Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes |
|
||||||||||
|
Kuran’ın bir rehber olarak insanlara sunulduğu bu dünyada, atalarımızın nasıl bir din anlayışına sahip olduğu, onların hayatlarını nasıl şekillendirdiği sorusu, zaman zaman İslam toplumlarında derinlemesine sorgulanmamıştır. Atalarımız, belki de zamanın etkisiyle veya kendi anlayışlarının sınırlı oluşuyla, Kuran’ı doğru şekilde anlamamış ve bu yanlış anlamalar topluma yayılmıştır. Onlar, putperest bir toplumdan kalma gelenekleri, mezarlık ziyaretlerinde ölmüşlerine dua etme, türbelerde yatan evliyalara dua etme gibi sapkın inançları sürdürmüşlerdir. Ancak, doğruyu arayış içinde olmadan, sadece atalarından öğrendiklerini taklit etmek, bir toplumun gerçek anlamda İslam’ı yaşamasını engellemiştir. Atalarımızın, Kur’an’ı doğru şekilde okumamaları ve anlamamaları, günümüzde hala etkisini hissettiren bir sorundur. Kuran’ın Arapçadan Türkçeye çevrilmesi ve doğru anlaşılması, İslam toplumlarının doğru bir şekilde dinlerini yaşamaları için son derece önemli bir adımdır. Ne yazık ki, birçoğumuz, atalarımızın aksine, Kuran’ı anadilimizde okuyarak ve onu anlamaya çalışarak gerçek İslam’ı keşfetmek yerine, bazen onları taklit etmekte ve kendi din anlayışımızı geliştirmekte zorluklar yaşamaktayız. İşte tam bu noktada, atalarımızın din anlayışından sıyrılıp, Kuran’ın rehberliğinde bir yaşam sürme sorumluluğumuz ortaya çıkmaktadır. İslam, insanın Allah’a ve O’nun emirlerine teslimiyetini esas alır. Fakat, toplumların zamanla geliştirdiği yanlış inançlar ve gelenekler, Allah’ın doğru yolundan sapmalarına neden olmuştur. Bu bağlamda, atalarımızı taklit etmek, doğruyu bulma adına bir adım değildir. Çünkü, atalarımızın yaptıklarını körü körüne takip etmek, aslında onların hatalarına düşmemizle sonuçlanır. Kuran’da bu durum açıkça belirtilmiştir: “Ve elçi dedi ki: "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur'an'ı terk edilmiş (bir Kitap) olarak bıraktılar." (Furkan 30) Bu ayet, ataların yolunun terk edilmesi gerektiğine, Allah’ın bizlere sunduğu Kuran’a sarılmamız gerektiğine işaret eder. Eğer bizler de atalarımızın yanlışlarını kabul edersek, doğru yoldan sapmış oluruz. İslam’a giden yol, atalarımızın yolundan sapmayı gerektirir. Nebimiz Muhammed ve diğer elçiler, atalarının yanlış inançlarından ve pratiklerinden saparak doğru yolu gösterdiler. Tıpkı Nebimiz İbrahim’in putlara tapan kavmine yaptığı sorgulamalar gibi, biz de atalarımızın yanlış bildikleri din anlayışlarını sorgulamalıyız. Kuran, atalarımızın yolundan gitmenin, doğru yolu bulmamızı engelleyeceğini açıkça belirtir. “Ve dedi ki: 'Peki, dua ettiğiniz zaman onlar sizi işitiyorlar mı? Ya da size bir yararları veya zararları dokunuyor mu?' Hayır' dediler.” (Şu’ara Suresi 71-74) Burada, atalarımızın yanlış inançlarını terk edip, yalnızca Allah’a yönelmek gerektiği vurgulanmaktadır. Sonuç olarak, atalarımızın din anlayışını, halk arasında yerleşmiş olan geleneksel inançları ve uygulamaları sorgulamak, İslam’ın özüne daha yakın bir yaşam sürmemizi sağlayacaktır. Atalarımızın yaptıklarını sadece soy bağına dayanarak taklit etmek, bizi doğruya götürmez. Allah’ın yolunu, Kuran’ın rehberliğinde doğru şekilde anlamak ve yaşamak, bizlere hem dünyada hem de ahirette gerçek huzuru getirecektir. İslam’a giden yol, ataların yolundan sapmayı gerektirir; zira sadece Kuran’a ve Allah’ın emirlerine uyarak gerçek İslam’ı bulabiliriz. Bu nedenle, atalarımızı boş verin, Kuran’a ve Allah’a sarılın.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |