla Makedonya Kralı Büyük İskender, hükümdarlığının ikinci yılında babası döneminden kalan başvezirini huzuruna çağırarak, kendisini azlettiğini söylemiş, başvezir de, nedenini sormuş. Büyük İskender "İki yıldır başvezirimsin. Bana hiç bir kusurumu söylemedin. Ben insanım; iki yılda hiç mi bir yanlış yapmadım? Eğer yaptığım yanlışın farkında değilsen, aptalsın ve bu makamı hak etmiyorsun. Eğer yaptığım yanlışı görmezden geliyor ve susuyorsan, hainsin ve bu makamı hak etmiyorsun. Ben aptal olduğunu düşünerek seni azlediyorum. Hain olduğunu düşünürsem, seni öldürmem gerekir" demiş.

Küçük bir açıklama (herkesten özür dileyerek), sağır kimseler kendi seslerini duyamazlar ve karşılarındaki kişilerin de kendilerini duyamadıklarını düşünerek bağırırlar. Kimi sağırlar kendi seslerini kendilerinin duyamadıklarını bildiklerinden umursamadan normal konuşurlar. Hatta normal olmayan konuşmalarını da normal yaparlar. Özel eğitimciler bilir bunu.

Ben sözün burasında, Sayın Özer'i muhatap alıp söze devam etmek istiyorum.

Sayın Özer, bakan olduğunuzdan beri bırakın doğru bir şey yapmayı, doğru bir adım atmayı, insani bir cümle sarfettiğinizi duymadım. Öğretmen lehinde yaptığınızı düşündüğünüz cümlelerde bile öğretmeni rencide edip aşağılıyorsunuz.

Sayın Bakan kendinizle ilgili değerlendirmeyi size bırakacağım, ama sağlıklı bir karar çıkacağından emin değilim. Bu yüzden değerlendirmeyi öğretmenlere ve sizi yönetenlere bırakıyorum.

Sadagallahü'l azim.

5 Kasım 22
Gölcük