Ben bir kuşum; uçtum yuvadan... Artık ben nerede, eve dönme isteği nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Damarlarında dolaşan asil Türk kanını taşımaktan şeref duyan tüm Oğuz soyluların 3 Mayıs Türkçülük Günü'nü ve önümüzdeki Pazar günü kutlanacak olan anneler gününü kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum Değerli okurlarım İlçemizin geleceği için hayati önem taşıyan ve bu sene büyük gayret ve çabalarla Uluslar arası düzeye taşınan fiyasko ile başlayıp fiyasko ile son bulan Çiçek festivalimizle ilgili bazı detaylara değinerek bir sonraki festivalde bu organizasyon eksiklerinin yapılmaması adına gözlemlerimi aktarmak istiyorum, ve ayrıca yazımın sonunda bir okurumdan almış olduğum mektubumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Festival ilçemizde sürekli yaşanan ve büyük sıkıntı haline gelmiş olan (Protokol) disiplinsizliği ile başlamış oldu.Sürekli protokol karmaşası yaşanan Bayındır’da Ak Parti İlçe Başkanı Veysel Bakıcıol yine protokolda yerini alamadı.Ve kendisi misafirperverlik sergileyerek töreni ayakta izledi.Aslında bu sıkıntının aşılması çok kolay,biraz kızacak biraz güleceksiniz ama bu dediklerimi boşa atmayın yaklaşan 19.Mayıs günü lazım olabilir. Festival günü Ersoy Sümerkan Bey’in istekleri ve temennileri konusundaki konuşmasıda ayrıca Çiçekçilerin sıkıntılarının ve aranan çözümlerin bir serzenişiydi.Ben şöle olmasını isterdim.Kültür Bakanlığı desteğinin yerine Festivalimizde Tarım Bakanlığın’dan bir yetkili katılsaydıda Çiçekçilerin sıkıntılarını dinleyip,ilaç olabilseydi. Ak Parti İlçe teşkilatının düzenlemiş olduğu sünnet şölenini festivalin ilk gününde olmasıda,yapılan hizmete gölge düşürdüğü kanısındayım.Siyasi şovdan öteye gitmeyen toplu sünnetteki izlenimlerimden sonrada Festival içersindeki en hoşuma giden ve İlçemiz adınada önem taşıyan Ayşegül Türkmen Devecier hanımefendiye ait Uluslar arası Klasik Tezhip yarışmasında 2.lik ödülüne layık görülen ve halen Birleşik Arap Emirlikleri özel koleksiyonunda olan hat çalışmalarının sergilenmesiydi.Güzel ve başarılı çalışmalarından dolayı kendisini tebrik ederim.Festivalimizde yerini alarak çalışmalarını sergilemeside ilçemiz adına mutluluk kaynağı olmuştur. Uluslar arası düzeye taşınmasına rağmen,yurtdışından üreticinin ve alıcı firmaların olmamasıda,katmerci,keşkeşcilerin ön plana çıkmasına sebep olmuştur.Bayınıdır’lı üreticilerinde her ne sebeple olursa olsun festivalde olmaları gerekmekteydi.Bu festivalimizin en önemli sıkıntılarındandı.Adının çiçek festivali olduğu ve çiçekçilerin olmadığı festivalde bu katılımın azlığı mutlaka dikkate alınmalı bir sonraki festivalde tüm üreticilerin mutlaka stand açması için gerekli girişimlerin yapılması gerekmektedir.Artık İlçemiz için Çiçekçilik ne kadar önemli ise bu festivalde amacından sapmayarak ilçe ekonomisine katkılarının artması ve festivalin panayıra ve şenliğe dönüşmesinin mutlaka önüne geçilmesi gerekmektedir. Katılımın azlığı ve stadların boş olmasıda bu festivale gölge düşürmüştür.Tanıtım eksikliği,organizasyon eksikliği yada her nedense bazı eksiklikler kendini festival boyunca hissettirdi.Çevre ilçelerimizden olan ve ağaç türlerinde ileri düzeyde pazara sahip olan Torbalı,Ödemiş ve Bademli’den üreticilerin olmamasıda siyasetin gölgesinde düzenlendiğini düşünememe sebep olmuştur. Boş standları dolduran midyecilerin,boncukcuların ve ilçemizle alakası olmayan seyyar satıcıların yerini benim topraktan ekmek kazanan çiçekçilerimin doldurması gerekmekteydi.Yaka Ticaret tarafından ilgi çekmesi amacıyla getirilen dünyanın en büyük lastiğinin gölgesinde araç içersinde satılan nazar çorapları bile benim çiçek üreticilerimden fazla para kazanarak markasını duyurmuştur.Ben bile adının “Nazar Çorap” olmadığını unutmadıysam çok kişide unutmamıştır. Bencesini soran olmadı fakat kendimcesini sizlerle paylaşmak istediğim ve rahatsız olduğum bir başka konu ise, kurulan standlar içersinde yerini büyük bir sera şeklinde açmış olan malum firmadır.Kendisine ayrıcalık tanınmasıda AK yaklaşım,AK paylaşım,AK adalet ve AK düzen ve AK Bayındır olarak görmekteyim.Bu yaklaşım,paylaşım,adalet,düzen ise Bayındır’lı çiçekçilere karşı yapılmış nezaketsizlikten öteye gitmemiştir. Vatandaş ise ne diyor kısaca özetlemek gerekirse. “Kuş Bakışı seyrediyorsun halkını,Adem’e veriyorsun onca talkını,kendin yutuyorsun koca salkımı sayın efendi…” Bir okurumun yazmış olduğu mektubuda sizlerle paylaşarak yazımı noktalamak istiyorum.En derin sevgi ve saygılarımla esenlikle kalınız…. “Yapılan festivalde stand kiralamalarının geliri İstanbullu bir firmaya,Yeme içme ve catering gelirleri ise Denizli ve Aydın’lıların cebine.Bir festivalin başarısı sektörel olarak ekonomik barometresi ile ölçülmelidir.Yani festival boyunca,festivale satın alma sözleşmesi yapmak üzere gelenlerin yaptığı toplamdaki 300-500 bin liralık kontratların varlığı ile ölçülmelidir.Yoksa bedava konser için gelenlerin kalabalığı ile başarıdan bahsedilmemelidir.Gerçek profösyönellik ilçemizdeki çiçekçilere,festival boyunca minumum ellişer milyarlık satış sözleşmeleri yaptırabildikmi ve buna odaklandıkmı?Sanatçılar konusunda da yanlış seçim yapıldığını düşünüyorum.Devrimci sanatçı yerine onun kadar değerli olan ve Bayındır’lı dünyaca ünlü Sopranolarımız olan Ayhan ve Aydın Uçtuk kardeşler hiç para ödenmeden getirilebilirdi. Bayındır’ımızın; gerek çiçekçilikte,gerek tarımda,gerek sanayide,gerekse kültür ve sanat alanında yakaladığı bir süreçte ekonomik olarak şaha kalkabilmesi için Adem’lerin,Muhammed’lerin dışında,çok daha doğduğum topraklar için yapmalıyım yüreğiyle harekete geçebilecek bu güzide toprakların yetiştirdiği Hikmetler,Azmi’ler,Turan’lar,Said’ler ….ve burada ismini sayamadığımız yüzlerce memleket çocuğu diye grur duyabileceğimiz,yetkili,etkili Bayındır’a tecrübesi,görevi ve bir çok kalıcı hizmetlerin gelmesine vesile olabilecek kişilerin mutlaka bu tür etkinliklerde gönülleri okşanmalı,memleket vefası ve onur konuğumuz olarak festivalde yerlerini almaları sağlanmalıydı.Bu tür organizasyonlar profösyönellik ister,bölgesel hassasiyet ister,beklentilerin bölgesel eşitlik ve adaletli şekilde olmasını ister.Hoşçakalın
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serdar Ulusoy, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |