En büyük mutluluk ve en büyük sıkıntı anlarında sanatçıya gereksinme duyarız. -Goethe |
|
||||||||||
|
Soru her ne kadar masum gibi dursa da bana pek masum gelmez. Bilmiyorum, edebiyatçılar ya da felsefeciler ne derler bu hususta. Soru garip, eğer kesin neticeli bir anket ise neden fikrim yok şıkkını koyarlar. O konuda fikri olmayanlar neden fikrim yok şıkkının işaretleyerek fikir belirtirler? Anketler belirlenen bir konuda deneklerin neler düşündüklerini ortaya koymak için hazırlanır. Bu sebepten “Evet” ve “Hayır” şıkları deneğin düşüncesini ortaya koymaya yeterlidir. Gel gör ki araştırma şirketleri ya da anketçiler bir de “Fikrim Yok” şıkkı koyarlar anketlerine. Fikir beyan etmeyen kişinin “Fikrim Yok” beyanı deneklere sorulan sorunun ölçülebilirliğine zerre kadar katkı sağlamamaktadır. Bir deneğin kendine her uzatılan mikrofona konuşmaması, ya da eline tutuşturulan anket sorularına cevap vermemesi kadar doğal bir şey yoktur. Bu sebepten bu kişiler için “Fikrim Yok” şıkkının konulması kadar abes bir şey olabilir mi? Hadi konuldu diyelim. Ve bu konuda deneğin mesajlarına gelelim: Denek, “Fikrim yok” demekle bu konuda etraflıca bilgi sahibi değilim, bilgi sahibi olmadığım bir konuda kamuoyuna görüş beyan etmem ahlaki olmaz. Benim görüşlerim doğrultusunda kamuoyu oluşturulması doğru olmaz. Çünkü ben zaten bunu sağlamak için görüş beyan etmiyorum. “Fikrim Yok” şıkkı beni ve düşüncelerimi temsil etmiyor, demek istiyor kanaatini taşıyorum. Yanılıyor muyum? Denek, “Fikrim yok” demekle bu konuda görüş beyan etmek istemiyorum, demek istiyor. Bu sebepten de “Fikrim Yok” şıkkı bîlüzumdur. Denek, “Fikrim Yok” demekle bu konuda “Evet” ve “Hayır” şıkları da benim görüşümü temsil etmiyor, demek istiyor ve meramı “Fikrim Yok” olarak lanse ediliyor. Soruların içeriği ve yapısına baktığımız zaman da “Fikrim Yok” şıkkının ne kadar flu durduğu görülmektedir. Faraza şöyle bir soru düşünelim ve bu soru üzerinden “Fikrim Yok” şıkkını mütalaa edelim: “-İş bölümünün üretime katkısı var mıdır?” Bu soru için iki şık yeterlidir: “Evet” ve “Hayır”. “Fikrim Yok” şıkkı denek için gereksizdir. Çünkü denek bu konuda bilgi sahibi ise cevabı ya “evet” ya da “hayır’dır”. Bilgisi yok ise fikirsiz değildir. Görüş beyan etmemesi için “Fikrim Yok” şıkkını işaretlemesi cevap değil çözümsüzlüğe kapı aralamaktır. Bu mantık yürütmenin bir neticesidir. Dolayısıyla burada “Fikrim Yok” şıkkı deneğe sırıtmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Bir başka soruda ise: “Hava sıcaklığının eksi 19 dereceye düşmesi hayatınızı olumsuz etkilemekte midir?” Bu soru denekte mutlaka cevabını bulacak bir sorudur. Eksi 19 derece hayatını olumsuz yönde ya etkilemekte ya da etkilememektedir. İyi de eksi 19 derece bir insanın hayatını nasıl olumsuz etkilemez demeyiniz lütfen. Gerekli tedbirleri aldıktan sonra eksi 29 da olsa insanlar olumsuz etkilenmeyebilirler. Eğer olumsuzluk hayatta taraçalar oluştursaydı, Antartika ve Sibirya’daki insanlara buzdan evler kâfi gelmez, terk ederlerdi o diyarları. Oysa onlar yaşamlarını balıkçılık, avcılık vs. şekillerde buralarda sürdürmeye devam etmektedirler. Eksi 19 derece sorusu için de “Fikrim Yok” şıkkı Sibirya’daki buz evine kalorifer döşemek kadar lüzumsuzdur. “Türkiye Malezya olur mu?” sorusuna denklerin: “Türkiye ne Malezya olur, ne Küba, ne de Cezayir; Türkiye ancak Türkiye olur.” tepkisi normal ve sosyal bir cevapken; “Görüş beyan etmesem” bir başka cevap olur. Ancak “Fikrim Yok” cevabı cevap olmaktan ziyade “Git kardeşim başka işin yok mu?” dan başkaca bir anlam ifade etmez. Anketçilerin anketlerine “Fikrim Yok” şıkkını koymalarının abesliği kadar, ankete görüş beyan etmiş olmak için diğer seçenekler yerli yerinde dururken “Fikrim Yok” şıkkını işleyenlere de şaşmak gerek diye düşünürüm. Kardeşim, madem görüş beyan etmeyeceksin, neden “Fikrim Yok” şıkkını işaretleyerek olmayan görüşünü beyan ediyorsun. Değil mi ama? Okur derse ki: “-Hocam şimdi durup dururken sen bu yazıyı neden yazdın?” El-cevap: Biraz tefekkür, biraz “Fikrim Yok!” Selam ve muhabbetle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Adem KALINSAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |