Kurguyla gerçek arasındaki ayrım, kurgunun mantıklı olmak zorunda olması. -Tom Clancy |
|
||||||||||
|
Neden sevdim İzedebiyat'ı? Çünkü herşeyden önce, editörleri gizli kahramanlar gibi geri planda kalıp, yazarlarının incitilmemesi, motivasyonlarının köreltilmemesi için her türlü önlemi almaktalar. İçlerinde kalmış diktatör ruhlarını günlük yaşamlarında açığa çıkaramayıp, kurdukları sanal ortamda "bütün küçük dağları ben yarattım" edası ile salınan editörlere örnek olması gereken insanlar onlar. Yazarların yazılarına gelecek yorumları bile denetlemeyi yazarlarının insiyatifine bırakan bir zihniyet, her zaman seviyesini ve kalitesini koruyacaktır. "Yazıcılar" bilirler, bizlerin oturup da gözle görülür bir eser ortaya çıkarabilmemiz için, bazı koşulların hasıl olması gerekir. Mesela yazımızı yazıp da göndereceğimiz sitenin ateş hattı olması fikri bile daha yazmaya başlamadan verimi düşüren bir problemdir. Öyle tuhaf ortamlar var ki şu sanal alem dedikleri yerde, "birinin iyi yazıyor olması", "bir kadının iyi yazıyor olması", "güzel bir kadının iyi yazıyor olması" gibi komik içsel sebeplerle yorum panolarında rumuzlarını kimliklerine siper etmiş bekleyen, "hah işte geldi, şimdi saldırabilirim" diye egosantrik komplekslerini yazarlar üzerinde tatmin etmeye kalkan insanların bulunduğu, tek kelime ile -tuhaf- ortamlar bunlar... Üstelik de sadece okurları değil, yazarları da böyle... Ve böyle insanların atış alanında hedef olarak belirlenmiş yazarlarını bırakmaktan hoşnut olan, "rating de neymiş" nidaları atan, sözde idealist ve hümanist ama öte yandan, "aman kavga çıksın rating patlasın" diye de içten içe yanıp tutuşan yine tek kelime ile -tuhaf- editörlerin kurduğu tuhaf siteler gördüm, bildim... Gördüm, bildim ve şimdi şükrediyorum bulunduğum yere... İyi ki İzedebiyat'tayım dememe sebeptir bütün bunlar... Dürüstlük, içtenlik, samimiyet... Bu erdemleri laf olsun diye dillerine pelesenk etmiş, ama bu erdemlerin kurdukları sitede hayat bulabilmesi için yazarlarına bir üyelik sistemi bile getirmeyi reddeden, "bakın böyle yaparsanız kimse hiçbir yorum için bunu kim yazdı diye paranoya yapmaz, böyle giderse seviye çok düşer" diye önerilerde bulunan yazarlarına bile kükreyen bir editörün önü sizce nereye kadar açık olabilir? "Sen bana, ben sana" mantığıyla vıcık vıcık samimiyetsizlik kokan yorumlarla kendi egolarını tatmin etmeye ve ettirmeye uğraşan, bunu da "edebiyata katkıda bulunuyorum" kisvesi altında sunacak kadar densiz olan kendini bilmezler topluluklarının önü sizce en fazla nereye kadar açık olabilir? Deneyip de vakit kaybedeceğinize, uzak durun derim böyle yerlerden... Hele ki iyi yazıyorsanız, hele ki yazmak sizin için yaşamanın diğer adı ise, yazılarınızın o ortamlarda kullanılmasına, harcanmasına, kirletilmesine izin vermeyin. Zaten bu yazımı okuyorsanız şu anda, en doğru yerdesiniz demektir. İlk burada yazmaya başladıysanız, çok şanslısınız. Yok eğer deneye yanıla en sonunda İzedebiyat'ta karar kıldıysanız, en sonunda bu ortamı keşfettiyseniz, hem şanslısınız hem de Allah'ın sevgili kulusunuz demektir. :) Yani her koşulda son durağınız burası ise ve İzedebiyat varoldukça onunla olmak istiyorsanız, kalitenizi ve kalbinizin temizliğini ortaya koymuşsunuz demektir. Ne mutlu sizlere... Ve ne mutlu bana tabii! Şimdi bir yazı yazarken biliyorum ki düzgün insanlar okuyacak onu... Biliyorum ki nasıl göründüğüm, kim olduğum, ne olduğum, neyi nasıl yaptığım değil, sadece yazım değerlendirilecek. Biliyorum ki insanlar, yazılarımın içinden cımbızla cümleler çıkarıp özel hayatıma dair hesaplar sorma cüreti göstermek yerine, bir bütün olarak; edebi bir eser niteliğinde, kimliğimden arındırıp okuyacaklar. Çünkü düzeyi belli buradaki insanların... Herşeyden önce edebiyat, herşeyden önce kalite, herşeyden önce samimiyet ve dürüstlük... İşte bu nedenlerden ötürü İzedebiyat, her daim diğer -görünürde- benzerlerinden fersah fersah önde gidecek.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İlke ERSOY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |