Televizyon kanallarýna çoðu kez kýzsak bile bazen ele aldýklarý toplumsal konular ve iþleniþ þekli çok etkili olabiliyor. Geçenlerde özel bir tv kanalýnda “Balçiçek PAMÝR”’ in bir anne ve oðlu ile yaptýðý söyleþi beni epey etkiledi. Genç adam 20’ li yaþlarýnda önce görme daha sonra iþitme duyularýný yitirmiþ, þu an 29 yaþýnda. Ne dünyayý sizin, benim gibi görebiliyor, ne de dýþ dünyayý duyabiliyor. Baþka bir þey yapýyor bu genç adam, dünyaya küsmek kaderine kahýr etmek yerine tam aksini yapýp hayata sarýlýyor dört elle. Kitaplar yazýyor, web sayfalarý oluþturuyor. Ýletiþim için avuçlarýna yazýlan kelimeleri okuyup birçoðumuzdan daha etkili bakýþ acýlarý ile olaylarý yorumluyor.”Toplum bizi eve mahkûm etti” diyor genç adam. “ Sokaða çýkamýyor, insan içine karýþamýyoruz” diyor. Belki ayný cümleleri kullanmýyor ama buna yakýn þeylerden söz ediyor. Aklýma aylar önce okuduðum Elif Þafak’ ýn bir yazýsý geliyor. O’da ayný konuya deðindiði yazýsýnda þunlarý söylüyordu.” Avrupa’da her adýmda karþýnýza tekerlekli sandalyeli, koltuk deðnekli biri çýkar. Bunu bizden biri “ Bak Allah gâvuru nasýl çarpmýþ, her yan bunlardan dolu, hasta bu Avrupalý “ diye yorumlar. Oysa durum baþkadýr; Avrupa’nýn özürlüsü toplumdan tecrit edilmez, toplumla iç içe yaþar.” Hangi bakýþ acýsý doðru siz karar verin. Neyse asýl konumuza dönelim. Sözünü ettiðim genç adamýn adý Murat Kefeli. Annesi ve babasý ile mücadelesini sürdürüyor. Þimdi soruyorum sizlere bu genç adamýn yerinde olsaydýk ne yapar, neler hissederdik. Ben bu cesur genç adama ve ailesine kolaylýklar diliyor, ayný durumdaki insanlarýmýzýn hayatlarýný kolaylaþtýracak yöntemleri ve yasal yollarý bulmalarýný devlet büyüklerinden bir an önce bekliyorum.