Gençliðinde müzik öðrenen, felsefeyi daha iyi anlar. -Platon |
|
||||||||||
|
Fýtnat Haným(1831 – 1909) Divan edebiyatýnýn en önemli iki kadýn þairinden biridir. Annesi “Çerkes Haným” olarak bilinmektedir. Aslen Ordu/ Aybastý’lý olan, Trabzon Liva Kaymakamý Haznedar Ahmet Paþa, Kars tarafýnda katýldýðý bir savaþta ünlü bir Çerkes beyinin kýzý olan Sapcan hanýmý görür ve evlenir. Sapcan evlendikten sonra Emine adýný alýr. Osman bey (1824-1842) yýllarýnda Trabzon valisidir. Çerkes hanýmýn Ahmet Paþadan Fýtnat dahil dört çocuðu olur. Fýtnat küçük yaþta iken babasý Ahmet Paþa ölür. Emine (Sapcan) haným Ahmet Paþa’nýn ölümü(1938) üzerine kayný Osman Beyle evlenir. Aile içinden oluþan bilinmeyen bir nedenle, ayrýlýktan sonra Fýtnat Trabzon valisi Abdullah Paþanýn yanýnda yetiþir. Ýþte Abdullah Paþa Fýtnat’ýn yetiþmesinde büyük gayret gösterir. Fýtnat Ýstanbul’a getirilir: Zamanýn ünlü bilginlerinden dersler aldýrýlýr. Arap ve Acem dillerini öðrenir. Ýyi bir dini eðitim alýr. Hafýz divaný ve güzel yazý(hattatlýk) dersleri alýr. Trabzon’da Ethem Pertev Efendiden þiir dersleri alan Fýtnat Ýstanbul’da eðitimini böylece daha da geliþtirir. Genç yaþýnda Ahmet Bey adýnda birisiyle evlenir. Ancak bu evlilikten hiç memnun kalmaz. Kýsa bir süre sonra boþanýrlar. Bunun nedeni, Fýtnat’ýn çok güzel olmasýdýr. Kýskanç yaratýlýþlý olan ilk eþi onu okutmaktan ve þiir yazmaktan alýkoyar. Ýlk kocasý hakkýndaki þikayetini þairin bizzat dilinden dinleyen Süleyman Nazif Bey, þu þekilde anlatýr. “Ýlk zevcim beni o kadar kýskanýrdý ki güzel giyinmekten, þiir yazmaktan menederdi. Hatta kirpiklerimin uzunluðu gözlerime pek letâfet veriyor diye kirpiklerimi keserdi.Onun mumanaatiyle þiirde eski kuvvetim kalmadý.” Süleyman Nazif bir baþka yazýsýnda:”Zeki olduðu kadar müstesna bir güzelliðe sahip bulunan Fýtnat hanýmýn ilk zevci pek kýskanç ve müsevves imiþ. Fýnat’ý þir yazmaktan, mütaleaden fýtri kabiliyetini boða boða öldürmüþ olduðunu haným teellümlerle söyledi.” Fýtnat ikinci defa olarak Bahriye Nezareti mektupçusu Mehmet Ali Beyle evlenir. Fýtnat hanýmýn annesi ile, Çerkes olan Ahmet Mithat Efendi’nin Annesi( Nefise haným) kardeþdir. Ve Ahmet Mithat Efendi de bitiþik bir evde oturmaktadýr. Aralarýnda duygusal bir yakýnlaþma oluyor. En içten duygularýn düþüncelerini birbirlerine mektuplarla ifade ederler. .Bu mektuplar 40’lý yýllarda yayýnlanmýþtýr. Fýtnat hanýmýn bundan sonra ki bundan sonraki hayatý pek bilinmiyor. Süleyman Nazif Bey, Bursa mektupcusu bulunduðu sýrada Fýtnat’ý Bursa’da gördüðü zaman, onun yaþýnýn altmýþý geçtiðini söyler. Bundan Fýtnat’ýn Bursa’da bulunduðu anlaþýlýyor. Bursa’ya ne için geldiði orada kimin yanýnda bulunduðunu Nazif Bey bildirmiyor. Sonrasý da pek bilinmiyor. Bilinen þu ki 1909 yýlýnda Ýstanbul’ da þair gözlerini kapýyor. Edirnekapý mezarlýðýna defnedilmiþtir. Fýtnat’ýn divaný bulunduðu söylenmekte fakat nerede olduðu bilinmemektedir. Nesirleri de mevcuttur. Fýtnat, þekil, zevk ve düþünüþ bakýmýndan bir divan þairidir. Meyden, sagerden, sevilenden, sözeden içli yazýlarýyla aþký feryatlaþtýran, lirik þiirleriyle klasik ekola baðlý bulun Fýtnat; ilhamýndan özveride bulunmamak düþüncesiyle aruz kalýplarýna uymak istemiþ bu yüzden imale ve zihaflardan kurtulamamýþtýr. Yazýlarý anlatým bakýmýndan oldukça aðdalýdýr. Divan diliyle konuþmuþ onlar gibi yazmýþ, divan þairleri gibi aydýn kiþilerin zevkini gözetmiþtir. Fitnatýn önemi; þekilde deðil, özdedir. Kimi yadýrganan sözler bir olgunluk, bir varlýk gösterir onda. Fýtnat’ý yükselten de bu özelliðidir. Ýþte bir gazeli: Çoktan beri üftâde – vü-dilhûn imiþim ben Mihnezede hasretkeþ-ü-mahzûn imiþim ben Bilmez özüm olduðunu beste-i turren Sevdâ-yi- muhabbet ile mecnûn imiþim ben Zanneyler idim kendimi âzâde- i- aþkýn Efsûs bu endiþe mâbun imiþim ben Mir’at-i hayâlinde imiþ peyker-i- hüsnün Ol gamzeden efsânevü efsûn imiþim ben Ummazdým ol âfet beni yâd eyleiðim hiç (FITNAT) bu elemden hele memnun imiþim ben Baþka bir þiiri þöyle: Her yerde senin sûye sýfat hemdemin olsam Kalbeleseler sâna beni müdgâmin olsam Bilsem kimedir meyl-i nihâni-i derunun Girsem yüreðin içine hep mahremin olsam Kahî rûhýný, kâh bunâ- gûþunu öpsem Avihte-i zülfi hâm ender hâmýn olsam Gârk eyler idim karta-i nâcize vücudum Gülberk-i cemâlinde senin þebnemin olsam.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |