Dövüþ kulübü..

( Her ne kadar Hollywood filmlerine mesafeli dursam da bir kült film olarak gördüðüm dövüþ kulübü filminden en etkilendiðim cümleleri alýntýlýyorum.Özellikle “cümleler”i kullandým ki;sahnesiz de olsa, çok þey çaðrýþtýracaðýný düþündüðüm için.Filmi seyretmeyen arkadaþlar alýntýlarýmýn –parça parça olmasýndan- anlam bütünlüðünden yoksun olduðunu düþünebiliriler.Onlarý þimdiden uyarayým ki okumama özgürlüðünü kullanmalarýný kolaylaþtýrayým.Tüketim toplumunun birey üzerinde ki yarattýðý çýkmazý;insanlarýn saldýrganlýk huyunu terapiye dönüþtürerek dahiyane bir þekilde anlatan
’99 yapýmý bu filme hayran kalmýþtým.Belki bir baþka yazýda yorumlarým(z).son sözüm:Tyler Durden’nýn fincan desenli bornozu güzeldi.)

Ýnsan uykusuzluk çekerken aslýnda hiç uyumuyor ve aslýnda hiç uyanýk deðil..
Ýnsanlar,(karþýsýndakinin)öleceðini bilince dinliyorlar
Bir baþka sahtekar varken aðlayamýyorum..
Her an ölebileceðiydi..(marlanýn felsefesi)
Tek porsiyon hayatlar,tek porsiyon þeker,tek porsiyon tereyaðý,tek,tek,tek…tek porsiyonluk arkadaþlýklar..
Biz tüketiciyiz,tutkulu bir yaþam tarzýnýn yan ürünleriyiz..
Býrakalým her þey düþeceði yere düþsün,
Sahip olduklarýn sonunda sana sahip oluyor..


-Kavga kötü bir þey..
-Kavga etmeden bilemeyiz..

Dövüþ kulübü kurallarý 6.kural:t-shýrt ve ayakkabý yok
(Tyler, Hemingway’le dövüþmek istiyor ünlülerden, ayrýca Gadhi ve Lincoln de var.)
Dövüþten(terapiden) sonra hayatýmda ki her þeyin önemi birden azaldý.

-Araban nerde?
-Ne arabasý!!

Spor salonlarýnda ter atýp,celvin klain’ýn tanýmladýðý gibi olmaya çalýþan adamlara acýyordum.


Mülkümü yok ederek beni özgür kýlan kiþi,kendimi bulmamý saðladý.
Medeniyetin gittiði bu yönde maddi eþyalarýn önemini reddediyorum.

Dibe vurmaya çalýþýyor..
Sadece her þeyi kaybettikten sonra özgür kalabiliriz..

Nesil-beyaz yakalý köle..
Reklamlar yüzünden araba ve kýyafet peþinde..
Nefret ettiðimiz iþlerde çalýþýp gereksiz þeyler alýyoruz.
Bizler tarihin ortanca çocuklarýyýz.
Bir amacýmýz yada yerimiz yok,
Ne, büyük savaþý yaþadýk;ne de büyük buhraný,
Bizim savaþýmýz ruhani bir savaþ,
En büyük buhranýmýz hayatlarýmýz,
Televizyonla büyürken milyoner film yýldýz,yada rock yýldýzý olacaðýmýza inandýk,ama olmayacaðýz,
Bunu yavaþ yavaþ öðreniyoruz,
Ve o yüzden çok çok kýzgýnýz..

-Sen ne okursun?(eðitimini kastederek)
-Bir þeyler, bir þeyler..

Sizler, iþiniz deðilsiniz;sizler, paranýz kadar deðilsiniz;bindiðiniz araba deðilsiniz;kredi kartlarýnýn limiti deðilsiniz;sizler iç çamaþýrý deðilsiniz;sizler dünyanýn þarký söyleyip dans eden pisliklerisiniz;
Hepimiz ayný pisliðin lacivertleriyiz..

(“sizler iþiniz deðilsiniz” dediði zaman iþte beni söylüyor dedim.-kulüp üyelerinden, biri kendi aralarýnda konuþurken söylüyor.)

Peþinde olduðunuz insanlar,muhtaç olduðunuz kiþiler.Yemeklerinizi piþiriyoruz,çöpünüzü topluyoruz,telefonlarýnýzý baðlýyoruz,uykunuzda sizi koruyoruz.

Dövüþ kimseye ait deðil..(mülkiyeti yok)
Ne kadar katýlacaðýna sen karar vereceksin..


Dibe vurmak;bir hafta sonu tatili veya gidilen bir seminer deðil..
(kaza geçirmek =deðil kaza geçirenlerin istatistiðini tutmak..)

Ýnsanlar bunu her gün yapýyor;kendileriyle konuþuyor,hayallerindeki gibi olmak istiyorlar ama cesaretleri olmadýðý için eyleme geçmiyorlar.

Plan:kredi kartlarýnýn merkezlerini havaya uçurmak..

Not:Seyirden ziyade okumak isteyen arkadaþlar için;
Yazar,Chuck Palahniuk,Ayrýntý yayýnlarýndan, Elif Özsayar çevirisiyle..