..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Düşmekten yükselme doğar. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Soyut > Aydın akdeniz




22 Aralık 2007
Tac Mahal'de Med Cezir Manzaraları  
Aydın akdeniz
Bahçesindeki çiçek tarhları, çakıl taşlarıyla bezenen yol boyunca ortadan ikiye ayrılmış sonbaharın artık kışa yaklaşan bu son günlerinde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlayan sabah soğuklarına inat, kırmızıdan yeşile bin bir güzellikteki renk tonlarıyla mevsimlik çiçekler geçip giden yaz günlerinin habercisiydi sanki.


:BFJC:
Bahçesindeki çiçek tarhları, çakıl taşlarıyla bezenen yol boyunca ortadan ikiye ayrılmış sonbaharın artık kışa yaklaşan bu son günlerinde kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlayan sabah soğuklarına inat, kırmızıdan yeşile bin bir güzellikteki renk tonlarıyla mevsimlik çiçekler geçip giden yaz günlerinin habercisiydi sanki. Adam, elindeki küreği yere bıraktı. Yorulmuştu. Haki renk montunun cebinden çıkardığı sigarasını yaktı. Derin bir nefes alarak ciğerlerini dolduran sigara dumanını içinde hapsetti. Sonra öksürük nöbetine tutularak, olduğu yerde sarsıla, sarsıla öksürdü. Hayır, diye söylendi. Bu mereti kaldırmıyordu artık bünyesi. Yeni yaktığı sigarasını öfke içinde yere fırlattı. Oturduğu taburede sırtını duvara yaslayarak gün ışığının artık etkisini kaybeden sıcaklığını vücudunda duymaya çalıştı. “Allah’ım ne kadar huzur verici bir etki uyandırıyor insanda” diye düşündü. Gözkapaklarını aralayarak başını gökyüzüne çevirdi. Sahi gökyüzüne bu gözle bakmayalı ne kadar olmuştu acaba! Orada uçuşan kuşların dansını seyretmek, pamuk, pamuk olmuş bulut kümelerinin sarmallar oluşturarak büyümeleri ya da dağılıp kaybolmaları ne kadar muhteşem bir görüntü veriyordu insana. Yorgunluğun tesiriyle adam, dalıp gitmişti. Gerçi bahçede öyle pek uzun süreli bir çalışması da olmamıştı ama gel gelelim ilerleyen yaşı ve ilgisizliği onu hayata bağlayan dirilikten mahrum bıraktığı için marazi bir ruh haleti içinde çabucak yorulmasına neden oluyordu. Uzaklardan kulağına kadar gelen köpek havlamaları onu daldığı derin uykudan uyandırdı. Olduğu yerde doğruldu. Eline aldığı kürekle çiçek tarhları için hazırladığı gübre yığınını karıştırmaya başladı. Sonra bunları küçük, küçük torbaların içine doldurarak sundurma altında bulduğu uygun bir boşluğa yerleştirdi. Zamanı geldiğinde gözü gibi koruduğu bu çiçekleri işte bu gübrelerle besleyecekti. Çevrede görüntüyü bozan dağınıklığı toparlaması uzun sürmedi. İşi bittiğinde bahçesine dönerek şöyle bir baktı. Renk, renk çiçekler, bulunduğu yerden kamelya önüne kadar bir halı yumuşaklığında dalga, dalga uzanıp yayılıyordu. O kamelya ne unutulmaz günlere tanık olmuştu bir vakitler. Mutluluğunu perçinleyen o müjdeli haberi aldığında o ahşap çatının altında çocuksu bir coşkuyla kendini tutamayarak haykırmıştı sevgisini…Meltem esintileri taşımış mıydı bu haykırışları onun duyabileceği şekilde. Bunu asla öğrenemedi ama onunla koca bir hayatı yaşamıştı bir yastıkta.

Cihan Şah’ın Taç Mahal’i gölgede kalırdı bu görkemli bahçe yanında. Adam, mağrur bakışlarla son bir kez baktığı bahçeden usulca uzaklaştı.

Yazan ; A. Akdeniz
www.hadrianapolis.net



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sezonluk Fındık İşçilerinin Hayat Öyküsünden Bir Kesit
İsterik Kadın, Haydi Oradan Sen De!
Kapela
Sabri Bey'in Hikayesi
Kömür Karasıydı Elleri
Ayşe Hanım'ın Ölümü (1)
Deve Dikeni
Baştan Karaymış Baştankaralar
Kadeh Ustası
Virginia Woolf, Gölgesi Olmayan Kadın

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hisseden Payıma Metafizik Aşklar Düştü [Şiir]
Mihenk Taşı [Şiir]
Mana İkliminde Seyrü Sülukun, Adam da Gaflet mi Bırakır A Gönül! [Şiir]
Aynanın Ötesinde Görünen... [Şiir]
Köşe Kapmaca Oynarken Ayrılık... [Şiir]
Dilemma [Şiir]
Faust ve Pan Arasında, Bir Garip Diyalog..! [Şiir]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası`nda (Iı) [Roman]
Küçük Dedektifler Tavşan Adası'nda [Roman]
Politik İllüzyon ve Babil"in İskambil Kuleleri [Roman]


Aydın akdeniz kimdir?

Yazı vazgeçemediğim bir tutkudur benim için. Vaz geçemediğim, kendimi sorguladığım anlardır, o anlar. Kendimi bulduğum, yaşama anlamını kazandıran o ya da bu şekilde duygu yüklü anlar.

Etkilendiği Yazarlar:
Dostoyevski, Puşkin, Tolstoy, Goethe, Stendhal, Shakespeare, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aydın akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.