Egoistlerin en güzel yaný baþkalarý hakkýnda konuþmuyor olmalarý. -Lucille S. Harper |
|
||||||||||
|
Çevresinde, bildiði en kalabalýk þehir... Her hücresine nüfuz etmekteydi. O ise her þeyin ortasýnda, hiçbir þeyden habersiz hissetti kendini. Denizdeki dalgalara daldý sonra. Nasýl bir hayatý olduðunu düþündü ve çevresindekileri...Bugün farklý bir þey yapmak istedi. Þiddetle gelen bir istekti bu. Ýlk kez oluyordu. Her gün gelip geçtiði, dursa da dönüp bakmadýðý denizi, bugün görüyordu. Farklý görüyordu... Karþýsýnda Dolmabahçe, Çýraðan, Ortaköy ve tüm bunlarýn arasýnda sivrilen Gök Kafes... Öyle bir lüksün mutluluk getirmeyeceðini düþündü birden. Tüm güzelliklerin arasýndaki modern yapý... Hepsinden daha sahte ve daha eski... Bilmezdi isimlerini bile... Sadece baktý iþte... “Ýçinde, çevresinde neler oluyordur”u merak etti. Dolmabahçe ne ifade ediyordu kendisine düþündü... Ýlkokulda öðretmiþlerdi, “Atatürk’ün öldüðü evi” idi. Baþka ne biliyordu hakkýnda. Düþündü... Düþündü... Bir cevap bulamadý. “Ama bu da yeter” dedi kendince. Hiçbir þey bilmemekten iyiydi. Ardýndan kafasýný Çýraðan’a kaydýrdý. “Bizim Ahmet bir kez yürümüþ önünden.” diye geçirdi içinden. Düðüneviydi heralde... Çünkü sarayý görünce aklýna ilk gelenler, haberlere konu olan çok çok zengin insanlarýn düðünleriyle ilgiliydi. Ortaköy... Güzeldi. Ýnsan huzur bulurdu heralde orada. Ne de olsa köprünün bacaðýnýn dibiydi iþte. Koskocaman köprüye bayaðý yakýn hissederdi insan kendini. Anlardý aslýnda bu dünyada hiçbir þey olmadýðýný o büyüklüðün altýnda. Ezilip kendine gelebilirdi. Galata Kulesi vardý sonra. Geceleri ýþýk yanýnca parýldayan leziz güzellik... Gözünü alýyordu insanýn ister istemez. Kýz Kulesi geldi aklýna birden. Ýstanbul’un simgesi, tarih harikasý... Hakkýnda duyduklarý... Oraya kapatýlan prensesin hikâyesi... “Öyle hayat da çekilmezdi dört yanýn Ýstanbul olsa da bea” dedi. Heralde en iyisi ayaðýný topraða basabiliyor olmaktý. Baþýný eðdi. Oturduðu kaldýrýmýn kenarýndaki ezilmiþ mine çiçeðine baktý. Gülümsedi. “Çevrende bu kadar güzellik varken sen hep yerinde kalmak zorundasýn.” diye geçirdi içinden. Sonra bir de kendisine baktý. Tekrar gülümsedi... Vapur yanaþýyordu. Oturduðu yerden yavaþça kalktý. Ýskele kapýsýna doðru yürüdü. Ýnsanlar inmeye baþladýlar. Derin bir nefes aldý, boðazýný temizledi... - Bi lira! Bi lira! Çocuðunuzu sevindirin. Renkli boyama kitaplarý bi lira!
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © nazlý usta, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |