Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt |
|
||||||||||
|
Hatırlıyorum, sevgilim tam 15 sene öncesiydi. Annem, "Oldu, sonunda kabul ettiler, yarın akşam oturmaya gideceğiz," dedi. Sen, amcamın kızının okul arkadaşıydın. Nedense hiç sevemediğim amca kızımın bana hayatım boyunca ki en değerli, hayatımı tamamen değiştirecek, en çok seveceğim birisiyle tanışmamı sağlayacağını hiçbir zaman düşünememiştim. Seni gördüğümde çok etkilenmiştim. Ayşecik gibi gülümseyişin uzun dalgalı saçların, iri gözlerin ve hayallerimde hep olduğu gibi ince uzun vücudunla senden etkilenmemem olanaksızdı. Anneme, "Hep uzun boylu, ama zarif ve özellikle ince belli olmalı benim eşim," derdim. Hatta, şakayla karışık arkadaşlarla konuşurken de, "Cam çay bardağının ve hanımının beli ince olacak," diye bir cümlem vardı, ezberlettiğim. Annem, "Senin işin çok zor oğlum, ama; seninle evlenen kızın işi daha da zor," derdi. Haklıydı, ben hem çok zor beğenen, hem de çok zor geçinilen bir insandım. Kişisel ilişkilerimde küsmelerim, kırgınlıklarım, özellikle de kolay affedemeyişim, çok meşhurdu. Ama, sen evet, sen beni çok değiştirdin. Çünkü, büyük bir özveriyle beni yumuşattın, ben artık, daha sevecen, daha affedici, daha hoş görülü oldum. Zor günlerimde sürekli yanımda olan bu kadar iyi ve büyük bir sevgiye başka nasıl karşılık verebilirdim ki?. Hatırlıyor musun? Biz evlilik yıldönümümüzü evlilik ay dönümü olarak kutlardık. Her ayın 17'sinde önce şık bir şekilde giyinerek, dışarıda yemeğe giderdik. İşlerimin bozulması bunu sadece evlilik yıl dönümlerinde yapmamıza neden olduysa da! Evlilik yıl dönümlerimizde kesinlikle yemeğe gitmeden önce aile fotoğrafıyla da, bu gecelerimizi süslerdik. Sen ve çocuklar hiçbir zaman beni üzmediniz. Açlık derecesinde parasızlık çektiğimiz günlerde bile tüm sevginizle hep yanımdaydınız. Hatırlıyorum! Faturayı ödeyemediğimizden evin elektrikleri kesilmişti. Başka bir eş olsa kocasını suçlar, sitem dolu sözlerle onu üzerdi. Ama; sen sanki bunu büyük bir fırsatmış gibi gördün ve çocuklarla birlikte gölge ve kelime oyunları oynattın. En karanlık gecemizde bile verdiğin mutlulukla bizleri aydınlattın. Düşünüyorum da sen yoksa, insan değil misin? Yoksa, gökten inen insan kılığına girmiş bir melek misin? Eğer melek isen senden rica ediyorum. Hep kal benimle, sonsuza kadar. Ve ben de sürekli seninle birlikte seninle yaşadıklarım için mutlu olayım, sonsuza dek. Her an, senle olmanın ne kadar büyük bir lütuf olduğunu bilip, şükrederek...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet SALİH, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |