Öyle yaşamalısın ki ölünce mezarcı bile üzülsün. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
Buraya ilk gelince insan önce bir şeyler başarmak istiyor ve bütün olanaklarını zorluyor. Ancak bir süre sonra bütün isteğini kaybedip “Ben burada ne arıyorum?” diye sorgulamaya başlıyor. Malzeme temini yerel firmaların kontrolünde (ki hepsi siyasilerin). Hastane yönetimlerine baskı had safhada. Siyasiler hastane üzerinden resmen devleti soyuyorlar. 1’e mal olanı 4’e satıyorlar. İnsanlar doktorlara karşı büyük bir öfkeye sahip. Geldiğimden beri darp edilmeyen arkadaşım kalmadı.Burada halk aşırı şımartılmış. İnsanların işini halletmeyince ya kaymakama gidiyor, ya da “Ben PKK’lıyım, seni vururum” diye tehdit ediliyoruz. Can ve mal güvenliğimiz sıfır. Kimse vergi vermiyor, elektrik-su vb. faturalar ödenmiyor. Herkese ayda 150 TL çocuk parası (ki çocuk başına), çocuk ultrasonda görüldüğü andan itibaren de mama ve bez parası ödeniyor. Okula giden her çocuğa devlet harçlık veriyor, harçlık gecikince anneler okulu basıp çocukları okuldan almakla tehdit ediyor. O çocuklar ne yapıyor peki? Üzerlerinde üniformaları, ellerinde PKK bayrakları ile DTP mitingine gidiyor. Herkese, eksin ya da ekmesin, toprak yardımı yapılıyor (ki zaten kimse ekmiyor ya). Bu yardımda sadece beyana bakıyorlar. Adam 5’i 50 yazdırabiliyor. Van’da dağıtılan paraya bakınca, göl bile tarım arazisine sayılsa az gelir. Her cuma kaymakamlık elden nakdi para dağıtıyor. Buralarda tek vergi verenler devlet memurları... İnsan içinden ve de dışından lanetler okuyor. (Bu yazıyı herkese dağıtın, bilinsin. Neden terör de bitmiyor daha iyi anlaşılır sanırım. Terör biterse bu insanlar çalışmak zorunda kalabilir, devlet denetimini daha iyi yapabilir... İsterler mi bu rantın bitmesini!) Sevgiyle kalın! S.Hakyemez Açılım denen yıkım projesi başlayalı uzunca bir süre oldu.Her düzenlenen kanlı eylemde hükümet çözüm merci olmasına rağmen,basını ve muhalefet partilerini suçlayarak işlemiş olduğu suçdan kurtulacağını zannetmektedir.Bu acı faturanın bedelini kendisinin kabul etmemeside ayrıca düşündürücü bir konudur. Etnik kimliklerin okşanması,milletimizi parçalara ayırmak düşüncesi,tahrikler ve pazarlıkladan cesaret alan eli kanlı terör örgütüne bu gücü iktidar olarak siz vermektesiniz.Habur’da yaşanan bayram sevinçli karşılamaların yerini kanlı eylemlere bırakmasının sebebide verilen bu tavizlerdir. Anadolu’nun her yerinde bir şehit haberi ile yıkılan ocaklar, açılım projesi ile çoğalmıştır.Bu yaşanan acı haberlerden ders çıkarılması gerekirken,hala işbirliği arayışlarının akabinde PKK’nın birilerinin taşeronu olduğunu Başbakan kendi ifade etmiştir.Kimdir bu PKK’nın arkasında ki gizli güçler? Demekki biliyorsun.Bizlerede söle bizlerde bilelim. -Ben özellikle bu gizli desteğin hangi ülke tarafından verildiğinin açıklanmasını istiyorum. -PKK terör örgütünün arkasındaki güçler kimlerdir? -PKK kimin taşeronudur? -Bu taşeronlara karşı AKP hükümetinin aldığı tedbirler nelerdir? -PKK’yı kullandığı bilinen ülkelere karşı nasıl bir yaptırım uygulanmıştır? -Şayet terörün arkasında oldukları bilinmesine rağmen bu güçlere ve devletlere suskun kalınmışsa şehitlerin vebalinin sorumluluğu kimde olacaktır? -Eğer, PKK terör örgütü birileri tarafından kontrol ediliyor ve bunu da Başbakan Erdoğan biliyorsa dökülen şehit kanlarının sorumluluğundan nasıl kurtulacaktır? Anlaşılan odur ki ülkeye zarar veren sadece kanlı terör örgütü değil,milletin verdiği siyasi sorumluluğun farkına varamayanlar ve onlara yalakalık adına satılan kalemlerde bunlara dahildir. Nerede mayın patlayacak,nerde bir silah sesi duyulacak,nerede bir bombalama olacak,hangi eve acı haber gidecek,hangi güzelim insanlarımız şehit olacak,hangi omuzlarda şehitlerimiz taşınacak.Kana-kan,dişe-diş,acıya-acı,nefrete-nefret,intikama-intikam yeminleri eder oldu herkes.Çakmak çakmak gözler yaş dolu,bir kıvılcımın ateşlemesini beklemekteler.Siz işbirlikçilere akıl vermek değil işimiz,sadece bu akan kanların durması yolunda çare bekleyen vatandaşın serzenişi.Ya bu kanı durdurun,yada bırakın biz durduralım. AKP İktidarı döneminde şehitlerimizde bir artış gözlenmektedir.7 yılda artan bu şehitlerin hesabını zamanı gelince vermek zorunda kalacaksınız. Sıfır olan şehit sayısı AKP döneminde nasıl üç haneli sayıları buldu. 2002 yılında toplam 5 şehit verdik. AKP iktidara geldi. 2003 yılında şehit sayısı 19’a çıktı. 2004 yılında bu sayı 65 oldu. Sonra Tayyip’in “biz aslında açılımı 2005’te başlattık” dediği sene şehit sayısı 87’ye fırladı. 2006 yılında şehit sayısı ise 70 oldu. 2007 yılı kritik bir yıldı. AKP’nin Çankaya’yı ele geçirmek istediği, Türk Ordusuyla açıkça hesaplaşmaya giriştiği bir yıldı. Ayrıca bu yıl Ergenekon Soruşturması adı altında TSK mensupları da tutuklanmaya başladı. Peki, 2007’de şehit sayımız kaçtı. Tam 118. 2008 yılında teröre verilen şehit sayısı tam 150’yi bulmuş.2009 ise bu sayı 135 olmuştur.Bu iktidar döneminde verilen şehir sayısı 1000 kişiyi bularak tarihe geçmiştir. Teröre karşı verilen şehitler ardından yetkililer ne dediler birde onları hatırlayalım…. -Terörü kınadılar ve mücadelemiz devam edecektir dediler. -Peşmergeleri kırmızı halılar ile karşılayarak,Mesut ağbi dediler. -Açılım boş bir safsatadan ibaret diyenleri,teröristlere yataklık etmekle suçladılar. -Medya terör örgütüne yandaşlık yapıyor dediler. -Ne gerekiyorsa yapılıyor dediler. Dediler,konuştular,söz verdiler,belkide bir şeyler yaptılar lakin ben görmedim.Benim görebildiğim sorumluluk sahibi olmanıza rağmen hala açılımdan bahsederek bizleri kandırmanızdır., ……………… Ve Fatih Dedenin Feyziyle Yıkılsın Kaleler, Gökte Bir Baş Bulutu, Kürşad’da Diz Vursun Kabenin Huzurunda, Yemin Olsun,Gök Girsin Kızıl Çıksın, Alınacak Öcü Türkmenin,Kafkasın,Çeçenin ve Uluğ Türk’lerin. Yemin Olsun,Gök Girsin Kızıl Çıksın, Dağ Gibi Çerilerin Tokatları Patlasın Hainin Ensesine, Yemin Olsun,Gök Girsin Kızıl Çıksın.. İstanbul Halkalı’da askerî otobüse yapılan bombalı saldırıyı kınıyor 4 askerimiz ve bir çocuğumuzun ailesine başsağlığı diliyorum.Türk Bayrağına sarılı cenazeler memleketlerinde,dua ve gözyaşları eşliğinde toprağa verildiler.Kanlarının yerde kalmıyacağını,intikamlarının alınacağını ümid ediyorum…Hoşça ve mertçe kalın. Not: Unutanların hatırlaması maksadı ile haftaya bu köşede idam cezasının kaldırılmasında oy kullanan Milletvekillerin tam listesini yayınlayacağım.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Serdar ULUSOY, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |