Ýnsan bir küçük dünyadýr. (Mibres Kosmos) -Demokritos |
|
||||||||||
|
KONUÞAN LEYLEK Yaþamakta olduðumuz þu yýllardan pek de o kadar uzak sayýlmayacak bir zaman dilimi içerisinde konuþan bir leylek yaþarmýþ. Bu leylek insanlar gibi konuþur, insanlar gibi düþünürmüþ. Ýyilik yapmayý ne kadar çok istermiþ bir bilseniz…Fakat iyilik yapmak için hiç fýrsat bulamazmýþ. Yazýn Anadolu’ ya gelir yuvasýný kurar, sonbaharda havalar serinlemeye baþlar baþlamaz göç eder, kýþý geçirmek için Mýsýr’ a gidermiþ. Mýsýr ülkesinin kýþlarý, Anadolu’ nun yazlarý kadar sýcak olurmuþ. Yaz mevsimi gelince de tekrar Anadolu’ ya dönermiþ, çünkü Mýsýr ülkesinin yazlarý dayanýlmaz þekilde sýcak geçermiþ. Senelerden bir sene yaz mevsiminde Anadolu’ ya gelmiþ. Gökyüzünde uçarken, aþaðýdaki akarsu kenarýnda þirin bir kasaba görmüþ. Hemen kararýný vermiþ. Yazý bu kasabada geçirecekmiþ. Kasabanýn üzerinde geniþ daireler çizerek, dönerek alçalmaya baþlamýþ. Tek katlý evlerden mavi boyalý olanýn bacasýný çok beðenmiþ. Burasý oldukça geniþ ve manzarasý güzelmiþ. Çevreden çalý çýrpý toplayýp yuvasýný yapmýþ. Günler günleri kovalamýþ. Konuþan Leylek, yeni yuvasýnda rahat ve mutluymuþ. Mutlu olmasýna mutluymuþ da mutluluðunu tam olarak içine sindirememiþ. Mavi boyalý evde bir adamla karýsý yaþarmýþ. On yýldýr evli olduklarý halde nedense bir türlü çocuklarý olmazmýþ. Daha yuvasýný kurduðu ilk günün gecesi adamla karýsý tarladan evlerine dönüp yemeklerini yedikten sonraki konuþmalarýnda bile hep çocuklarý olmadýðýndan yakýnýrlarmýþ. Kadýn aðlamýþ, sýzlanmýþ, kocasý da aðlamamasýný isteyerek, üzülmekle ellerine bir þey geçmeyeceðini söylemiþ. Her akþam ayný konuþmalarý duyduðu için, çocuk meselesi kafasýna takýlýr olmuþ. Ýþte tam olarak mutlu olamamasýnýn sebebi buymuþ. Daha sonraki bir gün sabaha karþý caný sýkýlmýþ. Yuvasýndan çýkmýþ. Gökyüzünde uçtuktan sonra, kasaba camisinin bahçesine inmiþ. Gezinmeye baþlamýþ. Ortalýkta kimseler yokmuþ. Biraz sonra etrafýna bakýnarak, telaþlý hareketlerle yürüyerek gelen bir kadýn caminin kapýsýna elindeki sepeti býrakmýþ. Acele adýmlarla geldiði yoldan geriye dönüp gitmiþ. Kadýnýn býraktýðý sepette ne olduðunu merak etmiþ. Sepetin üstündeki örtüyü kaldýrýnca, bir de ne görsün? Minimini bir bebek mýþýl mýþýl uyuyormuþ. Konuþan leylek, bu kadýnýn çocuðu neden terk edip gittiðini anlayamamýþ. Bebeðin üstünü örtüp orada býrakmýþ. Kadýnýn gittiði yöne doðru uçmaya baþlamýþ. Birkaç sokak ileride kadýný giderken görmüþ. Daha sonra kadýn evine varmýþ. Ýçeriye girmiþ. Kapýyý kapatmýþ. Evin bahçesine çýkmýþ. Bir köþeye oturup aðlamaya baþlamýþ. Konuþan Leylek kadýnla durumu konuþmaya karar vermiþ. Bahçeye inmiþ, kadýna doðru yaklaþmýþ: “ Merhaba, rahatsýz etmiyorum ya? “ demiþ. Kadýn baþýný kaldýrmýþ. Bakmýþ karþýsýnda bir leylek kendisini merhaba diyor. Hayal gördüðünü sanmýþ, gözlerini ovuþturmuþ. “ Dert üstüne dert gelirse böyle olur iþte. Karþýmda bir leylek varmýþ da konuþuyormuþ gibi geldi sanki. ” diye söylenmiþ. Konuþan Leylek: “ Hayýr, sayýn kadýn kardeþ. Bu dünya, bu evler, bu insanlar nasýl gerçek ise benim varlýðým ve benim insan dili ile konuþabilmem de o derece gerçektir “demiþ. Kadýn öylece bakakalmýþ. Aradan bir dakika geçmiþ. Þaþkýnlýðý biraz olsun azalmýþ: “ Tamam, karþýmda duruyorsun. Hayal gibi silinmiyorsun. Sen varsýn. Peki, nasýl oluyor da konuþabiliyorsun?!. “ “ Þaþýrmakta haklýsýn, kadýn kardeþ. Yine de çok soðukkanlýymýþsýn; korkup kaçmadýn. Ýnsanýn karþýsýna her zaman benim gibi düþünüp, konuþabilen bir leylek çýkmaz. Annem leylekti, fakat babam papaðandý. Dýþ görünüþüm anneme benzemiþ. Konuþma yeteneðimi babamdan almýþým ve ben de Konuþan Leylek olmuþum. Bakýþlarýndan durumu kavradýðýný anladým. Açýklamaný istediðim soru þu: Neden çocuðu cami kapýsýna býraktýn? “ “ Kocamla ne güzel geçinip gidiyorduk. Çocuk dünyaya gelmeden iki ay önce kocamý kaybettim. Çeþitli zorluklara göðüs gerdim. Biraz birikmiþ paramýz vardý, onunla idare ettim. Sonunda o para da tükendi. Akrabamýz falan da yok, çocuðu býrakýp iþ bulayým, çalýþayým. Komþular dersen, herkes iþinde gücünde. Onlarýn da çocuklarý var, benimkiyle kim uðraþacak? Gün aðarmaya baþladý.. Sabah ezaný az sonra okunacak. Cami imamý neredeyse gelmiþtir. Çocuðu birisine evlatlýk verirler herhalde. “ “ Aman, imam gelmeden yetiþeyim! Çocuk, kim aldý ya gitmesin. Tanýdýðým çocuksuz bir aile var. Yýllardýr çocuða hasret. Yarýn bu saatler durumdan seni haberdar ederim ”demiþ, Konuþan Leylek. Cümlesini bitirmeden bir kurþun gibi fýrlamýþ. Uçmaya baþlamýþ. Böylesine süratli uçtuðunu hatýrlamýyormuþ. Ancak saniyelerle sayýlabilecek bir süre sonra caminin kapýsý önüne inmiþ. Neyse ki, imam daha gelmemiþ. Bakmýþ çocuk hala uyumakta. Sepetin sapýný gagasý arasýna kýstýrmýþ. Havalanmýþ. Mavi boyalý evin bacasý üstündeki yuvasýna gelmiþ. Nefes nefese kalmýþ. Dinlenmiþ. Ev sahipleri uyanmýþlar, konuþuyorlarmýþ. Tam zamaný olduðunu düþünmüþ. Sepeti almýþ. Aþaðý yola inmiþ. Kapýyý çalmýþ. Bir süre beklemiþ. Kapýyý açýp öylece durup bakakalan kadýnýn þefkatli kollarýna bebeði býrakmýþ. Uçup gitmiþ. Yýllardýr evlat hasretiyle yanýp tutuþan kadýn ile adamýn sevincini varýn siz tahmin edin artýk. Konuþan Leylek, ertesi gün söz verdiði zamanda çocuðun annesinin evine gitmiþ. Kadýna, çocuðunun emin ellerde olduðunu söylemiþ. Bu kasabaya geldiði ilk günden itibaren olanlarý anlatmýþ. Bir bahaneyle çocuðun yeni annesiyle arkadaþ olup, çocuðunu istediði zaman gidip görebileceðini söylemiþ. Kadýn, Konuþan Leylek'e teþekkür etmiþ. Üzüntüsünün oldukça hafiflediðini söylemiþ. Konuþan Leylek, kadýna ‘ Ara sýra uðrarým.. ‘ diyerek mavi boyalý evin bacasý üstündeki yuvasýna doðru, göðsü gururla kabararak uçmuþ. SON Yazan: Serdar Yýldýrým BU MASALIN BULUNDUÐU KÝTAPLAR: Altýn Masallar - Kirpi Yayýncýlýk - Yayýn Yýlý: 2010 - Sayfa: 13-22 Öykülerle Deðerler Kazanýyorum - Karaca Yayýnlarý - Yayýn Yýlý: 2015 - Sayfa: 87-114 Ýnternetten bulup alýyorlar. Ýþin parasal yönü yoktur. Benim amacým, okuyucuya güzel hikayeler sunmaktýr.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Serdar Yýldýrým, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |