..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Didem




22 Eylül 2009
Hataya ve Hayata Dair  
Didem
Ünlü yazar Virginia Woolf un tavsiyesine uyarak, her gün içimden geldiği gibi kuralları, gidişatı düşünmeden, sadece akışı hissederek yazı yazacağım. Antremana bu gün başladım, ilk yazımı aşağıda görebilirsiniz, okuyan herkese, vakit ayırdığı için teşekkür ederim. Bu da birşey; en azından, dürüstlüğü, arıyorsun, canın yandığında geri kaçıyorsun. Acının içindeki güzelliği hissetmelisin, hasret sonunda biten özlem gibi, onun da mükafatı büyük. Haydi ne duruyorsun, bu gün bayram geç kalıyorsun! Barış artık kendinle ve hayatın kendisiyle, bebekliği geride bırak. Sevimlilik yeterli değil, bazen itici de olabilir üstelik.


:BDBH:
Kendime özgürlük izni verdim bugün: Hata yapma, hatayla yaşama. Hayatı, hatayı dile getirme, hatadan keyif alma özgürlüğü. Hatayı başımdan atmak için, şimdi de bu yolu deniyorum. Acımasızca hatalarımı dile getiriyorum.

Varlığımı, ardından hayatın ve hatanın varlığını kabul etmezsem, kendimi değiştirecek gücü harekete geçiremem. İşe yaradı aslında, bayram telefonlarını, nerdeyse, bitirdim. Az sonra akşam yemeği için mutfağa geçeceğim, ardından alışverişi halledeceğim. Gece film eşliğinde yemek yiyeceğim ardından, kimbilir belki bir dosta merhaba derim.

Hatalardan ders almadan, yaşanmıyor hayat. Yaşansa da faydası dokunmuyor. İçten içe, iç içe, yapayalnız ve kalabalıklar içinde, hiçbir şey fark etmiyor. Bir yerden sonra insanlar umursamıyor, umarsızca, umursamazca;” Benden bu kadar, ne hali varsa görsün. “diyor. Ancak gitgide içinde, sana karşı; bir şeyler ölüyor, belki de haksızlığa uğradığını düşünüyor.

Geminin gitmesi için dümen, dümenin harekete geçmesi için kaptan gerekir, üçü birden, birarada, birlikte, beraberce, aynı rotada ilerlemedikçe, geminin devrilmesi an meselesidir, boşa kürek çekmek, hiç bir işe yaramaz. Yaramazlıkla bir yere varılmaz.

An gelir canın yanar. An gelir sevinirsin. Yoksa bir gün canın çıkar, onu da hissetmezsin!

Dün, bugün yarın: Şimdiyi oluşturur. Kolay değil; yarını dünden önce yaşamak. Kolay değil bugünü; yarının yanına koymak.

Güzellik ve çirkinlik iç içe, ying ve yang gibi birlikte. Sarmaş dolaş gezinirler, birbirlerini çelmelerler. Hangisini seçeceğin sana bağlı. Aslolan sensin, diğerleri sadece garnitür.

Akıyorum sonsuz, sossuz nehirler gibi, zamanın içinde, biraz dün, biraz bugün, ancak yarın; özlemimimde.

Donar bakışım benliğim kurur, denize varmayan nehir işte böyle olur. Nehir de benim denizde, yeryüzü de gökyüzü de, insan da benim tanrı da, kendimi nasıl görmek istersem öyle.

Tıkır, tıkır ilerliyor zaman, tut kır, var içinde sen oyalan. Ağzımda bir parça yemek, onu da unutmamak gerek. Puzzlle beni bekliyor içerde, sevinçliyim bu günde, para yokmuş ne gam, saadetim asıl tehlikede. Duruldum birden bire, ağır geldi bu söz, canım yandı iyice. Yanmalı canım, acıyı hissetmeliyim, ancak böyle harekete geçerim. İlerlemeden olmuyor, yerinde sayan sevilmiyor, saygı beklemek boşuna, saygı değer çalışmalar olmadıktan sonra.

Anlamsız herşey, bazen; hey at: Hayat, bazen benim: Heyhat! “Ben buyum böyleyim.” demek çözüm değil. Sevdiklerim kayıp gider elimden bir bir. Bu mu istediğin; yalnız kalmak, saaatlerce yatmak, boş oturmak, boşlukta dolanıp, ölüme çağrı yollamak? Ne olacak ölünce, huzurlu mu olacağını sanıyorsun, bunu kimse bilmiyor, neden anlamıyorsun? Ne varsa anda var, onu bulup çıkarmak senin görevin, huzuru ancak böyle bulabilirsin.

Hep aynı lakırdı terane, ilerlemiyorsun bile bile. Ne zaman paçan tutuşuyor kıpırnadıyorsun, tehlike geçince sönüyorsun. Asıl tehlike içinde, neden bunu göremiyorsun? Laf ı güzaf sana göre herşey, her şey beleş oh ne güzel yerleş!

Acımıyorum artık sana, engel oluyorsun çünkü bana. Yaşamak istiyorum, var olmak, anın içinde yaşamak, sevdiklerim gibi normal olmak. Haydi harekete geç ne duruyorsun, daha ne bekliyorsun? Gökten bir ışık düşmeyecek, ilahi bir güç sana ne yapman gerektiğini söylemeyecek. Beyaz atlı prens yalan kız kurusu, kalk hayata karış. Aynaları kırmakla olmuyor, gözlerini kapatmakla gerçekler kaybolmuyor. Sağlık bahane, diğer her şey de öyle, tek gerçek sensin, hayatını sen belirlersin.

Madem, madenden memnun değilsin; değiştir, sen bunu yapabilecek güçte birisin! Şu andan başla değişime, bitmeyen Pazartesi Perşembe, ilerledikçe perşemce, seni sadece götürür geriye.

Geride mutlu değildin hani, bu bağımlılık niye pekii? Tamam, alışkanlık engel oluyor ve kır artık zincirlerini! Bedenen güçlü olmaman, ruhen de güçlü olmamanı gerektirmez ki. Dilim de tüy bitti, evinde kir! Yüzünü ekşitsen de bu gerçek, iğreniyorsun kendinden. Mehter marşı gibisin bir ileri üç geri, zaman yetmez böyle hiçbir şeye, an gelir kala kalırsın öyle.

Korkuyorsun şimdi yazmaya bile, harekete geçecek güç nerde sende. Hep az, hep yarım bildiklerin, tanımlamak, tamamlamak için harekete geçmelisin. Nedir harekete geçmek, üretmek, temizlemek, bitmemiş işleri, birememiş işleri, birmemiş işleri, bitirmek. Liste yapmakla uğraşma boşuna, aklına gelenden başla, bitirdikçe ödülünü ver kendine, belki bir yerlere gelirsin böyle. Düşünmek bile istemiyorsun yapman gerekenleri, yapmadıkça içinde boğuluyor, kendini kaybediyorsun. Zorladıkça herşey, yaşamdan kaçıyor, uykuya sığınıyorsun. Bu bir yalan; dönemezsin ana rahmine geri, orda işin bitti! Seninle, orda artık işleri bitti. Rüyalar, kabuslarla dolu da olsa, ana rahminin yedeği. Sana göre, ama olmaz artık: Bitti! Bak kaybediyorsun herşeyi, uyanma vaktin, hala gelmedi mi? Yansın canın ilerle, yerinde saymakla gelemedin hiçbiryere. Çözemedin hiçbirşeyi, işleyen demir ışıldar, sen pas tutuyorsun git gide, gittikçe.

Bu da birşey; en azından, dürüstlüğü, arıyorsun, canın yandığında geri kaçıyorsun. Acının içindeki güzelliği hissetmelisin, hasret sonunda biten özlem gibi, onun da mükafatı büyük. Haydi ne duruyorsun, bu gün bayram geç kalıyorsun! Barış artık kendinle ve hayatın kendisiyle, bebekliği geride bırak. Sevimlilik yeterli değil, bazen itici de olabilir üstelik.

Senden ayrılmalıyım şimdi, söylediklerimi iyi düşün, kazanan sen olacaksın, yapabilirsin biliyorum. Hep yanındayım, elini tutup, senin koçun olacağım. Bu bir sınav, bir yarış, ödülü kendine varış, sevdiklerinle kucaklaşış.

Duru
   

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Mükemmel
Gönderen: BEKİR SEPET / , Türkiye
8 Mayıs 2010
İşte budur! Namludan çıkan bir mermi düşüncelerin. Yada özgürce sonsuz çayırda koşan bir doru tay...Bekir Bey, değerli ve anlamlı yorumunuzla beni onurlandırdınız, çok teşekkür ederim.Sevgi ve Saygılarımla.Didem




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Duru Sohbetler 2
Korkuların; Engellerindir Yaşam Sevinçlerinin!
Sarmaşık Sakal Yansımaları
Gündüz Düşlerim 2
Sekiz Saniye Yansımalarım B
Kendimi Kaybettim, Hükümsüzdür!
Öylesine
8 Saniye Yansımalarım A
Ölen Hangisi?
Siz=ben

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Cem Mumcu - Kendine Bakma Kitabı
Duru Sohbetler 1
Anlamlandırma Arayışı
Hayal Kafesi
Bir Aldanışın Ardından
Gözlem Yansımalarım2
Kısalara Selam
Gözlem Yansımaları
Gündüz Düşleri 1
İyi ki Var Can Dostlar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kırılmak [Şiir]
Yaşam yakında yakala [Şiir]
Sanatla Soluklanmak [Şiir]
Haykırmak İstiyorum [Şiir]
Anne Çocuk Eğitim Vakfı - Anne Destek Semineri [Öykü]
Gelen Gülüş [Öykü]


Didem kimdir?

Kendini arayan, dünyayı ,hayatı anlamlandırmaya ve onun içinde etkin olarak var olmaya çalışan, suskunlar ordusundan ayrılmaya çabalayan biriyim. Yazılarımda bazen; aklımdan, yüreğimden, içimden geçenleri, bazende farklı kişilikleri deneyimleme örneklerimi görebilirsiniz.

Etkilendiği Yazarlar:
Doğan Cüceloğlu, Jülide Sevim, Üstün Dökmen, Louise Hay,Allice Miller,Leyla Navaro,Emre Kongar,Kemal Sayar, Milan Kundera, Engin Geçtan,Türkay Demir, Gabriel Garcia Marquez, J.R.R.Tolkien,


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Didem, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.