Bir takım şeyler görürsünüz ve "Niye?" diye sorarsınız. Ben ise bir takım şeyler düşlerim ve "Niye olmasın?" diye sorarım. -George Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Ey Sevgili; Suretini,gülcemalini,ellerini,gözlerini,yüreğini,sevdanı,endamını bilmediğim sevgili.Neredesin?sensizliğe bu gecede mahkumum,nice gecelerde olduğu ve nice gecelerde olacağı gibi.Gözyaşı nereden gelir bu pınarlara ve nereye gider,sorarım sana?Sensizlik zor, “sen”sizlik, “ben”sizlik... Ellerim ellerini bekler,gözlerim yüreğini, Tutunamayan ben, sarmak ister sineni.. Üstad ne güzel demiş: Ellerin, ellerin ve parmakların, Bir nar çiçeğini eziyor gibi.. Ellerinden belli olur bir kadın, Denizin dibinde geziyor gibi. Ellerin,ellerin ve parmakların. Ellerini özlüyorum,nar çiçeği kokan ellerini.Hep sonbaharda düşünürüm ve okşarım onları.Kuruyan,solan yaprakların ağaçlardan süzülüp,gelin edasıyla omzuma yaslandığı an.Kuytu sokaklarda yalnız sevdaların ayak izlerini saklayan “çilekeş yalnızların annesi” kaldırımları arşınladığım an.Her güvercinin kanadını kokladığım an.Göz yaşlarımı yanaklarımdan toprağa emanet ettiğim an.Rüzgara, hasretimi kulağına fısıldamasını rica ettiğim an.Masmavi gökyüzünde ,ak bulutlara yoldaş olup yittiğim an. Menzilsiz otobüs yolculukları yapıyorum senin için.Üç seyyah yol şeritlerine gömülüyor : gece,ben ve sen... Bilinmeyeni kovalıyorum,kedi gözlerine bakarak.Terliyorum,üşüyorum, ürküyorum.Başımı cama her yasladığımda siluetini görüyorum,akan zamanın içinde.Hızlı gidiyor otobüs,dikiz aynasında göz göze geliyoruz şoförle.Gözleri “yetiştireceğim” diyor. Gözlerim “nereye” diyor,”ruhum geride kalıyor”. Yanımdasın; “yetişmek istemiyorum” diyorsun. Mola veriyoruz yaşama. Çayına şeker atıyorum,karıştırıyorum usul usul.Erimesini seyrediyoruz, bütünleşmelerini.”Şeker çaya aşık” diyorsun.Benzinci siluetini gizlediğim camı köpüklüyor itinayla.Hortumla su tutuyor sevdama.Köpükler süzülüyor her yanından,her damla köpükte gizli sen,ben ve gece.Süzülüyor,süzülüyor ve köpük kaplı minik birikinti oluyor.Cama bakıyorum,tertemiz ama sen yoksun.Tekerleğin yanında biriken suyun yanına çöküyorum.Ellerimi daldırıp seni arıyorum.Avucumu havaya kaldırıyorum,parmaklarımın arasından süzülüyor..Nerdesin?Tekrar daldırıyorum,tekrar tekrar.. Ve ıslak parmaklarım suratımda dolaşıyor.. Cebimden çıkarıp bir şeker atıyorum suya. Başım tekrar cama yaslanıyor,otobüs geri geri hareket ederken.Yerde bir köpük damlası,bana bakıyor (mu).Orda mısın?Ellerimde serinlik,birkaç damla parmaklarımın arasında. YOKSA...? Gece alnımdan öpüyor,bende ellerim(n)den..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © osman kurt, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |