uçmak için bekliyorum kanatlarım sukütta..
tutku vadilerinde..
üveyikler gibi dolanmalıyım....
bak……bir gül gibi ağzımda adın..
şimdi rüzgarından azad bu varlığımla....
……......pespembe semalara boyanmalıyım...



yar…
bakışlarım kurşuni, bakışlarım har...
batıdan doğuya tek adım salınıştayım…
bak..
sanrı bulutları……..her biri şah....
bulutlar yürüyor tükenişler üstüne....
bir taarruz bu gerçeğin ta kendisine....
binbir renkle örülmüş canlardan dağılıştayım.....…
ve bir düğüm…
………..............binbir oyun içinde



seninle ikimiz…..
…… nasıl böyle hiç değmedik toprağa? …
gözleri…
kil ve balçık sürmeli yitiğim..
bir kızıl şahin süzülüşü…..kanatlarıma sinen
vurgun yemiş bir ceylana nasıl muhtaçsa..
günbatımında bir vaşak....
yahut bir doğan..
ve aşk huzmesi sözlerin..
rüzgara karşı kanatlarıyla vuran..
ve o göklerle yürüyüşte ben,
................o göklere nasıl sahilim.....



biliyorum..
semalarında aşk simsiyah bir çöl..
kavimler göçü gibi …..sürülmüşlüğümdesin
bir kanadım kuzey,güney bir diğer duruş...
bir bedeviyim serabına durmuş..
…ve görüyorum ellerini..
belki sanrılarım kadar naif..…
…...............sanrılarım gibi, aşka tek vuruş..



sıyırdı bu dev kanatlar, varlık eşiğini..…
tüm zemheri soluklardan..ve hızlardan...
soyutlandı hem tözlerden....
yapış yapış bitişlerle sarmaş dolaş..
cehennem zebanisi sevişlerden...
boşluklar doluyor ağır ağır doruğunla..
...........duymadayım beni zirve zirve seçişini...



gözlerime bak..
seni taşırayım nefes nefes ç/ölüme..
şuh sanrılara tuğyanlarım var! ..
kimsesiz ellerde …. kuklalarım …..yar...
yıllar insanlardan hızlı yürüyor
saydam ve kült ve hunhar...
bak..
hiç düşmüyorum enginlerinden.
.................kanatlarım kurşuni... kanatlarım har…
.................kanatlarım kurşuni... kanatlarımda bahar.....