Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. -Joe Louis |
|
||||||||||
|
Mesaj: “Bu gece saat 03.00’de Filistin için Teheccüt namazına kalkılacak ve dua edilecek. Lütfen Allah rızası için bu mesajı on kişiye yolla.” Gelelim mesajın değerlendirmesine: Efendim, yeryüzünde zulme uğramış insanlık için bilhassa Müslümanlar için Teheccüt namazı kılıp dua etmek oldukça önemli ve güzel. Çünkü Efendimiz (s.a.v.): “Kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezde kalbiyle buğz etsin.” buyurarak zulme tepkisiz kalmamayı öğütlemektedir. Mesajın bu kısmıyla iyi niyetin dostlarda karşılık bulması amaçlanmış diye düşünmekteyiz. Hadi saatine de itirazımız yok. Çünkü Resulullah Efendimizin (s.a.v.) bildirdiğine göre: “Kulun, Allah’a en yakın olduğu ân, namazdaki secde ânıdır.” “Allah’ın kula en yakın olduğu ân ise Teheccüt Namazıdır.” Ayrıca gece yapılan duaların kabul hızı da artmaktadır. Herkes uykuda iken uyanık olmak, özellikle kalbin uyanık olması da oldukça önemlidir. Bu bakımdan mesajın saatini de hoş karşılamakta fayda var. Gel gör ki “bu mesajı on kişiye gönder” kısmına itirazımız var. Mü’min’in hayrı teşvik etmesinden ve bu konuda teknolojiden yaralanmasından daha doğal bir şey olamaz. Ancak bu mesajın ana kaynağından bî haber olduğumuz için itirazımız var. Acaba bu mesajları GSM şirketleri mi üretmekte? Eğer GSM şirketleri üretiyorsa bu resmen kutsalları kullanarak rant elde etmenin basit kapitalist bir oyunu değil mi? Mesajı yüz binlerce kişinin gönderdiğini düşündüğümüzde, bu mesaj, birileri için devasa rant kaynağı olmuyor mu? Eğer şüphelerimiz de haklı isek bu yapılan ne kadar ahlâki? Bir de özeleştiri yapalım; bu mesajı bizlere gönderenlerin kaç tanesi gece 03.00’de kalkıp Teheccüt namazı kıldıktan sonra Filistin ya da bir başkası için dua etmekte? Bu mesajı göndermekle iş hallolunmuş mu oluyor? Bu mesajı gönderen ya da alan kişi gereğini yapmamışsa bir vebal söz konusu değil mi? Hem cep telefonu daha yeni icat olundu. İnsanlar cep telefonu mesajı göndermeden de aynı konuda iletişim kuramazlar mı? Soruları çoğaltmak mümkün… *** Yıllar önce öğrencilerimizin eline bir mektup geçmiş. Onlar da bize ulaştırdılar. Mektubun içeriğini şu an tam hatırlamıyoruz ama şu mealde bir mektuptu: “Yıllar önce fakir bir insana bir mektup gelir. Bu mektubu çoğaltarak on kişiye gönderirse yakında ekonomik olarak refaha erişecektir. Bu kişi mektubu on kişiye göndermiş ve gerçekte de kısa sürede ekonomik olarak gelişmiştir. Aynı mektup bir başkasının eline geçer o kişi ise mektuba itibar etmez ve başkalarına göndermez. Bu kişiye de belalar isabet eder (evi yanar, ocağı söner vs.) ve perişan bir duruma düşer.” Hayır ve şer Allah’tandır. Bu imanın şartlarındandır. İnsan ancak çalıştığının, emeğinin karşılığını alır. Bu maddeten de böyledir, manen de. Onun için bir mektubu çoğaltıp göndermekle insanlar maddi ve manevi bir doyuma ulaşsa idi, hiç kimse çalışıp çabalamak, üretmek, ticaret yapmak, gecesini gündüzüne katmak durumunda kalmazdı. Öğrencimizin verdiği mektubu okuduktan sonra onlara yukarıda yaptığımız açıklamalara yakın izahatlarda bulunduktan sonra mektubu onların gözü önünde yırtıp sobaya attık. Hamdolsun başımıza bir şey gelmedi. Başımıza bir şey gelse bile sebebini buna bağlamak inancımız ve kader anlayışımızla tezat oluşturur. Bu tür mektuplar muzip bir şahsın kaleminden çıkmış olabilir. Bu sebepten gülüp geçmek gerekir. Bu tür mektuplar misyonerler tarafından üretilip servis edilerek sağlam inanç anlayışımızda bizleri şüpheye düşürmeyi arzulamış olabilirler. Bir sonraki aşamada ise kendi anlayışlarını kurtarıcı olarak servis edebilirler. Bu bir psikolojik harekâttır. İtibar edilmemelidir. Bunun için, azcık mürekkep yalamış birisi olarak tavsiyemiz şudur ki, bu tür mesajlara, mektuplara ve haberlere itibar edilmemesi. Teheccüt namazına, duaya, mektuba evet ama ekonomik ve psikolojik sömürülmeye hayır. Selam ve muhabbetle.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Adem KALINSAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |