Düşünce dilden, dil düşünceden doğar. -Platon |
|
||||||||||
|
yeteneğindeki hassas döngüler gibiydi bakışlarımın üzerinde dolaşması şefkatli ve sıcaktı okşayışlarım buz tutmuş tüm duygularındı hayatının tuvalinden damlayan ve bu damlaları toplardım bıkmadan… usanmadan her yeni gün doğumunda güneşle birlikte atardın ateş oklarını güneş günün aydınlatırken sen en acımasız yangınları çıkartırdın tutunduğum hayatın dallarında karalar bağlardı tüm umutlarım aslında o kadar çoktu ki senden firar sebebim ama yine de gidemeyişim senden asla vazgeçemeyişim biri kabuk bağlıyorken bir diğerini kanatıyordun tenimin her yerinde bir başka izdi bıraktığın ama bilesin ki son darbenle ruhumda açtığın yaranın kanında boğulacak vicdanın işte ilk kez o zaman utanacak ölüm hunharca katlettiğin bu sevdanın ne bağlanacak çenesi kaldı geriye ne de bir tabuta konacak parçası ki değil ardından akıtacağın gözyaşı göğün tüm yağmurlarını yağdırsan değecek zerresini bulamazsın artık belki de yedi tepeli şehrin tüm camilerinden beş vakit haykıracaksın duyamayacağım pişmanlığını …kim bilir yüreğine ektiğim tüm yediveren gülüşlerimin tomurcuklarını kucaklayacaksın ardımdan ve mezarımı arayacaksın yaşadığın her gün ki bir tanesini ekebilesin diye nafile olacak arayışların ….nafile işte o zamanlarda kahredeceksin rehavetin heybesine doldurduğun her bir sarı kese için lanet edeceksin sus olan diline lanet edeceksin artık tek istediğin dumura uğramış bir benlik olacak vurgun için vuracaksın kadehlerin dibine dinlediğin her şarkının tınısından duyduğun her şiirin dizesinden süzüleceğim yanağına lanet edeceksin gözlerinin varlığına lanet edeceksin şişeye her sarılışında benim boynuna atılışlarımı göreceksin göğsüne göğsümü dayadığımdaki masumiyetin kanat çırpmalarını ve her defasındaki hiçe sayışlarını itişlerinin hatırlayacaksın lanet edeceksin ellerine lanet edeceksin sonunda uzatıp bileklerini Tanrıya katlettiğin bu sevda için ikrara gelecek…bir ömür boyu mahkumiyetini isteyeceksin Tanrıyla göz göze geleceğim o an ve dudaklarımda beyaz bir gül seni affetmesi için Tanrıya gülümseyeceğim biliyorsun söylemiştim ben seni öldükten sonra da seveceğim barış artık dilersen kendinle nasılsa ben yokum artık beni gönderen sendin …unuttun mu…? Figen YARAR 01/Nisan/2007
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Figen Yarar Gönülver, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |