Yedi iklim dört köşeyi dolandım / Meğer dünya her tarafta bir imiş. -Dadaloğlu |
|
||||||||||
|
ben sen de saklıydım sen de ben de ama yasaktık (yasaktın) herkez kendi alanında sınırlıydı ve kimse kıpırdayamıyordu zaten alan da yoktu sen gereğinden fazla üşümüş bir kış aldın daha fazla soğuğu içine! alma! ben çokça dağılmış bir saç saçıldım zifire! saçmalama! zarif bir düşüş gibi geldi belki başta esinti vardı, rüzgar çarptı lodos zaten bir azaptı.. fazlasıyla arz vardı ama talebe olmaya herkez korkardı öğrenilmiş bir çaresizlikti bizimkisi ne de olsa olması olanaksızdı.. ama sen yine de sakın koyma ellerini üzerime sıkışırsın! sakın alevleme ısınmak için ateşi yanarız! --uyanmadan önceydi herşey tabii--- Gidici bir hüzün vardı akşamüzeri gelişlerinde Gitme diyemeyen bir perde inerdi yüzüme Simsiyah ama şeffaf Örterdi heyecanlarımı Öylece bakardım arkandan Bir tarih daha yazardım tarifi olmayan gecelerime Bir çizik daha atardım tenimin altında yaşattıklarıma daha fazla bakamamaktı derdim siyah beyaz yüzüne bu yüzden ince bir mil çektim gözlerime.. görememekti derdim yüzünde şahit olduğum işaretlerin yokoluşunu yüzünde terlettiğin ifadelerin saklanışlarını bu yüzden heceledim her kelimeyi senden duyduğum ve içerledim ister istemez yerinden sökülen, ardından düşen düğmelerini her akşam yeniden yazdığın ------ alfabesi yoktu bakışlarının alfabesi yoktu dışarıya kaçan yaramaz çocuklarının geri dönüşleri hep zamansız pişmanlıkları çokça gelip-geçici çığlığı güçsüz.. her ne kadar kanla yazılmış olsa da bu geçmiş ne kadar zor olsa da iz bırakmadan silebilmek açtığın deşikleri, kendimce kurduğum ve oynadığım bu oyunda ne kadar zorlasam da sınırları ne kadar dirensem de zorlama oldu sonrası.. bir sonraki şarkıya yetişemedi sesim koptu sihirli tellerim nodül oluşmuş kalbinde dedi doktor ameliyat yapmak gerekiyor bir daha aşk şarkıları söyleyemezsin.. bir daha böyle gizli çığlıklar atamazsın tam da montaj aşamasındayken elektrikler kesildi ve yol ağzında durdu hikayeler şeritler teker teker koptu ve yol ayrımında havaya uçuştu notalar zamanımız yetmedi ve durdu herşey bir zamansızlıkta zor olduğu kadar duyulması zordu da yakınlaşması gerçeklere.. ve bittik biz böylece bir mevsimsizlikte.. bittik küçücük bir nefessizlikte bittik küçücük bir sessizlikte sessizce.. zifiri bir karanlıkta vedalaştık ve geri dönemedik bir daha.. çünkü biz zifiri bir karanlığa akıttık kanımızı ardımızdan.. görünmedik arkamızdan gelenler tarafından bir daha böylece .. aynı armonide giden iki ayrı notaydık ama buluşamadık aynı aşk portesinde
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © melis balcılar, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |