Sanat doðaya eklenmiþ insandýr. -Bacon |
|
||||||||||
|
KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: KARAGÖZ BÝLMECE SORUYOR Karagöz: Hacivat bir bilmecem var. Hacivat: Sor Karagözüm, sor da bileyim. Karagöz: Bir elin sesi var, iki elin nesi var. Hacivat: Bilmeceyi yanlýþ sordun. Bir elin nesi var, iki elin sesi var diyecektin. Karagöz: Laf kalabalýðýný býrak Hacivat. Sen benim sorduðuma cevap ver. Hacivat: Bir elin sesi olmaz ki. Karagöz: Olmaz mý? Bak orta parmak baþ parmak nasýl da þýklýyor. Hacivat: Ama bu atasözü, deðiþmez ki. Karagöz: Deðiþti iþte. Atasözüydü oldu þimdi Karagöz sözü. Hacivat: O zaman bilmecenin cevabý ne? Karagöz: Hay kabak kafa. Ýki elin nesi alkýþtýr, alkýþ. Hacivat’ýn sarýmsak yemiþ bülbüle döndüðünü gören Karagöz bu fýrsatý kaçýrmak istemez. Hacivat’ý periþan etmeye kararlýdýr. Karagöz: Bir diðer bilmecem de þu: Ak akçe ne içindir? Hacivat: Bundan kolay ne var. Ak akçe kara gün içindir. Karagöz: Bilemedin. Hacivat: Ne bilemedim mi? Karagöz: Ak akçe Karagöz içindir. Beyninden vurulmuþa dönen Hacivat’ýn gözlerinin karardýðýný gören Karagöz, O’nu tutar, yavaþça yere oturtur. Biraz kendine gelince yeni bir bilmece sorar: Çivi çiviyi ne yapamaz? Hacivat: Soruyu yanlýþ sordun. Çivi çiviyi ne yapar diyecektin. Çivi çiviyi söker. Karagöz: Bunu da bilemedin. Çivi çiviyi sökemez. Hacivat: Sökmesi gerekir. Karagöz hazýrlýklý gelmiþtir. Cebinden iki çivi çýkarýr. Birini yerdeki taþla tahtaya çakar. Öteki çiviyle uðraþýr, çiviyi sökemez. Hacivat saða sola bakar. Bir tanýdýk gelse de þu Karagöz’ün dilinden beni kurtarsa der. Gelen giden yoktur. Su almýþ kayýk gibi yan yatmýþ Hacivat’ýn yanýna çömelen Karagöz son darbeyi vurur: Söyle bakalým Hacivat: Kendi düþen ne yapar. Zorlukla konuþan Hacivat: Kendi düþen aðlamaz, der. Karagöz: Hayýr, kendi düþen aðlar. Dün benim oðlan koþarken düþtü ve aðladý. Bunun üzerine Hacivat sýrtüstü düþer. Bayýlmýþtýr. Karagöz savaþ kazanmýþ bir komutan edasýyla omuzlarýný gerer, Hacivat’ý orada býrakýr ve evinin yolunu tutar. ----------------------------------------------------- KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: GEL KEÞKÜL YÝYELÝM Hacivat Karagöz’ün evinin kapýsýný çalar, Karagöz kapýyý açar. Hacivat: Aman Karagözüm, koþ gel. Haným keþkül piþirdi. Gel keþkül yiyelim. Aðzýmýz tatlansýn dilimiz ballansýn. Karagöz: Yazýn þu sýcaðýnda Eþkel’de ne iþin var? Hacivat: Eþkel demedim Karagözüm, keþkül dedim. Keþkül piþti, soðuk düþtü. Gel bize keþkül yiyelim. Karagöz: De git Hacivat, iyi diyorsun da ben yüzme bilmem ki. Hacivat: Eþkel’i boþ ver, keþküle gel. Gel Karagözüm, gel gel. Karagöz: Eþkel’e gideriz, gezip döneriz. Yüzme bilmem, denize girmem. Bunu iyice kafana sok. Hacivat: Senin için, balýk gibi yüzer dediler. Karagöz: Gençken öyleydi, sonradan yüzmeyi unuttum. Hacivat: Ama yüzme unutulmaz ki. Karagöz: Unuttum diyorsam unutmuþumdur. O kadar. -------------------------------------------------------- KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: TAHTA KAÞIK Hacivat Karagözün evinin önüne gelir: “ Aman Karagözüm, koþ gel. Pazardan tahta kaþýk aldým. “ Karagöz pencereye çýkar: Bizim evde bulaþýklarý haným yýkar. Hacivat: “ Aman Karagözüm, koþ gel. Tahta kaþýklar bak gel. “ Karagöz: “ De git Hacivat, bulaþýklarý yýkýyorsan kime ne. “ Hacivat: “ Bulaþýk demedim, kaþýk dedim. Pazardan tahta kaþýk aldým. “ Karagöz: “ Tahta kurusunu kaþýkla mý ezdin? O kaþýkla bana yemek mi yedireceksin? Hacivat: “ Aman Karagözüm, etme eyleme. Ben öyle bir þey söylemedim. “ Karagöz: “ Seni gidi beni bilmez. Çaðýrayým zaptiyeleri de seni falakaya yatýrsýnlar. “ Hacivat: “ Dur, zaptiyeleri çaðýrma. Gel bize gidelim, ayran içelim. “ Karagöz: “ Lafý karýþtýrma, bayrama daha çok var. “ Hacivat: “ Yeni halý aldým, üstünde yatarýz. “ Karagöz: “ Demek beni çalý üstünde yatýracaksýn? Her yanýma diken batar. “ Hacivat: “ Pazardan iki tavþan aldým. Görmeye gidelim. “ Karagöz: “ Pazar günü Keþan’a mý gidiyorsun? “ Hacivat: “ Þey yani evet, dayým hastalanmýþ. “ Karagöz: “ O zaman bir an önce git. Hasta ziyareti deyince akan sular durur. “ Hacivat, Karagöz’ün evinin önünden koþar adým uzaklaþýr. Geçen sene Karagöz’ün çaðýrmasýyla gelen kendisini falakaya yatýran zaptiyeler aklýna gelir. Tabanlarý sýzlar. Býrak iki günü iki ay Karagöz’ü arayýp sormaz. ------------------------------------------------------------- KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: GÜREÞ Hacivat: “ Gel Karagözüm, güneþlenelim. Öðle sýcaðý iyice bastýrdý. “ Karagöz: “ Güreþelim mi? Tamam güreþelim. “ Hacivat: “ Güreþelim demedim, güneþlenelim dedim. “ Karagöz: “ Ben senden korkmam Hacivat. Yoksa sen benden korktun mu? “ Hacivat: “ Ben hiçbir þeyden korkmam bilirsin. Sen benden korktun mu? “ Karagöz: “ Bre Hacivat, senden niye korkayým? 60 kilo ya çekersin ya çekmezsin.” Hacivat: “ Doðru korkmazsýn. Yýllar önce þu Pýnarbaþý Meydaný’nda 70 kiloluk halinle 120 kiloluk Hulusi’yi paramparça ettiðini gözlerimle gördüm. “ Karagöz: “ Az görmüþsün. Ne insan azmanlarýna þu meydanýn çimenlerini yoldurdum. “ Hacivat: “ Keþke geçmiþe dönebilsem ve senin güreþlerini seyredebilsem. “ Karagöz: “ Dünyanýn gelmiþ geçmiþ en büyük güreþçisi benim. “ Hacivat: “ Onun orasý öyle de gelecekte seni pes ettirecek güreþçiler çýkar. O güreþçi seni hamur gibi yoðururken hiç yalvarma Hacivat gel kurtar beni diye. “ Ben kimseye yalvarmadým sana mý yalvaracaðým diyen Karagöz, Hacivat’ýn elini yakalar. Hacivat gözlerini kapatýr. Karagöz kaldýrdýðý gibi Hacivat’ý yere vurur. Yaz günü taþlaþmýþ topraktan bir toz bulutu yükselir. Hacivat’ý yerde hareketsiz gören adamlar, yardýma koþar. Hacivat’ý kucakladýklarý gibi yakýndaki hekimin evine kuþ gibi uçururlar. Hekim , Hacivat’ýn göðsünün sol tarafýna uzun süre baský yapar ve sonunda Hacivat kendine gelir. Etrafýna bakýnýr, Karagöz orada yoktur: “ Aman aðalar, Karagöz’e güneþlenelim dedim, güreþelim, dedi. Sonunda beni bu hale getirdi. Bunun gençliðinde bir boðayý kaldýrdýðýný gördüm. Boyu iki buçuk arþýndýr. ( 1.70 cm. ) Ama bir o kadar da yeraltýnda vardýr. Karþýsýna çýkacak olanlar bunu iyice düþünsün. “ ----------------------------------------------------------------------- KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: SÝNEK ÇORBASI Hacivat: “ Karagözüm, gel bize gidelim, süt içelim. “ Karagöz: “ Süt mü? Ne sütü? “ Hacivat: “ Süt iþte, inek sütü. “ Karagöz: “ Git baþýmdan Hacivat, sinek sütü içilmez. “ Hacivat: “ Sinek sütü demedim, saðýr kulaklý, inek sütü dedim. “ Karagöz: “ Sinek sütü içilmez ama çorbasý güzel olur. “ Hacivat: “ Çorbasý mý? Neyin çorbasý? “ Karagöz: “ Sinek çorbasý. Dün içtiydin, güzel dediydin. “ Hacivat: “ Ben sinek çorbasý falan içmedim. “ Karagöz: “ Dün çorba içerken tabaðýna sinek düþtü. “ Hacivat: “ Eee.. “ Karagöz: “ Sen bir kaþýkta sineði yuttun. “ Hacivat: “ Aman Karagözüm, uyarsaydýn, çorbanda sinek var deseydin. “ Karagöz: “ Benim öyle dememe vakit kalmadan sen sineði mideye indirdin. “ Hacivat: “ Sinek þimdi neremdedir? “ Karagöz: “ Dünden beri hiç dýþarý çýktýn mý? “ Hacivat: “ Çýktým, hem de iki kere. “ Karagöz: “ O zaman sinek sende deðildir, gökyüzünde uçuyordur. “ Hacivat: “ Neyse kurtuldum ya þu sinekten. Keyfim yerine geldi. “ --------------------------------------------------------- KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: PENCEREDEN BAKSAN NE GÖRÜRSÜN? Karagöz ile Hacivat yolda karþýlaþýr. Hacivat: “ Karagözüm, sana bir soru sorayým da bil. Benim evin penceresinden baksan ne görürsün? “ Karagöz: “ Tencerede ne varsa onu görürüm. Dolma, pilav gibi. “ Hacivat: “ Tencere demedim, pencere dedim. “ Karagöz: “ He öyle söylesene. Sokak görürüm. “ Hacivat: “ Baþka. “ Karagöz: “ Ev görürüm. “ Hacivat: “ Baþka. “ Karagöz: “ Adamlar, kadýnlar görürüm. “ Hacivat: “ Baþka, baþka. “ Karagöz: “ Gökyüzü, bulut görürüm. “ Hacivat: “ Bilemedin. Keþiþ Daðý’ný ( Uludað ) görürsün. “ Karagöz: “ Hacivat, senin pencereden Keþiþ Daðý görünmez ki. “ Hacivat: “ Görünür, görünür. Ben her gün görüyorum. “ Hacivat kafasýný saða çevirip bakar. Üç adam gelmektedir. Biraz sonra adamlarý çevirip, göz kýrpar ve sorar: “ Benim evin penceresinden Keþiþ Daðý görünür, öyle deðil mi dostlar? “ Adamlar: “ Evet, görünür, derler ve gülerler. “ Hacivat: “ Bak gördün mü, görünüyormuþ. “ Karagöz: “ Hayret, ben neden göremedim acaba? “ Bunun üzerine adamlar, kahkahalarla güler. Karagöz alay edildiðini anlar. Ders vermek için, Hacivat’a döner: “ Hacivat, benim de sana bir sorum var. Sen benim evin penceresinden baksan ne görürsün? “ Hacivat: “ Bahçe görürüm, insan görürüm, ev görürüm, “ der ama Karagöz bunu kabul etmez. Karagöz’den kaçan bir Hacivat görürsün der ve Hacivat’ýn üstüne atýlýr. Hacivat geri dönüp kaçmaya baþlar. Karagöz, gel buraya, diye baðýrarak Hacivat’ý sokaklarda kovalar. Evinin önüne gelen Hacivat kapýnýn açýk olmasýndan yararlanýp eve dalar, bahçeye çýkar. Peþindeki Karagöz’ün nefesini ensesinde hisseder. Son bir hamleyle bahçedeki tuvalete girer ve kapýyý kapatýr. Hacivat’ýn oturduðunu gören Karagöz, korkak seni, þimdi de alaycý konuþsana der ve evden çýkýp gider. SON Yazan: Serdar Yýldýrým ------------------------------------------------------------------------ ------------------------------------------------------------------------ KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: KARAGÖZ KAYBOLDU Hacivat: Hayat dediðin dört yapraklý yonca. Karagöz: Demek senin dört tane amcan var. Hacivat: Dört amca demedim, dört yapraklý yonca dedim. Karagöz: Benim bir amcam vardý ama kayboldu. Hacivat: Nasýl yani? Amcan nerede kayboldu? Karagöz: Yýllar önce evden çýkmýþ, bir daha geri dönmemiþ. Hacivat: Vah vah þimdi üzüldüm iþte. Arasaydýn amcaný. Karagöz: Aramaya çýktým. Bu sefer ben kayboldum. Hacivat: Kayboldun mu? Nerede kayboldun? Karagöz: Ormanda. Git git hep aðaç. Akþam oldu, sabah oldu. Hacivat: Sonra ne oldu? Karagöz: Yine akþam oldu. Hacivat: Sonra? Karagöz: Sabah oldu, akþam oldu. Hacivat: Nasýl kurtuldun? Karagöz: Hep Hacivat gel kurtar beni diye baðýrdým ama sen gelmedin. Hacivat: Aman Karagözüm, kaybolduðundan haberim yoktu. Sesini duymadým. Karagöz: Hacivat: -------------------------------------------------- Hacivat: “ Koþ Karagözüm, koþ. Ýki keklik aldým. Birisi senin. “ Karagöz: “ Biz iki keliz doðru da, bu kelliðin ilacý yok mu? “ Hacivat: “ Aman Karagözüm, ne keli, ne ilacý? Keklik dedim, keklik kuþu. “ Karagöz: “ Keklik turþusu mu? Býrak ya Hacivat, kekliðin turþusu mu olurmuþ? “ SON ------------------------------------------------------------- ------------------------------------------------------------- Bu sayfa Opera bitti. 6-7-2019 KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT KONUÞMALARI - 23 tane var. Face- 140 You - 32 10-12-2019 12-7-2020 4-6 ekleyip 32 oluyorlar. KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: PARAYI KÝM BULDU? Karagöz iþ bulur. Yedi gün çalýþýr ve ilk haftalýðýný alýr. Akþamüstü evine dönerken haftalýðýný kaybeder. Geldiði yoldan geriye döner ve düþürdüðü paralarýný aramaya baþlar. Diðer yandan da söylenmektedir: " Paracýklarým, paracýklarým, gitti paracýklarým. Keþke paralarým cebimde dursaydý da ben kaybolsaydým. " Ayný saatte evine dönmekte olan Hacivat Karagöz'le karþýlaþýr. Hacivat: " Hayrola Karagözüm, yanýmdan geçersin beni görmezsin. Paracýklarým dersin. Para mý kaybettin? " Karagöz: " Hiç sorma Hacivat. Haftalýk almýþtým, onu kaybettim. " Hacivat: " Bir gören, bir bulan yok mu? " Karagöz: " Dört gören, beþ bulan var. Canýmý sýkma, canýný yakarým. " Hacivat: " Aman Karagözüm kýzma. Para kaybedince ararsýn bulamazsan, kadýya gidersin. " Karagöz: " Hý. " Hacivat: " Para kaybettin, aradýn bulamadýn, ne yaparsýn? Kadýya gidersin. " Karagöz: " Demek paramý kadý bulmuþ. " Hacivat: " Kadýnýn para falan bulduðu yok. Parayý bulan kadýya býrakýr. Kaybeden kadýya gider. Para kadýdaysa parasýný alýr. " Karagöz: " Ya para kadýda yoksa. " Hacivat: " O zaman avcunu yalar. " Karagöz: " Yani þimdi avcumu yalarsam param bulunur mu? " Hacivat: " Nereni yalarsan yala paran bulunmaz. " Karagöz: " Ne yapmak gerekir? " Hacivat: " Kadýya gitmek gerekir. Buyur Karagözüm, önden sen yürü. " Karagöz: " Önden ben yürümem, yan yana gidelim. " Hacivat ile Karagöz kadýya giderler. Yolda para bulan birisi parayý getirip kadýya teslim etmiþtir. Fakat paranýn sahibinin kim olduðunu bilmemektedir. Karagöz'ün haftalýðýný kaybettiðini öðrenen Hacivat onu kadýya yönlendirir, çünkü Karagöz'ün kaybettiði parayý bulan Hacivat'týr. Yazan: Serdar Yýldýrým
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Serdar Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |