İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
Misketime Benziyordu Öldüğüm Kurşun “..İngiltere Başbakanı Tony Blair, Bağdat'taki bir pazaryerine 26 Mart'ta düzenlenen ve 15 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombardımandan müttefik kuvvetlerin sorumlu olmadığını söyledi....” dizeler dile dökmez oğulları öldürülmüş anaların yasını cellat çizmeleri altında şafak gül gibi sökmez ay paklamaz zulümden gecenin karasını ırzına geçilen çocukların yakılmış cesetlerin yüzüne akşam düş gibi çökmez hangi söz anlatabilir kolları kopmuş yurtseverin yürek yarasını ve tam vardiya ölüm fabrikaları silah simsarları haykırdı -insan hakları! hayvan hakları! vay anasını be! vay anasını! .. ey Bağdat yaşamın anlamı kalmayan zaman zaman zaman zaman yalnızca ölüm anlamlı olan boğazlandın bir dağ gibi dünyanın tam ortasında ve barış tellalları -uygarlık vampirleri bu insan kıyımına utançsızca baktı da görmedi be! görmedi be! görmedi! Yakalandığında Bir mağaraya benziyordu diktatörün ağzı Ve her yerde gözleri kulakları Bu tarih tanrım Bu kuma yazılan tarih Kaç bin yıldır böyle sarı Karanlığın Sığınak gibi geldiği akşamları Ve evleri yaktılar evlerin ne suçu vardı beşikleri duvardaki duaları oyuncak bebekleri vurdular oyuncak bebeklerin ne suçu vardı anaları çocuklarına hasret genç kızları düşlerinde vurdular onların da anaları yok muydu bebekleri yok muydu -bağırlarına basıp adına mutluluk dedikleri ve ağıtlar yükseldi tüm yoksul sokaklarından yer yüzünün ruhuna kadar sömürülmüş milyonlar su ve ekmek sustular gözyaşlarından -özgürlük yaşasın -diye bağdaki üzümü gözleyen toprakta petrolü izleyen uydular ne ayyuka çıkan ceset kokularını ne dünyayı sarsan kıyım çığlıklarını bir onlar duymadı be! duymadı be! duymadı! .. diktatörün dikenden kanatları altında firari sevdalar düş kurardı çöl kadar susuz bazan kan lacivert bir şarkıydı gök bir peri masalında ay akardı tüller içinde masmavi bir coşkuydu aşk yıldızlar bir pembe-bir sarı yalnızca düşler vardı güller içinde bağdat gökleri üstünde kaçıncı yakılışıdır filistinin Kudüs’ün kaçıncı işgali kaçıncı cehennemdir tikrit bu kaçıncı nuh tufanı kaçıncı yecüc mecüc kaçıncı cehennem bu kaçıncı it oğlu it orada ırzına geçildi gözyaşlarının bile yeniden çarmıhlandı spartaküs Nesimi’nin derisini yüzdüler Yeniden asıldı hallac el mansur kaçıncı kez kirlendi barış simsarlarının kof sözleri orada... masallardaki iyiler yıldızlı göğün sırları yorulmuş yaşamların çiçeklenen kırları yamaçlarda dinlenen eski zaman yatırları katledildi orada... annelerin parçalanmış memelerinden sütleri toprağa damlıyor öldürülmüş çocukların oyulmuş gözlerinden anneleri kanıyor artık ellerimi tutamazsın anne ellerim yok. bir daha sevinci koşamam sokaklarda bacaklarım kopuk sokaklar yıkık bir sesim vardı gülüşüme şarapneller düştüğü anda bütün çocuk sesleriyle birlikte insanlığın suratına haykırdı misketime benziyordu öldüğüm kurşun yağarken gökyüzünden yanık et-kopuk bacak insanlık kördü anne insanlık sağırdı bir çığlığım kaldı benden tarihin vicdanında yankılanacak gayri gözyaşlarını biriktirsin dünyanın dört yanında yalnızca ağlayanlar sonra da oturup içsin senin yazdığın yaldızlı dizeler öfkeye-kınamaya-yasa dair artık durdurmaya yetmez bitmiş bir kıyımı ey şair isyana kesmedikçe kederin kalemin yüreğine saplanıp ateşle yazılmadıkça dizelerin daha çok vampirler sokaklarda uluyacak başka bağdatlar kanayacak insanlık zulüm soluyacak çocuklar soracak ey insanlık çocuklar sizden soracak sevinçler ne kadar az azrail ne kadar çok artık ellerimi tutamazsın anne ellerim yok! .. 2004..ADNAN DURMAZ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © adnan durmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |