..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kötü bir barış, iyi bir savaştan daha iyidir. -Puşkin
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Rıdvan Kaya




25 Aralık 2024
Müslümanlık ve İman Arasındaki Fark: Şirk ve Zikr  
Rıdvan Kaya
İslam, bir teslimiyet dinidir ve bu teslimiyetin en önemli göstergesi, insanın kalbiyle Allah’a olan bağlılığıdır. Ancak günümüzde "Müslüman ülke" kavramı genellikle, yalnızca nüfus cüzdanında “İslam” yazan toplumlarla sınırlı olarak anlaşılmaktadır. Bu, esasen yanlış bir anlayıştır, çünkü İslam, kalp ve ruhla gerçekleşen bir bağlılık ve eylem bütünüdür. "Müslüman" olmak, sadece bir kelimeyle ya da formel bir tanımlamayla yetinilebilecek bir durum değildir. İslam, insanın Allah’a teslim olmasını ve O’nun yolunda bir hayat sürmesini gerektirir. Kur’an, iman ve İslam arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Müslüman, Allah’a ve O'nun vahyine teslim olan, dışsal olarak İslam’ı kabul eden kişidir. Ancak mümin, sadece dışsal bir teslimiyetle yetinmeyip, kalbiyle de Allah’a bağlanan, O'na tüm varlığıyla adanmış bir insandır. Nitekim Kur’an'da, "Bedeviler, 'İman ettik' dediler. De ki: 'Siz iman etmediniz; ancak 'İslam (müslüman veya teslim) olduk' deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir." (Hucurât Suresi 14. Ayet) ifadesi, mümin olmanın, sadece kalp ve ruhla gerçekleştirilen bir çaba olduğunu belirtmektedir.


:AD:
İslam, bir teslimiyet dinidir ve bu teslimiyetin en önemli göstergesi, insanın kalbiyle Allah’a olan bağlılığıdır. Ancak günümüzde "Müslüman ülke" kavramı genellikle, yalnızca nüfus cüzdanında “İslam” yazan toplumlarla sınırlı olarak anlaşılmaktadır. Bu, esasen yanlış bir anlayıştır, çünkü İslam, kalp ve ruhla gerçekleşen bir bağlılık ve eylem bütünüdür. "Müslüman" olmak, sadece bir kelimeyle ya da formel bir tanımlamayla yetinilebilecek bir durum değildir. İslam, insanın Allah’a teslim olmasını ve O’nun yolunda bir hayat sürmesini gerektirir. Kur’an, iman ve İslam arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koymaktadır. Müslüman, Allah’a ve O'nun vahyine teslim olan, dışsal olarak İslam’ı kabul eden kişidir. Ancak mümin, sadece dışsal bir teslimiyetle yetinmeyip, kalbiyle de Allah’a bağlanan, O'na tüm varlığıyla adanmış bir insandır. Nitekim Kur’an'da, "Bedeviler, 'İman ettik' dediler. De ki: 'Siz iman etmediniz; ancak 'İslam (müslüman veya teslim) olduk' deyin. İman henüz kalplerinize girmiş değildir." (Hucurât Suresi 14. Ayet) ifadesi, mümin olmanın, sadece kalp ve ruhla gerçekleştirilen bir çaba olduğunu belirtmektedir. Bu anlamda, bir toplumun veya bireyin yalnızca İslam’a dair formel bir tanımlamaya sahip olması, onların kalpten ve gönülden iman etmelerini garanti etmez. Kuran'da, "De ki: 'Şüphesiz benim salât, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah'ındır.'" (Enam 162) ayeti, gerçek bir müminin hayatının her anının Allah’a adanmış olması gerektiğini vurgular. Kur’an’daki zikir, sadece Allah’ı anmak değil, aynı zamanda O’nun vahyine yönelmek ve her türlü şekli ve dogmayı reddederek, yalnızca Allah’ın iradesini kabul etmektir. Zikir, bir insanın yalnızca kelimeyle değil, tüm hayatıyla Allah’ı yüceltmesi ve O'na teslim olması anlamına gelir. Günümüzde, İslam’ı ve Kur’an’ı sadece geleneksel hadislerle veya mezhep anlayışlarıyla yaşamak, Allah’tan yüz çevirmektir. Bu, şirke düşmek anlamına gelir ve şirkin kaynağı, Allah’ın zikrinden uzaklaşmaktır. "Kim de benim zikrimden yüz çevirirse, artık onun için sıkıntılı bir geçim vardır ve biz onu kıyamet günü kör olarak haşredeceğiz." (Tâ-Hâ Suresi 124. Ayet) ayeti, Allah’tan uzaklaşmanın, hem bireysel hem de toplumsal sıkıntılara yol açacağını ifade eder. Şirk, sadece bir inanç meselesi değil, aynı zamanda bir insanın kalbinde ve ruhunda meydana gelen bir hastalıktır. Şirk, insanın Allah’a ve O’nun gücüne olan teslimiyetini zedeler ve insanı başka varlıklara tapmaya yöneltir. Bu, insanın Allah’ın mutlak gücünü ve kudretini göz ardı etmesine yol açar. Sonuçta, bireysel sıkıntılar, toplumsal problemler ve manevi çöküntüler şirkin bir sonucudur. Lokman Suresi’nde, Elçi Lokman oğluna şöyle öğüt verir: "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür." (Lokman Suresi 13. Ayet). Şirk, yalnızca kişinin ruhsal sağlığını değil, aynı zamanda toplumların sosyal yapısını da bozar. İslam adı altında yaşayan toplumların birçoğu, Kur’an’daki İslam’ı tam anlamış ve hayata geçirmiş değildir. Dünyanın en zengin doğal kaynaklarına sahip olmasına rağmen, bu toplumların büyük çoğunluğu maddi ve manevi sıkıntılarla mücadele etmektedir. Bunun temel sebebi, şirke düşmek ve Allah’ın vahyinden yüz çevirmektir. Bir yerde sıkıntı varsa, orada şirkin varlığından söz edilebilir. Zira, Allah’a gerçek anlamda iman etmeyen ve sadece dışsal göstergelerle yetinen toplumlar, manevi anlamda ciddi bir boşluk içinde yaşamaktadırlar. İslam’ın özüne dönmek ve gerçek anlamda Allah’a teslim olmak, yalnızca bireysel değil, toplumsal huzurun da anahtarıdır. İslam’ın gerçek anlamıyla yaşanması, toplumsal sorunların çözülmesinin, manevi kalkınmanın ve gerçek refahın sağlanmasının temel yoludur. Kur’an, bize her zaman doğru yolu gösterir, fakat bu yolu takip etmek, kişisel bir sorumluluktur. Müslüman olmak, kelime olarak bir kimlik taşımaktan öte, Allah’ın iradesine teslim olmayı gerektirir. Bu teslimiyet, yalnızca dışsal bir şekilden ibaret değildir; kalp, zihin ve ruhun Allah’a yönelmesi gerekir. Sonuç olarak, gerçek İslam’a ulaşabilmek ve toplumları refah içinde yaşatabilmek için, Allah’a içten bir iman, O’nun vahyine sımsıkı sarılmak ve her türlü şirke karşı durmak gerekmektedir. Şirkten kaçınarak, Allah’ın zikrine yönelmek, hem bireysel hem de toplumsal huzurun teminatıdır.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hidayet ve İnsanlık: Allah'ın İradesi ve İnsan Seçimi Üzerine Bir Düşünce
İslam’ı Kur’an’dan Öğrenmek: Kültürel Miras ve Gerçek Bilgi Arasındaki Fark
Hayatın Anlamı ve Ego ile Mücadele: İslami Perspektiften Bir Değerlendirme
İnşaallah ve Âmin: Kur'an’a ve Geleneksel İnançlara Dair Bir İnceleme
Hayatın Anlamı ve Ego ile Mücadele: İslami Perspektiften Bir Değerlendirme
Nebimiz Muhammed’in Okuma Yazma Bildiğine Dair Kur’an Temelli Bir Yaklaşım
Cahiliye Kadını ve Cahiliye Erkeği: Toplumsal Bir Eleştiri
Gelenekçi Fıkıh Yaklaşımları ve Eşcinsellik Tartışmaları Üzerine Bir Analiz
Modern Dünyada Cinsellik: Değersizlik ve Tüketim Üzerine
Modern Dünyada Cinsellik: Değersizlik ve Tüketim Üzerine

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Zaman Algısı ve İzafiyet: İnsan Bilincinin Gerçeklik Üzerindeki Rolü [Bilimsel]
Evrim Gerçekten Bilimsel Bir Temele Dayanıyor Mu? [Bilimsel]
Haeckel’in Recapitulation Teorisi ve Bilimsel Çöküşü [Bilimsel]
İnsan Evrimi: Çelişkiler ve Bilimsel Bulgular [Bilimsel]
Evrim Teorisi Hakkında Bilimsel Gerçekler [Bilimsel]
Evrim Teorisi ve Allah'ın Varlığı [Bilimsel]
Homolog Organların Evrimsel Çıkmazı [Bilimsel]
Evrim Düşüncesinin Tarihi, Bilimsel Dayanakları ve Sorunları [Bilimsel]
Medyanın Evrim Algısı ve Bilimsel Anlayış [Bilimsel]
Evrim Teorisinin Bilimsel Dayanaksızlığı [Bilimsel]


Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.