Yaşamak için topu toplam altı haftam kalsaydı ne mi yapardım? Tuşlara daha hızlı basmaya bakardım. -Isaac Asimov |
|
||||||||||
|
Kocaeli, Karamürsel'de beşincisi düzenlenen kitap fuarına ağabeyim Abdurrahman Adıyan'ın da davetli olması münasebetiyle uğradım. Hasret giderdik. Karamürsel kitap fuarı oldukça sessiz ve sakindi. Birkaç okul dışında, kitap meraklısı az sayıda müşteri ancak vardı. Günde beş altı kitap satan kendini şanslı sayıyordu. Üzücü, ama yaşanan hayatın gerçeği bu. Kitap okunmamasının iki önemli denedi var; biri insanların fiziki ihtiyaçlarını giderecek maddiyata sahip olmadıkları için ruhsal ihtiyaçlarını giderecek kaynak yetişmiyor ne yazık ki. Diğeri ise, biz zaten okuyan bir toplum değildik, hâlâ değiliz. Kitaba verilecek parayı zarar olarak görüyor, başka ihtiyaçlar için kullanıyoruz. Kitap okumak artık günümüzde, yazar ve şairlere bırakılmış durumda. Yazar ve şairler birbirlerinin kitaplarını okumaktalar. Kitap fuarlarına artık yalnızca yayınevleri katılmıyor, takı pazarlamacılar, tatlıcılar, yerel gıda ürünü pazarlayanlar, poşet pazarlayanlar, kırtasiye malzemesi satanlar, ayıraç ve rozet satanlar da var. Hatta kitap dışı satıcıların bu tür fuarlarda çok daha kazançlı çıktıklarını söyleyebilirim. Bu kitap fuarında karşılaştığım ilginç bir gelişme de Ukraynalı bir ressamdı. İsminin Angela olduğunu öğrendiğim bu arkadaş Ukrayna Rus savaşı sırasında Türkiye'ye gelenlerden. Yayınevi sahibi bir arkadaşın annesine bakmaya başlamış, annesi vefat eden bu arkadaş da Angela'yı bırakmamış, abla kardeş birlikte yaşamaya başlamışlar. Her iki arkadaş da engin gönüllere sahip olduklarından mutluluğun daha basit güzelliklerde bulunabileceğini keşfetmişler. Angela, Tekstil Mühendisi... Ancak Türkiye'de yaşayanlar (bildiğimiz gibi) eğitim gördükleri alanlarda çalışmadıkları gibi, Angela'nın da eğitim gördüğü alanda çalışma şansı olmamış. Angela kurslara katılmış ve resim yapmaya başlamış. Ressamlığını ilerleten Angela Karamürsel kitap fuarına sergisini yetiştirmiş. Ben bir Tekstil Mühendisi'nin Türkiye'de bir ressama dönüşmesini Türkiye için de bir şans olarak görüyorum. Bir gün bizim görmeyi beceremediğimiz güzellikleri de yaptığı resimlerle bize gösterecek. Böyle çok yönlü bir arkadaşa sahip olduğum için kendimi de şanslı görüyorum. 31 Aralık 23 Gölcük
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |