..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Tezler > Orhan TURAN




13 Haziran 2006
Unutma Teoremi - 1  
Orhan TURAN
Unutmak için çıkarken yola, aksine bir bölücülükle, hatırlamak için erken kalkmam ne tuhaf...


:BHII:
Unutmak için bir neden yok


Bu somut yazının en soyut satırından, omiriliğimi görebilme ihtimalim vardı.
Sonra ben işe bu saatte hiç başlamamıştım ki?
Öğlen başlayan mesainin, bir anda 09.00'a çekilmesi tesadüf değil. Hem sonra gelir gelmez de yazılar yazmadım nedenli nedenli...
Demekki hatırlamak bile isteyebiliyorum; ki geçtim unutmayı...

Unutmak için çıkarken yola, aksine bir bölücülükle, hatırlamak için erken kalkmam ne tuhaf...

Bu bir keyif belki...
İçimi ara ara acıtsada, haz aldığımı inkar edemem...
Sabah çayımı yudumlarken, dudağımda Türk tütünü ve alttan duyduğum Yıldız Tilbe şarkısı; "Çabuk olalım aşkım" Biraz saçma... Hiç de çabuk olmaya eğilimli değilim. Ama şarkıyı yine seviyorum Tilbe bunu acıklı söylemiş. Ne yalan söyleyim, insan ister istemez "Müslüm baba havasına" giriveriyor.

Neyse, hatırlamak insana acı verir mi?
Bana acı vermiyor!
Yani, acıları da, mutluluklarım kadar hatırlamak istiyorum. Bu sadece aşkta falan da olmuyor. Yani hayata dair "net acılarımda" da böyle düşünüyorum.

Küçükken ev telefonundan internete bağlanıyordum. O zamanlar ADSL falan yoktu. Yani bu bağlantı paketlerinin yeni yeni kullanıldığı günler... Ben ise en pahalı internet bağlantı seçeneği olan TTNET (Türk Telekom. Saati 3 YTL'den) ile bağlantı kuruyordum. Öyle böyle derken, ay sonunda 150 YTL fatura gelmişti. Ama dikkat çekerim bu rakam 8 sene öncesine ait ki, ben faturayı görünce evden kaçtım! Tüm mesele babamın o faturayı görmeden, o kadar parayı bir yerlerden bulup, çaktırmadan yatırabilmekti. Faturayı yanımda taşıdım. Tüm arkadaşlarımı ve akrabalarımı dolaşarak, başka bir gerekçeyle para topladım. Tabi her gittiğinde de alamıyorsun. Boş döndüğün de çok oluyor. Neyse, bir ay onun karın ağrısını nasıl çektim, bir ben bir de yengem bilir ki Allah zaten dönen tüm dolapları biliyordu... Bu elbette ki acı bir durum. Ama hatırlamayı ve o sıkıntıyı gözümde canlandırmayı seviyorum.

Amcan bahçedeyken kalp krizi geçerep vefat etmişti. Henüz gençti. Unutmak istemiyorum. Hatırlıyorum. Onu hatırlamak beni uslandırıyor. Her karesini yaşamak istiyorum. Yeniden, yineden defalarca... Ölüm insanı uslandırır.

Arkadaşımı depremde kaybettiğim anı da hatırlıyorum.

Ve sonunda büyük bir aşktan sonra, o aşkın en güzel günlerini ve en acı günlerini hatırlama konusuna geliyor sıra...
Hatırlıyorum ve hatırlamak istiyorum. Nedenlerini ve sonuçlarını aklımda canlandırıyor ve yaşıyorum.

"Kötü günleri aklına getirme" derler!
Ama neden?
Hep iyi günleri mi hatırlamamız gerekiyor?
Her zaman ve her yerde "İyi günler" ruh halini mi taşımalıyız.

Eğer acılar öğreticiyse, bitmiş aşklar da bir acıysa, neden "onu unutuyonsunuz?"


Neyse saat 10.51 olmuş.
İşe dönsem iyi olacak. İlk kez işe ve güne böylesi salak bir düşünce ile başladım. Zaten kimse farketmiyor bile...
Nolcak; klavye sesleri çınlatırken kocaman gazeteyi belki de bir fahişenin haberini yazıyorum sanacaklar. Çünkü hiç bir haber gözlerimi bu kadar açtırmaz bana...
Çayım bitti...
Gerçi yazı da bitti ama olsun...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tezler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yıl: 2554… Aşkın Metal Tarihi
Yıl: 2554… Aşkın Metal Tarihi - 2. Bölüm
Unutma Teoremi - 2

Yazarın İnceleme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
1920"den 2007"ye; Türkiye Cumhuriyeti Afyonkarahisar Belediye Başkanları
Biyolojik Silah mı, Doğal Felaket Mi: Kene
Her Yönü ile Afyonkarahisar
Iı. Meşrutiyet'ten Günümüze Afyonkarahisar'da Yerel Basın
Afyonkarahisar"ın İlk Bankası Terakki Servet Bankası
Cumhuriyet Tarihi Afyonkarahisar Valileri
Dünya Gazetesi ile İlgili İstatistiksel Bir Çalışma
Türkiye"nin İlk Azınlık Milletvekili Berç Keresteciyan;
Korkut Özal'la Özel Söyleşi... Korkut Özal; 'Özal'ı Öldürdüler'
Bir Din Bilgini ve Profesör Kamil Miras

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Özledim [Şiir]
Yanacağım [Şiir]
Öncesi Yok [Şiir]
Seni Kendime Sakladım, Hepsini Bana Sapladım. [Şiir]
Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor! [Şiir]
Benim Adım Mabure; [Şiir]
Su ve Ateş [Şiir]
Tüm Ayrılıklara Dair [Şiir]
Dua… [Şiir]
Utandım Filistin [Şiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan. . . Cevaplanması gereken çok soru var şimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak. . . İkinci şans da bu olsa gerek!

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.