..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




5 Mart 2024
Ölçü 3  
Bayram Kaya
Nasıl ki erken dönemde türümüz her şeyin ölçüsü olmakla bir yığın hata ve eksikleriyle insanı kolektif alan düzeyine getirmekle kolektif enerjiyi ortaya koyup; bizi kolektif enerjiden yararlandırtmışsa; yerellik bazında her şeyin ölçüsünün toplum olması da bir yığın eksiklerine rağmen uzayın kapılarını önümüze sermişti.


:EED:
"Kolektif alan kişiler için dıştan sürdürülebilir bir depo enerji alanıdır". Toplum geçici olarak sizle ama sizden önce ve sizden sonra da vardır. Siz olmasanız bile toplumların sizden, sizin bilincinizden bağımsız sürdürülebilir bir varlığı vardır.

Toplumun varlığı sizin dışınızda, insanlığın sürdürülebilir bir depo enerji kaynağı olmakla; "yapı ve inşa kolektiftir". Totem dönemden beri kolektif alan dün de vardı, bugün de vardı, gelecekte de olacak.

Hayatın dışında doğal olan "yerel bir coğrafi alan (dış dünya alan) etkisi" vardı. Oysa insanın dışında, yerel bir doğal etkinin yanında ikinci bir dışsal etki daha vardır. Bu etki kolektif alanlı ve toplumsal etkidir.

Kolektif alan izole bir ortam içindeydi. Yalın groteskti duygu ve düşünceleri "totem" üzerinde ortaklaşmaktı (mana-fetiş-sembolizm-simgecilik veya cisimleşme üzerinde ortaklaşmıştı).

Yani mana totemle cisimleştirmişti. Somutlaştırmıştı. Totem anayı elle tutulur gözle görülür hale getirmişti. Totem alan bilgi ve davranışları kaybolmadan böylesi bir izole alanla yalıtmıştı. Böylece dıştan ikinci bir depo enerjili alan ortaya konmuştu.

Depo enerji tekrar tekrar veya yeniden ve yeniden ortaya konmuştu. Böylece ortak alanda adresi belli tutum ve davranışlar ortaya konmuştu. Kolektif alanın yol haritası veya yol pusulası ortaya konmakla; ortam herkesçe bilinir olmuştu. Kolektif senkronizasyon, kolektif birim zaman vs. ortaya çıkmıştı.

Toplumlar üreten ilişkilerle vardı. Üreten ilişkilerin kaynağı totem etkili kolektif alan içinde kolektif birim zamanlı bir karşılıklı transfer emeklerin ortaya çıkışıdır.

Kolektif senkronizasyon, kolektif birim zaman, depo enerji, transfer emek vs. hepsi kolektif alanın üs sel yansıma açılımıdırlar.

Diğer hayatlar sürdürülebilir şekilde "kolektif etkiyi" ortaya koyamadılar. Kolektif depo enerjiden yararlanamıyorlardı.

İnsanı insan eden kolektif etkilerden en temeli kolektif akıldır. Kolektif yapabilirliktir. Kolektif depo enerji kullanıyor olmasıdır. Özgeciliğidir. Üretimin ve bilginin gerisindeki billurlaşmış bir kolektif emekle, canlı kolektif emektir. Yani kolektif kaynak ve kolektif akıştır.

İnsanın insanlaşması türün alet kullanmasıyla değildir. Elbette alet kullanmak türümüzün el, zihin ve konuşma özellikleriyle bunların koordinasyon eytişimle evriminde vaz geçilmez güçlü katkıları vardır.

İnsanın insanlaşması dış sal etkili bir şeye karşılık gelmekledir. Bu şey türümüzün izole alanlı etnik bir totem aitlik bilincini aşacak olan düşünsel ve eylemsel akitler (ahitler) bütünüdür.

Şimdiden geri baktığımızda bu ahit veya akitler ittifaklı anlamsal bütünün ortaya çıkması için de totem alanı dışa açacak bir üreten ilişkisi girişimi ortaya konmalıydı.

Dışa açılacak üretim ilişkili temaslar sosyolojik çatışma ve çelişkilerin ortaya koyacaktı. Bu çatışmalar çok travmatikti. Kanlı, kurbanlı, şölenli kazan kaynatmalı geçiş ritüeli taşıyan ahitlerdi.

Kısacası sosyal çatışmacı ve travmalı sosyolojik ve etnik kültürel çelişkilerin aşılmasıyla insan oluş mümkündü. Kültürel ve etnik özellikler bileşimli melez insanın manası bunlardan mündemiçtir.

İşte bizi diğer hayatlardan ayıran özellik kolektif akıldı. Örneğin, maymunların belli bir yardımlaşma dayanışma, araç kullanma gibi becerileri olsa da maymunlar bunları kolektif alan etkili kolektif alanın üs sel durum çevrimlerine sokamamalarıydı.

Nasıl ki erken dönemde türümüz her şeyin ölçüsü olmakla bir yığın hata ve eksikleriyle insanı kolektif alan düzeyine getirmekle kolektif enerjiyi ortaya koyup; bizi kolektif enerjiden yararlandırtmışsa; yerellik bazında her şeyin ölçüsünün toplum olması da bir yığın eksiklerine rağmen uzayın kapılarını önümüze sermişti.

Pusu işi, avı ürkütme ve pusuya doğru avı yönlendirme işi, geride kalanı koruyuculuk, barınma alanında ateşi sürekli yanar tutma işi, bekçilik, yavru bakımı vs.nin tümü bileşik alanlı, kolektif birim zamandırlar. Kolektif birim zaman aynı anmalıktırlar (eş zamanlı). Yerelliktir.

Kolektif birim zaman bileşik alanlıdır. Çünkü bin bir işin içine biri oluyorken diğerleri de aynı anda oluyor demektir. Her bir organize iş diğerlerinin geri beslenmesine karşılık gelmekle oluşan tümleşikler (entegrasyonlar) bileşik alan merkezine doğru entegredirler.

Şeyler yerellik ve genellik bağlamında ölçüydü. Kısaca ölçü yerelden genele, evrensel ölçüydü. Özel bağıntılı durumlardan genel bağıntılı durumlara doğruydu. Genel bağıntıdan da özel bağıntıyaydı.

Elektrik ve manyetizma yasaları, ışığın hızı bu evrende geneldir ve bu evrene göredir. Suyun 100 derecede kaynaması, yer çekimi, zaman vs. yereldir. Evrensel değildirler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölçü 4
Ölçü 1
Hemcinslerin Tarihi 11
Ölçü 2
Hemcinslerin Tarihi 14
Hemcinslerin Tarihi 4
Hemcinslerin Tarihi 6
Hemcinslerin Tarihi 12
Hemcinslerin Tarihi 13
Hemcinslerin Tarihi 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bülbülü Öldürmek [Şiir]
Bildin mi? III [Şiir]
Ayrılık Nedir? [Şiir]
Bildin mi? [Şiir]
Bildin mi? II [Şiir]
Hata Yapmak [Şiir]
Asuman [Şiir]
Ne Devletsun Ne Devletlu [Şiir]
Köle 2 [Şiir]
İçimizdeki Yabancı [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Emekli eğitimci. 1950 Mucur / Kırşehir doğumlu.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.